Maxx Royal'in Üçüncüsü Bodrum'a Geliyor

ETS'nin Ultra Lüx segmentteki otel markası Maxx Royal'in Bodrum oteli için, Adalıyalı mevkiindeki arazi üzerine inşa edilmek üzere düğmeye basıldı...

Maxx Royal'in Üçüncüsü Bodrum'a Geliyor

ETS'nin Ultra Lüx segmentteki otel markası Maxx Royal'in Bodrum oteli için, Adalıyalı mevkiindeki arazi üzerine inşa edilmek üzere düğmeye basıldı. Bodrum kamuoyunda çeşitli tartışmalara neden olan proje ile ilgili görüşlerini açıklayan Bodrum Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (BOYD) Başkanı Serdar Karcılıoğlu, tesisin Bodrum turizmine büyük katkı sağlayacağını ifade ederek, bazı grupların turizm tesislerine gösterdikleri hassasiyeti ikinci konutlara göstermediklerini belirterek, kamuoyunun yanlış yönlendirildiğini iddia etti. 

Ersoy Otelcilik, Maxx Royal Belek Golf Resort ve Maxx Royal Kemer Resort'un ardından markanın üçüncü tesisini Bodrum'da yapacak. 5 yıldızlı Maxx Royal Bodrum Oteli, Çiftlik Mahallesi Adalıyalı Mevkiinde toplam 124 bin metrekarelik alanda inşa edilecek. 325 oda ve 750 yatak kapasiteli otelde, 6 villa ve 3 apart villa da yer alacak. Otelin toplam yatırım bedeli ise 160 milyon lira olarak hesaplandı.

Maxx Royal markası, Antalya'da hizmete girdiği günden itibaren uyguladığı konsept ve A+ misafire yönelik fiyat politikalarında gösterdiği kararlı duruşuyla, ortalama kişi başı geliri Türkiye ortalamasının iki katına çıkartmayı başarmış bir tesis olarak ön plana çıkıyor. Bu özelliği ile kısa sürede marka zincir oteller arasına girmeyi başaran ve Dünya Jet-Seti’ni ağırlayan tesis olma özelliği kazanan marka, şimdi Bodrum’a geliyor.

Bodrum kamuoyunda tartışmalara ve bazı çevrelerin tepkilerine neden olan yatırımla ilgili görüşlerini açıklayan Bodrum Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (BOYD) Başkanı Serdar Karcılıoğlu ise, Bodrum'un son yıllarda mimari dokusunu bozan ikinci konutlar ve göç nedeniyle turizm destinasyonu özelliğini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirterek, bu yapılaşmaya gösterilmeyen tepkinin turizm tesislerine gösterilmesini eleştirerek şunları söyledi;

"Bodrum bilindiği üzere son yıllarda çok ciddi bir nüfus göçüne sahne oluyor, Bodrum Yarımadası'nın kış nüfusunun 350 bini geçtiği, daha yaz sezonu gelmeden trafik çilesi nedeniyle İstanbul’dan kaçıp gelen vatandaşlarımızın neredeyse İstanbul’u aratmayacak bir resim ile karşı karşıya kaldıklarını ve bu durumun biz Bodrumlular için çekilemeyecek boyutlara geldiğini hayretle izliyor ve yaşıyoruz. Ancak tüm bu olumsuz durumu tetikleyen ikinci konut enflasyonuna da şahit oluyoruz. Oysa ki Bodrum dünyadaki bilinirliğini bir Turizm Destinasyonu olarak belirlemiş ve kabul ettirmiş bir tatil kasabasıdır. Ve öncülüğü Turizm olmalıdır. Ve de bu olguyu gerçek anlamda hak edebilmesi ve turizmcilerinin rahat nefes alabilmelerinin, yatırımlarının karşılığının sağlanabilmesi için turizm sezonunun öncelikle 9 aya sonrasında 12 ayı zorlaması gerekmektedir. İşte bu aşamada Maxx Royal gibi Antalya'da hizmete açıldığı tarihten günümüze gerek konsepti, gerekse ülkemizde en üst düzeyde yaşanan kriz dönemlerinde hizmet kalitesinden ödün vermemek adına uyguladıkları fiyat politikaları ile bölge ve çevre otellere öncülük ettiğini ve olağanüstü bir direnç gösterdiklerini biliyoruz. Bu açıdan Bodrum'da özellikle kriz dönemlerinde yaşanan panik ile oluşturulan “ucuz tatil, ucuz Bodrum” imajının silinmesini ve diğer tesislere de paralı ve kaliteli turist tarafından tutmuş ve kabul görmüş “İşletim Konsepti” noktasında öncülük edeceği inancındayım.

Hemen her fırsatta Bodrum'da turizm sezonunun 12 aya çıkarılması için demeçler veren ve Bodrum turizminin gelişimi noktasında mücadele eder gibi görünen ve böyle bir sürecin nasıl oluşabileceği konusunda fikir sahibi olmayan bir takım turizmci kesimin de bu dirence taraf olduklarını görmek, gerçek turizmci bilincine sahip bizler tarafından hayretle izlenmektedir. Bir destinasyonun turizm sezonunun uzatılması, o noktadaki yatak sayısı ile doğru orantılıdır. Öncelikle Turizm Profesyonelleri olarak Bodrumumuzun turizm sezonunun uzatılması noktasında yapılacak, özellikle zengin ve A+ misafire hizmet verebilecek nitelikli turizm tesislerine sonuna kadar destek olacağımızı bildirmek istiyoruz.

Şimdi tüm bu gelişmeler olurken bu aşırı göçe kapı aralayan ve büyük bir bölümü yılın on beş yirmi gün kullanılabilen, Bodrum mimari yapısına taban tabana zıt ikinci konutlar ile göç yaşamına uydurulmuş siteler, hiçbir plan ve emsal şartlarına uymayan göstermelik bir küçük otel yapısının kamuflajında Otel adı altında onlarca lüx konutlar yapılırken sesleri çıkmayan çevreci geçinen bir takım kesim, nerede gerçek bir turizm tesisi yapılmaya niyet edildiği andan itibaren ortaya çıkarak direnç göstermeye başlıyorlar.

Ne yazık ki, konu turizm yatırımı olunca hemen ortaya çıkan bu “istemezükcü” kesim Bodrumumuzun cennet köşesi “Kisebükü” koyunu gösterirken, aslında tamamen farklı bir koy olan Adalıyalı’da ETS turun yapmayı planladığı otel tesisi ile ilgili yaptığı girişimler ile yine gündeme geldiklerini anlıyoruz. Böyle bir tesisin Bodrum turizmine yapacağı katkı ile birlikte, ülkemizde genç işsizlik oranının tavan yaptığı, ekonomik sıkıntıların had safhaya ulaştığı bir dönemde çiftçisinden, esnafına, taksi minibüs şoförüne, kısaca bölge ekonomisine ve genç işsizlerimize ciddi oranda destek ve istihdam sağlayacak böyle bir tesisin getirilerinin göz önüne alınması kaçınılmazdır. Bodrum'daki bazı kesimler, önce bu yatırımın tüm Bodrumluların hassas olduğu Kisebükü'nde yapılacağı ve Kisebükü'nün yat turizmine kapatılacağı açıklaması ile kamuoyu yaratmışlar, daha sonra yatırımın Adalıyalı'da yapılacağının Kisebükü'nde kazı çalışmaları başlayınca da kesinleşmesi üzerine şimdi de Adalıyalı'yı Kisebükü ile özleştirme çabası içerisine girmişlerdir.

Oysa ki inşaa edilecek tesis gösterildiği gibi Kisebükü koyunda olmayıp, Adalıyalı mevkiinde ve tamamen plan notlarının emrettiği 2 kat şartına sadık kalınarak ve ilk yüz metre kuralına uyarak sahilden uzak doğaya ve çevreye uyumlu bir imalat tekniği ile yapılacak olması bilgisini de almış bulunmaktayız. Kaldı ki uzun yıllardan beri korunması noktasında hep birlikte destek olduğumuz Kisebükü koyumuzda bölgedeki kültür varlıklarının Bodrum Turizmine kazandırılması noktasında ilk kez Arkeolojik Kazı çalışmalarının Kültür ve Turizm Bakanlığımızca başlatıldığı bilgisine de ulaşmış olduğumuzu dikkatlere sunmak istiyoruz. Yani Kisebükümüzün artık Arkeolojik Sit alanı olarak bundan böyle imara açılamayacağı gerçeği de Turizm Bakanlığımızın son noktayı koymuş olmasını da sevinç ve takdirle karşılıyoruz" dedi.