NİL HIDIR'DAN BASIN AÇIKLAMASI

Ak Parti Muğla Milletvekili Mehmet Nil Hıdır geçtiğimiz hafta Milas'ta katıldığı...

NİL HIDIR'DAN BASIN AÇIKLAMASI
Ak Parti Muğla Milletvekili Mehmet Nil Hıdır geçtiğimiz hafta Milas'ta katıldığı bir toplantıda söylediği "Muğlalıları dövmek lazım" şeklindeki sözlere yönelik eleştirilere yazılı bir basın açıklamasıyla cevap verdi.

Muğla siyasetinde geçtiğimiz haftaya damgasını vuran polemiğe neden olan sözlerin espri olduğunu vurgulayan Nil Hıdır yazılı basın açıklamasında şunları söyledi;

" Değerli Muğlalı dostlarım

Partimin Milasta yaptığı bir teşkilat toplantısında, Anadolu insanının, Referandumda gösterdiği, Demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğüne dair mücadelesini anlatmak için başımdan geçen bir anekdotu anlatan kısa bir konuşma yapmıştım. Karadeniz'de yaşadığım o olayı o yörenin ifadeleriyle, Milas'ta anlatırken "espri" olduğunu da cümle içinde ifade ederek sözlerimi tamamlamıştım.

Anadoludaki bu Demokrasi heyecanının, insan hakları ve hukukun üstünlüğüne, darbeler döneminin son bulmasına dair özlemimin seçim bölgem olan Muğla'da da %30 ların çok üstünde olmasını istemek bir siyasetçi olarak en doğal hakkımdır. Bunu isterken, tüm siyasi hayatım boyunca "şiddete" asla prim vermediğimi arkadaşlarım ve yakın dostlarım bilirler.
-Gürol Hocam "Aklımın tutulduğuna dair" makaleler döktürmüş!
-CHP İl Başkanı ve İl Genel Meclis Üyeleri, bunu siyasi bir şov malzemesi haline dönüştürme yarışına girmişler!
-TKP'li gençler sınırsızlık meydanında beni eleştirmiş ve protesto etmişler
-Hatta sanatçı-dostum Tolga ÇANDAR bile, söylenmemesi gereken iki kelime edivermiş
Doğrusu üzüldüm! Milas'ımızın bülbülüne gül yakışırdı. Kem söz değil!

Değerli Dostlarım;

Muğlalımın ince zekâsı, okuduğunu anlar, söyleneni dinler. Hadiseleri
izler ve eğriyi-doğruyu en güzel kıvamında ayırt eder.
Muğla'lı Yörük efeme el kaldırmak, dövmek, bunu siyasette baskı aracı yapmak, hangi siyasetçinin haddine düşmüştür ki, ben böyle bir sözü Muğla'lıma reva göreyim'
Ancak; söyleyecek sözü, anlatacak icraatı olmayanlar, Efenin ayranını kabartmaktan, siyasette gerginlik yaratmaktan, söylenen sözleri abartarak aktarmaktan medet umarlar.
Marmaris'te esnafa silah çeken, Libya'dan gelen mağdur-yorgun Türk Vatandaşlarımızı otellere almayan, Belediyede çalışan eski Müdürleri, kapalı kapılar arkasında döverek hastanelik eden, benim partimin belediye başkanı değil!
Köy muhtarlarını "seçimde bize oy vermezseniz size hizmet getirmeyeceğiz" diye tehdit eden İl Genel Meclisi Üyeleri benim partimin meclis üyeleri değil!

Referandum sonuçlarına göre, il özel idaresinin yatırım programlarını değiştirerek, kendi özbeöz Muğla'lı köylülerimizi susuz, yolsuz, imarsız bırakan benim mensuplarım değil!

Sevgili Gürol Hocam; Plan Bütçe Komisyonunda, bağırarak Bursa Milletvekilinin üzerine yürüyüp, şiddet uygulamaya kalktığınızı tüm Türkiye, televizyonlardan seyretmişti. (O zaman Türkiye Milletvekili değil miydiniz') Unuttunuz herhalde'

Sınırsızlık meydanında toplanan Komünist Parti mensubu genç arkadaşlara soruyorum: 12 Mart ve 12 Eylül darbeleri size hiç mi dokunmadı ki, şimdi "EVET"i savunanları, insan haklarını özleyenleri, hukukun üstünlüğü için gayret sarf edenleri protesto ediyorsunuz' Darbeler devam mı etmeli' Demokrasi, sosyal adalet, özgürlükler hayallerde mi kalmalı'

Sevgili Tolga ÇANDAR dostum! 1970'li yıllardaki şiddet olaylarında biz yoktuk. O yıllarda devrimcilere kurşun sıkan da biz değildik. Deniz GEZMİŞ ismi bizim de hala yüreğimizi sızlatırken, sen nasıl olur da bana "iki kişiyi sallandırıver" demeyi reva görürsün' 12 Eylül ve sonrasında darbe heveslilerine, Türk gençlerini idam edenlere, yargı yolunu açan BİZ değil miyiz' Bu uğurda Anayasa değişikliği için gece-gündüz demeden koşuşturup Deniz'lerin, Yusuf'ların, Uğur Mumcu'ların, Çetin Emeç'lerin, Metin'lerin ve binlerce faili meçhullerin, kanının yerde kalmaması, ruhunun huzur bulması, hukukun hâkim olması mücadelesini veren BİZ değil miyiz'

Dostlarım; bu ülke, bu vatan, yörük efeler, Muğlalılar hepsi bizim,.. Hepimizin insanı O'nu incitici söz ve fiiller hepimizi incitir Ben incittiysem özür dilerim

Ancak; olayları germek, gergin bir seçim atmosferi oluşturmak ne size ne bize hiçbirimize yarar sağlamaz. Biraz hoşgörü, biraz sevginin kime ne zararı olur'

Selam ve sevgiyle hoşçakalınız" dedi.