GÜMÜŞLÜK KLASİK MÜZİK FESTİVALİ SÜRÜYOR…

9.Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik Festivali,9 Temmuz akşamı baleyle devam ediyor....

GÜMÜŞLÜK KLASİK MÜZİK FESTİVALİ SÜRÜYOR…
9.Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik Festivali,9 Temmuz akşamı baleyle devam ediyor. Festivalde Bremerhaven Stadttheater Bale Topluluğu, Sergei Vanaev’in koreografisiyle Carl Orff’un “Carmina Burana”sını 400 yıllık tarihi mekân Eklisia’nın açık hava sahnesinde sergileyecek.

Carmina Burana, Carl Orff’un ilk kez 1937’de temsil edilen, 20.yy’ın koro için yazılmış en beğenilen eserlerden biri. Özellikle eserin başlangıcında, koronun seslendirdiği güçlü “O Fortuna” cümlesi eserin en bilinen bölümlerindendir. Eser, 11. ve 12. yy’a ait ortaçağ Latince ve Almancasıyla yazılmış şarkı ve tiyatro metinlerinden bir seçmedir. Kaderin aşılmaz gücü, zamanın uçuculuğu, hayat ve aşkın faniliği gibi güncelliğini yitirmeyen konulara değinir.

Carl Orff’un bestecilik kariyeri “Carmina Burana”yla birlikte büyük bir atılım gösterir. Özgün Orff stili, bu eserle hem müzikal hem de mizansen açıdan tam görkemiyle ortaya çıkar. Orff, koro eserini “Görsel bir Kantata” diye adlandırmıştır.

Eser, Sergei Vanaev’in bale gecesinde, koreografisiyle 400 yıllık tarihi mekan Eklisia’nın açık hava sahnesinde görselleşecek. Bremerhaven Stadttheater Bale Topluluğunun gösterisinde hareket, müziğin duygusal ifadesi olarak koreografinin odak noktasını oluşturuyor. Sergei Vanaev, 2004 yılından beri Bremerhaven Stadttheater Bale Topluluğunun yöneticiliğini yapmakta olup meydan okuyan üstün teknik ve dinamik içeren atletik dans stili zamanla önemli bir etki yaratmış ve topluluğa özgün bir kimlik kazandırmıştır. Hareketlerin yoğun duygusal ifadesi güçlü karakterler gerektirmektedir.Nitekim Bremerhaven Stadttheater Bale Topluluğu, zamanla seyirciyi yorumlarıyla coşturan, etkileyici, ifadesi güçlü bir bale topluluğu haline gelmiştir.

Sanatseverler tarafından ilgiyle beklenen bale gösterisinin mizansen ve koreografisini yapan Sergei Vanaev’e dekorda Johannes Bluth eşlik etmiş. Gösteride kostümler de yine Sergei Vanaev’e ait.