MEYDANDA GEZİ DİRENİŞİ DEVAM EDİYOR

Taksim Gezi Parkı eylemlerinin Bodrum'da ki 16. gününde çok sayıda Sivil Toplum...

MEYDANDA GEZİ DİRENİŞİ DEVAM EDİYOR
Taksim Gezi Parkı eylemlerinin Bodrum'da ki 16. gününde çok sayıda Sivil Toplum Kuruluşunun altına imza attığı ortak basın açıklaması okundu.

Taksim dayanışma grubu içinde yer alan sanatçı Güneş Zavrak Taksim Gezi Parkı Komitesinin ortak basın açıklamasını okudu. Bodrum Belediye Meydanından da tepki seslerini yükselten yaklaşık bin kişilik grup basın açıklaması sırasında ellerinde bayraklarla iktidar aleyhinde sloganlar attılar.

Eyleme destek veren Çarşı gurubu üyeleri ellerinde pankartlar ile, sloganlar atarak toplu olarak alana geldiler. Bodrum Belediye Meydanına gelen bazı hanımlar ise ellerindeki tencere ve tavaları birbirine vurarak tepki gösterdi. Eylemlere katılanların arasında kadınların çoğunlukta olması ise dikkat çekiciydi.

Birçok vatandaşın önceki gece Gezi Parkının polis güçleri tarafından boşaltılması sonrasında İstanbul sokaklarında tekrar başlayan, televizyonlardan izledikleri olaylara tepki göstermek amacıyla bir araya geldiği Bodrum Belediye Meydanında tepkilerini şarkılar, marşlar söyleyerek, "hükümet istifa", "her yer Taksim her yer Gezi", "Faşizme karşı omuz omuza" şeklinde sloganlar atarak dile getirdiler.

Güneş Zavrak'ın okuduğu ve yaklaşık yarım saat süren basın açıklamasında, olaylarda orantısız şiddet uygulayan polisler hakkında ciddi bir işlem başlatılmadığı iddia edilirken, olaylar sırasında gözaltına alınların serbest bırakılması istendi.

"Öldürülen arkadaşlarımızın acısını yüreklerimizde hissediyor ve en temel demokratik haklarını kullanırken öldürüldüklerini hatırlatıyoruz. Bu ölümlerin sorumluları hakkında ciddi bir işlem başlatılmamış olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz. Bu şiddetin sorumlularının yargı önünde hesap vermesinin takipçisi olacağız. Ayrıca bir çok kişi hala gözaltında, Taksim Gezi Parkı Direnişçileri ve Taksim Dayanışması olarak ülkenin dört bir yanında direnişe katıldığı için gözaltına alınan ve tutuklanan yurttaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz" denildi.

Basın açıklamasına ortak olan sivil toplum kuruluşları ve siyasi partiler ise; Bodrum Alevi Bektaşi Derneği, Bodrum Avukatlar Kollektifi, Bodrum Jeoloji Mühendisleri Odası, Bodrum Kadın Dayanışma Derneği, Bodrum Tohum Grubu, Çarşı Bodrum, Deniz Ticaret Odası, CHP, İP, TKP ve Taksim Dayanışma Grubu olarak açıklandı.

Eylem sırasında meydandan geçen araçların birçoğunun içindeki vatandaşların da ellerine aldıkları Türk Bayraklarını sallayarak Belediye meydanındaki vatandaşlara destek verdiler.

Akşam üzeri saatlerinde başlayan eylemler saat 23.00 sularına kadar devam etti. Öte yandan meydanda bira içip, bireysel olarak bazı sloganlar atmaya çalışan bazı kişilerin ise alandaki diğer eylemciler tarafından uyarılması dikkat çekti.

Taksim Dayanışma Platformunun, Her yer Taksim Her yer Direniş sloganıyla başlayan, Bu daha başlangıç, mücadeleye devam sloganıyla sona eren basın açıklamasının tam metni ise şöyle;

"HER YER TAKSİM HER YER DİRENİŞ
15 Haziran 2013

Taksim Dayanışması tarafından sabah saatlerine kadar süren toplantı ve forumlar sonucunda oluşan açıklamadır.

Taksim gezi parkında ağaç katliamını durdurmak için başlayan direnişimiz, Gezi Parkı sınırlarını aşarak İstanbul halkının ve ardından Türkiye’nin dört bir yanından yurttaşların onbir yıllık AKP İktidarına karşı birikmiş olan öfkesi ile buluştu. Yüz binlerce insan sokaklarda direnişlerinin 18’inci gününü tamamladılar.

Bu memleket topraklarının tanık olduğu en büyük hak arama mücadelelerinden biri olarak tarih sahnesinde yer alan bu direniş daha ilk günden başlayarak yoğun polis şiddetinin hedefi oldu. Yaşam hakkı dahil tüm insan haklarının ayaklar altına alındığı bir süreç içindeyiz. Ancak bu zulüm; kalabalıkları dağıtacağı yerde büyüttü, birbirlerini mücadele içinde tanıyan insanların dayanışmasını güçlendirdi, bütün canlıları boğan gaz bombalarının altında her türlü şiddete karşı sokakları doldurdu, direnişi birleştirdi ve bir halk hareketine dönüştürdü.

Direnişin başlangıcından beri ortaya konulan son derece açık ve haklı talepleri hükümet öncelikle görmezden gelme tavrı aldı. Ardından direnişi bölme, provoke etme ve meşruiyetini zedeleme çabaları içerisinde oldu. Yerel ve uluslar arası kamuoyu önünde iktidar meşruiyetini yitirerek amacına ulaşamadı. Haklı direnişimizin baskısıyla taleplerini muhatap alma ve tartışma noktasına geldi. Ancak bu daha başlangıç ve mücadele devam ediyor.

Bu direniş sırasında polis şiddetinin bir neticesi olarak 18 gün içerisinde 4 yurttaşımız; Ethem Sarısülük, Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert ve Mustafa Sarı hayatını kaybetti. Pek çok yurttaşımız görme, işitme ve uzuv kaybına neden olacak şekilde yaralandı. Öldürülen arkadaşlarımızın acısını yüreklerimizde hissediyor ve en temel demokratik haklarını kullanırken öldürüldüklerini hatırlatıyoruz. Henüz bu ölümlerin sorumluları hakkında ciddi bir işlem başlatılmamış olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz, bu şiddetin sorumlularının yargı önünde hesap vermesinin takipçisi olacağız. Ayrıca polisin keyfi gözaltı politikası nedeniyle birçok kişi halen gözaltında tutulmaktadır. Taksim Gezi Parkı direnişçileri ve Taksim Dayanışması olarak ülkenin dört bir yanında direnişe katıldığı için gözaltına alınan ve tutuklanan yurttaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.

Bu süre içerisinde üzerimizde yürütülen şiddet politikalarına rağmen farklı eğilimlerin zenginliği ile bir araya gelebildiğimizi, tartışabildiğimizi, ortaklıklar yaratabildiğimizi ve birlikte mücadele edebildiğimizi gördük. Zayıflık olarak kabul edilen çoğulcu demokrasi, çoğunlukçuluğun karşısında bir direniş odağı oluşturmamızı sağladı. İktidarın üzerinden yükseldiği rant ve ekolojik tahribat politikaları karşısında yüz binlerce insan gezi parkında ağaçları savunarak kendi hayatlarını ve özgürlüklerini savundular. Gezi direnişi bir özgürlük alanı olarak polis şiddetine karşı barışçıl tutumunu korumayı bildi.

Taksim Gezi Parkı direnişçileri ve Taksim Dayanışması olarak bu süreç boyunca öğrendiğimiz en önemli şey mücadelenin zaman ve mekânla sınırlandırılamayacağı ve bundan sonra da hayatın, kentin ve ülkenin her metre karesinde ve her anında devam edeceğidir.

Direnişimizin 18.gününde 15 Haziran cumartesi günü içindeki tüm canlılar ile beraber parkımız ve kentimiz, ağaçlarımız, yaşam alanlarımız, özel yaşamımız, özgürlüklerimiz ve geleceğimiz için Taksim Dayanışması olarak nöbete devam ediyoruz. Taleplerimizin takipçisi olmaya devam edeceğiz. Bu direniş, Taksim Dayanışmasının kolektif iradesinin yansıması ve bütünlüklü bir mücadelenin ortak bayrağı olacaktır. Bugünden itibaren tüm yurda ve hatta dünyaya yayılan mücadelemizden gelen dinamizmle ve gücümüzle ülkemizde yaşanan her türlü haksızlığa ve mağduriyete karşı direnişi devam ettireceğiz. Şu anda 18 gün öncesine oranla çok daha güçlü, örgütlü ve umutluyuz.

BU DAHA BAŞLANGIÇ, MÜCADELEYE DEVAM!