Çakallarla Dans Söyleşisi...

“Çakallarla Dans 5” filminin gösterimi ve yönetmeniyle söyleşisi gerçekleştirildi. 

9. Bodrum Türk Filmleri Haftası çeşitli etkinliklerle devam ediyor. Hafta kapsamında Çakallarla Dans filminin yönetmeni Murat Şeker, Oasis AVM Cinemarine Sinemaları ve Mumcular’da söyleşi yaptı. Söyleşide oldukça samimi açıklamalar yapan Şeker, Fenerbahçe ve milli mücadele yıllarını anlatacağı “Ya İstiklal Ya Ölüm” adlı film çekeceklerini söyledi. Oyuncu seçimlerini neye göre yaptığı ile ilgili şunları ifade etti:

“Genelde başta düşünmemeyi tercih ediyorum. Çünkü o senin yaratıcılığına engel koyabiliyor. Senaryo tamamlandıktan sonra kafamda şekilleniyor. Ama bu Çakallarla Dans serisinde oyuncuların hepsi konservatuarlı, hepsi bu işin okulunu okumuş. Ben de Mimar Sinan’danım. Tercihen okullu insanlarla çalışıyoruz ama arada tabi ki alaylılar da var. Ben hızlı, pratik bir yönetmenim. Yönetmenin sette işini hızlı bir şekilde yapabilmesi için profesyonel bir ekip, profesyonel bir oyuncu kadrosu olması gerekiyor. Çakallarla Dans serisinin en önemli özelliği şu, ne kadar arkadaşlarımız olsa da çok sevsek de Cem Yılmaz, Şahan Gökbakar, Ata Demirer, gösterinden sinemaya gelen isimler. Biz burada sinema ve oyunculuk okumuş bir ekip olarak, konservatuarlı bir ekip olarak komedi yapıyoruz. Aslında bu konudaki tek seri Çakallarla Dans. Ekip hiç dağılmadan 5’incisini yaptık. 6’ncısını yapar mıyım bilmiyorum.”

Cumhuriyet’in 100’üncü yılının yaklaştığını dile getiren Murat Şeker, “Ya İstiklal Ya Ölüm” ile biz kendi yolumuzu başka bir yere evriltiyoruz. Çünkü Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı geliyor. Biz de kendi adımıza bunun startını veriyoruz. Önümüzdeki 3 yıl boyunca yapacağımız çalışmalarda temel prensip Cumhuriyet’in 100’üncü yılında yeni nesli bu olayın ne kadar büyük bir olay olduğunu hatırlatmak. Bizim de misyonumuz bu” diye konuştu. 

Çakallarla Dans filminin 5 tane yapılmasının sebeplerini anlatan Şeker, “Birincisi toplumumuzun gerçekten etrafının çakallarla çevrilmiş olması. Son 15-20 yıl içerisinde Türkiye’de genellikle çakallığın ve çakalların sayısının artması. Biz de onları 10 yıldan beri gösteriyoruz. Aslında sinema ve filmler toplumun aynasıdır. Bir de biz İstanbul’da yaşıyoruz. Konu olan kişiler Fikirtepe kökenli. Yani İstanbul’da suçun yüksek olduğu bir yerden gelen arkadaşları konu alıyoruz. Bizimkiler her filmde çakallara denk geliyorlar, çakallarla dans ediyorlar. Dolayısıyla mahalleli, gençlerin kendi semtlerindeki hikayesi halk tarafından doğal kabul edildi. Çünkü biz mahallelerimizi kaybetmek istemiyoruz. Biz de bütün filmlerimizde semt kültürünü savunuyoruz ve semtin ayakta kalmasına yönelik işler yapıyoruz. O yüzden beğeniliyor. Ben kendi seyretmeyeceğim bir filme imza atmak istemem” diye konuştu.