“ÖNSEÇİM YAPILMADAN CHP SEÇİM KAZANAMAZ!”
Ayhan Ongun’un hazırlayıp sunduğu, Kent TV ekranlarının beğeniyle izlenen programı...
Ayhan Ongun’un hazırlayıp sunduğu, Kent TV ekranlarının beğeniyle izlenen programı Açık Görüş’ün bu haftaki konuğu CHP eski ilçe başkanı Duran Öztürk’dü.
CHP de son günlerde yaşanan gelişmelerin değerlendirildiği programa eski ilçe başkanları davet edilmişti. Ancak yalnızca Duran Öztürk katıldı ve sürece ilişkin görüşlerini açık yüreklilikle paylaştı.
Bilindiği üzere geçmiş yerel seçimlerde CHP'lilerin oylarıyla Demokrat partiden belediye başkanı seçilen Mehmet Kocadon’un, hakkında açılan soruşturma, devam eden davalar ve tutukluluk durumunun ardından yeniden göreve başladıktan sonra bir arayışa girdiği iddia ediliyordu. Hatta daha öncesi AK Partiye katılması için bizzat Başbakan Erdoğan’la görüştüğü söyleniyordu.
CHP üst yönetiminden bazı kişilerin de Kocadon’un CHP ye geçmesi, Bodrum ya da Muğla Büyükşehir adayı olması için yoğun çaba sarf ettikleri de iddialar arasındaydı.
Ön seçim olmadan CHP'nin adayı olma talebi Genel Merkez tarafından, örgütten gelecek tepkiler dikkate alınarak kabul görmeyince, parti içerisine yerleştirdiği ve kendisine sıcak bakan bazı isimlerin güvence vermesiyle tek başına gelip CHP Bodrum İlçe Başkanlığında kaydını yaptıran Mehmet Kocadon’un, pazartesi günü de adaylığını açıklayacağı tahmin ediliyor.
Tüm bu iddialar ve gelişmelere ilişkin görüşlerini açıklayan ve izleyicilerden gelen soruları cevaplayan Duran Öztürk, şunları söyledi:
“CHP Yarımadanın en güçlü ve iktidara en yakın partisidir. Aldığımız oy ortada. Böyle olunca da bir çekim merkezi olması çok doğaldır. Sayın Kocadon’un da bu nedenle partimizi tercih etmesini ve üye olmasını normal karşılamak gerekir. Her partili gibi şu andan itibaren onun da belediye başkan aday adayı olma hakkı vardır. Ancak başından beri savunduğumuz bir şey var. Tabanın söz ve karar sahibi olması ilkesinden hareketle mutlaka üyelerin önüne sandık konulmalı ve en azında salt çoğunluğun oyunu alan bir aday belirlenmelidir. Bu nedenle de iki turlu bir seçim daha demokratik olacaktır" dedi.
İzleyicilerden gelen; seçildikten sonra Kocadon’un AK Partiye geçebileceği, diğer DP lilerle hem Belediye Meclisini, hem de ileri ki günlerde partiyi kendi isteğine göre dizayn edeceği şeklindeki görüşlere yorum yapmaktan kaçınan Öztürk, son söz olarak “Bodrum’un artık büyük bir kent haline geldiğini ve eskisi gibi yönetilemeyeceğini, seçmenlerin bu durumu dikkate alarak oylarını kullanmaları gerektiğini” söyledi.
CHP de son günlerde yaşanan gelişmelerin değerlendirildiği programa eski ilçe başkanları davet edilmişti. Ancak yalnızca Duran Öztürk katıldı ve sürece ilişkin görüşlerini açık yüreklilikle paylaştı.
Bilindiği üzere geçmiş yerel seçimlerde CHP'lilerin oylarıyla Demokrat partiden belediye başkanı seçilen Mehmet Kocadon’un, hakkında açılan soruşturma, devam eden davalar ve tutukluluk durumunun ardından yeniden göreve başladıktan sonra bir arayışa girdiği iddia ediliyordu. Hatta daha öncesi AK Partiye katılması için bizzat Başbakan Erdoğan’la görüştüğü söyleniyordu.
CHP üst yönetiminden bazı kişilerin de Kocadon’un CHP ye geçmesi, Bodrum ya da Muğla Büyükşehir adayı olması için yoğun çaba sarf ettikleri de iddialar arasındaydı.
Ön seçim olmadan CHP'nin adayı olma talebi Genel Merkez tarafından, örgütten gelecek tepkiler dikkate alınarak kabul görmeyince, parti içerisine yerleştirdiği ve kendisine sıcak bakan bazı isimlerin güvence vermesiyle tek başına gelip CHP Bodrum İlçe Başkanlığında kaydını yaptıran Mehmet Kocadon’un, pazartesi günü de adaylığını açıklayacağı tahmin ediliyor.
Tüm bu iddialar ve gelişmelere ilişkin görüşlerini açıklayan ve izleyicilerden gelen soruları cevaplayan Duran Öztürk, şunları söyledi:
“CHP Yarımadanın en güçlü ve iktidara en yakın partisidir. Aldığımız oy ortada. Böyle olunca da bir çekim merkezi olması çok doğaldır. Sayın Kocadon’un da bu nedenle partimizi tercih etmesini ve üye olmasını normal karşılamak gerekir. Her partili gibi şu andan itibaren onun da belediye başkan aday adayı olma hakkı vardır. Ancak başından beri savunduğumuz bir şey var. Tabanın söz ve karar sahibi olması ilkesinden hareketle mutlaka üyelerin önüne sandık konulmalı ve en azında salt çoğunluğun oyunu alan bir aday belirlenmelidir. Bu nedenle de iki turlu bir seçim daha demokratik olacaktır" dedi.
İzleyicilerden gelen; seçildikten sonra Kocadon’un AK Partiye geçebileceği, diğer DP lilerle hem Belediye Meclisini, hem de ileri ki günlerde partiyi kendi isteğine göre dizayn edeceği şeklindeki görüşlere yorum yapmaktan kaçınan Öztürk, son söz olarak “Bodrum’un artık büyük bir kent haline geldiğini ve eskisi gibi yönetilemeyeceğini, seçmenlerin bu durumu dikkate alarak oylarını kullanmaları gerektiğini” söyledi.
