67'şer Yıla Kadar Hapisleri İstendi

Filmleri aratmayan operasyon geçen yıl Temmuz ayında Bodrum'da Muğla'da gerçekleşti. Bodrum Güllük Limanı'na yanaşan Vanuatu bayraklı Ocean Blue isimli ticari gemide uyuşturucu madde bulunduğuna dair ihbar alan ekipler gemiyi takibe aldı. Geminin takibi esnasında ABD bayraklı Belgor isimli lüks yatın gemiye yanaşıp ayrılması üzerine ekipler gemiyi durdurdu. Belgor isimli yat, ekiplerin ikazına rağmen Yunan karasularına doğru kaçmaya başladı. 4 sahil güvenlik botu, 1 sahil güvenlik dalış timi, 1 sahil güvenlik uçağı ve Emniyet Genel Müdürlüğüne ait 1 helikopter tarafından ABD bayraklı yat, 4 saat süren takibin ardından ateş açılıp zor kullanılarak durduruldu. Gemide ve denize atılmış olmak üzere 84 kilo uyuşturucu ele geçirildi.

PES DEDİRTEN SAVUNMA

Olayın ardından Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma kapsamında lüks yatın sahibi eski armatör Ali Korman Erbacıoğlu'nun da aralarında bulunduğu hem gemi, hem de yattaki 18 şüpheli tutuklandı. Erbacıoğlu, saatlerce süren kovalamanın nedeni olarak trajikomik bir savunmaya imza attı. Teknenin gaz kolu takılı kaldığı için duramadıklarını söyledi. Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı hazırladığı 110 sayfalık iddianamede şüphelilerin savunması başta olmak üzere birçok karanlık noktayı aydınlattı.

TRAJİKOMİK SAVUNMA ÇÖKTÜ

Şüphelilerin "gaz kolu takılı kaldığı için duramadık" savunmasının bilirkişi raporuyla çöktüğü de gözler önüne serildi. Bilirkişi, gerek akü elektriği, gerek makine dairesi tevzi ve elektrik pano bağlantıları ile sigortalarda gaz kollarının elektriksel olarak çalışmalarını engelleyecek herhangi bir bulguya rastlanmadığını bildirdi. Dahası makinelerin acil durumda durdurulmalarını sağlayan acil durdurma butonlarının bulunduğunu aktardı.

UYUŞTURUCUYA 'KARDAN ADAM' VE 'AMCA'

Ticari bir gemiyle özel bir teknenin hayatın olağan akışına aykırı bir şekilde temas etmesiyle iki deniz aracı arasında yüklü miktarda uyuşturucu sevkiyatının gerçekleştiğinin değerlendirildiğini belirten savcılık, bu değerlendirmenin ardından kovalamacanın başladığını ifade etti. Ekiplerin yatta uyuşturucu madde bulamadığı ve denize atıldığı yönünde düşüncenin hakim olması üzerine denizde aramaların başladığı kaydedilen iddianamede, balıkçıların yaptığı ihbarla üzerinde çuvallar içinde kardan adam anlamında 'snowman' ve amca anlamına gelen 'uncle' yazılı uyuşturucu maddelerin ele geçirildiği aktarıldı. Görüntü kayıtlarında ise yattan denize bir şeyler atıldığının belli olduğu kaydedildi.

"DUBAİ'DEN GELEN MİSAFİRLER PETROL ALMAK İSTİYOR"

3 şüphelinin uyuşturucu testlerinin de pozitif olduğu anlatılan iddianamede, HTS kayıtları da dikkat çekti. Şüpheliler arasında görüşme kaydı olduğu ortaya çıkarken, yatta bulunan Metin Şirin adlı şüphelinin telefonunda "Metin abi ben İbrahim burak parfümeriden müsait olunca acil ararmısın" ,"Dubai den gelen misafirlerim petrol almak istiyor çok yüklü sen bu işi çözersin diye düşündüm" şeklinde mesajların yer aldığı belirtildi. Yine şüphelilerden Serdar Düzenli'nin 'Engin Abi Kuzen' olarak telefonunda kayıtlı kişi ile yazışmasında "Engin abi yabancı değilsin yaklaşık 20-30 bin usd param olacak bir ay sonra" ifadesini kullandığı ve yazışmadan bir ay sonra uluslararası uyuşturucu kaçakçılığı organizasyonunun gerçekleştiği ortaya çıktı.

SUÇU BİRBİRLERİNE ATTILAR

Gemi mürettebatından şüpheli Eser Özyapı'nın ifadesine de yer verilen iddianamede, bir yatın yanlarına yanaştığı, seyir fenerlerinin kapatıldığı bilgisini verdiği anlatıldı. Dahası sevkiyat anını da gördüğünü anlatan Özyapı'nın, "Güvertede ellerinde çuval veya poşet benzeri bir şeyler taşıyan 3 kişi gördüm. Birisi gemiciydi, diğeri de 2. kaptan veya usta gemiciydi. Ellerinde çuval bulunan şahıslar gemiye temasta bulunan yatın olduğu yere doğru gittiler. Yaklaşık 1 dakika gibi kısa bir süre içerisinde yatın hızlı bir şekilde geri kaçtığını gördüm" dedi.

Şüphelilerin bir kısmı sevkiyatı görmediğini bir kısmı ise çuvalları taşıyan isim olarak farklı kişileri tarif ederek suçu birbirlerine attı.

"YUNAN SULARINA GİRİP KURTULACAĞIZ"

Lüks yatın sahibi eski armatör Ali Korman Erbacıoğlu ise ifadesinde aşçı, tadilat işlerine bakan bir arkadaşı ve kendisine kaptanlığı öğrettiği bir kişiyle yatta bulunduğunu belirterek, "Sahil güvenlik 'dur' dedi ama arıza nedeniyle yat durmadı. Ateş etmeye başladılar. Hemen bir süpürge sapı alarak ucuna beyaz bir tişört bağladım. Daha sonra iskele tarafından gelen bot da ateş etmeye başladı. Bu olay 1 saate yakın sürdü" diyerek suçsuz olduğunu ve yattan denize uyuşturucu atılmadığını öne sürdü. Yattan denize bir şeyler atıldığına dair görüntülerin izletilmesi üzerine, "Yatın içerisinden bir parçanın denize bir uçmuş olabileceğini düşünüyorum" şeklinde ifade verdiği iddianame satırlarında yer aldı. Yanında çalışan şüpheli İbrahim Çelik'in itirafçı olduğu ancak sonradan inkar ettiği ifadesinde, "Çarpması sesi duydum. Ali Korman telefon görüşmesi yapıp 'sıkıntı var' deyip telefonunu denize attı. Dümenin başındayken yanındaki çalışana 'mazotları fulle, Yunan sularına gireceğiz, kurtulacağız, 2 mil kaldı' dedi. Diğerleri de yatın önüne gidip 'tamam hallettik' diye yanıt verdi " şeklindeki beyanlarına katılmadığını ve söyleyecek başka bir şeyi olmadığını aktardığı kaydedildi.

67'ŞER YILA KADAR HAPİS İSTEMİ

Kilolarca uyuşturucunun sevk ve nakil işlemlerinin şüpheliler tarafından görülmeksizin yapılamayacağının aşikar olduğunu kaydeden savcılık, Ocean Blue isimli ticari yük gemisindeki 14 mürettebat ile Belgor isimli yatın sahibi Ali Korman Erbacıoğlu ve çalışanlarının bulunduğu 18 şüphelinin "Birden fazla kişiyle uyuşturucu veya uyarıcı madde ithal etme" suçundan 67'şer yıla kadar hapsini istedi.