Dans Eğitmenlerinin Davası Sürüyor

Bodrum’da 2 dans eğitmeninin bir kadına cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla açılan davada ikinci duruşma görüldü.

Dans Eğitmenlerinin Davası Sürüyor

2021 Eylül ayında yapılan bir dans eğlencesi sonrası uzun süredir tanıdığı 2 dans eğitmeni arkadaşının tecavüzüne uğradığını öne süren kadın, şikayetçi oldu. Şikayetin ardından Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında 2 dans eğitmeni gözaltına alındıktan sonra tutuklanarak cezaevine gönderildi. Yaklaşık bir ay cezaevinde kalan 2 eğitmen, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Olayla ilgili davanın ikinci duruşması Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 

Duruşmaya müşteki kadın, 2 sanık, müştekinin avukatları Av. Merih Meltem Anayaroğlu, Av. Özgecan Tut ve Av. Evrim İnan, sanıkların avukatlar Av. Kadir Kurtçu ve Av. Ceylan Koca, Bodrum Kadın Dayanışma ve CHP Kadın Kolları üyeleri, müşteki kadının yakınları, dans eğitmenlerinin yakınları ile arkadaşları katıldı. Duruşma 21 Aralık tarihine ertelendi. 

Duruşmanın ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Bodrum Kadın Dayanışma Derneği Avukatı Evrim İnan, şunları dile getirdi:

“Mahkeme heyeti yeni bir başkan ve yeni bir üye hakimden oluştuğu için ve heyetin bugün 7 duruşması olduğundan dolayı hazırda bulundurduğumuz tanığımızın dinlenmemesine karar verildi. 21 Aralık’ta tüm tanıkların dinlenebileceği, tüm beyanların alınabileceğine dair karar oluşturuldu. Tüm gün bu dosya ile ilgili duruşma yapılacak. Dosyaya HTS kayıtları geldi. Sanıkların çok sayıda gemi kaptanıyla telefon görüşmesi yaptığından dolayı kaçma şüphelerinin bulunduğunu söyledik. Bu nedenle de tutuklama kararının verilmesini talep ettik. Ancak heyet bu talebimize olumlu karar vermedi. Bu talebimizi reddetti. Suça maruz bırakılan kadınla ilgili sanıklar tarafından itibar kaybı yaşaması için her türlü dedikodular, beyanlar dile getiriliyor. İtibarsızlaştırmak için her türlü girişimde bulundukları ortada. Sürekli mağdurun çok geç şikayetçi olduğu iddia ediliyor. Mağdur olaydan tam 4 gün sonra resmi bir kuruma başvuruyor. Yani illa karakola, savcılığa başvurmak zorunda değilsiniz. Muğla Sıtkı Koçman Üniversite Hastanesi’nin acil girişinden başvuru yapmıştır. Dolayısıyla bu bir resmi başvurudur. Tanıklarımız dinlendikten sonra suçun sabit olduğu anlaşılacaktır.”

Tüm siyasi partilerin kadın kollarına bu tür davaları takip etme çağrısı yapan CHP Kadın Kolları Başkanı Umut Anıl Özdoğan, “Kadınlar sistematik bir biçimde yalnızlaştırılıyorlar. Tüm davaları incelediğiniz zaman sanki mağdur suçlu, o hatalı ve suç kadınlarda aranıyor. Hafifletici bir neden bulmak için dosyalar didik didik ediliyor. Biz bunu 2,5 yıldır katıldığımız tüm dosyalarda gördük ve görüyoruz.” dedi. 

Sanık dans eğitmenleri ise yaptıkları açıklamada adalete güvendiklerini ifade ederek şöyle dediler:

“Daha önce dediğimiz gibi her zaman Tüm Türkiye’deki kadın dayanışma derneklerinin arkasındayız ve destekçiyiz. Katılanın adını soyadını hiç bir zaman paylaşmak istemiyoruz. Hiçbir kadının iftira niteliğinde bile olsa rencide ve ifşa olmasına izin vermeyiz. Biz birer dans eğitmeni ve eğitimciyiz. Birçok kadının dans etme özgürlüğünü kazanması yolunda emek ve çaba sarf ettik. Bu yolda emek ve çabamızı sarf etmeye devam edeceğiz. Biz ‘adalet mülkün temelidir’ adı altında adalete güveniyoruz. Tamamen yasal yollar ile mücadelemize devam etmekteyiz. Bodrum Kadın Dayanışma Derneği Başkanı da dahil olmak üzere üzerimize çok fazla iftira atmış, yargıyı değiştirme girişiminde bulunmuş, ticari itibarımızı zedelemiş ve mahkemeye yönelik suçlamalarda bulunmuştur. CHP kadın kolları temsilcisi, ‘bir davayı takip etmek demek, orada bir taraf olmak demek değildir' demesine rağmen ‘kadın kollarının biz tarafız’ diyerek cinsiyetçi bir yaklaşımda bulunduklarını itiraf etmişlerdir. Asıl yalnızlaştırma çalışmasını yapan taraf olarak yalnızlaştırmadan yakınmaları gerçek dışıdır. Duruşma sonrası, duruşmanın sonucu olmayan gerçek dışı açıklamalarda bulunmuşlardır. Yapmış oldukları saldırılar kişilik haklarına, masumiyet karinesine aykırı ve yargıyı etkilemeye yönelik cinsiyetçi bir tavırdır. Tüm tanık anlatımları, toplanan deliller duruşmamızın gidişatının lehimize olduğu açıklar niteliktedir. Bizi tanıyan herkesin hakkımızda ki kurduğu güzel cümleleri bile alıp manipülasyon ile kamuoyunu etkilemeye çalışmışlardır. Her mahkemeye katılıyoruz katılacağız. Davamızın sonuna kadar. Çok yakından takip ediyoruz. Peşini bırakmayacağız. Biz sadece yasal ve hukuki yollar ile avukatlarımızla masum olduğumuzu bu davanın sonunda kanıtlayacağız. Adalete güveniyoruz.”

Muhabir: Hamdi Yörür