SUÇ MAHALLİNDE PROTESTO!

Yıllardır yıkım kararı bulunmasına rağmen yetkili makamlar tarafından bir türlü...

SUÇ MAHALLİNDE PROTESTO!
Yıllardır yıkım kararı bulunmasına rağmen yetkili makamlar tarafından bir türlü yıkılamayan ancak geçtiğimiz ay yaşanan şiddetli lodosta harabeye dönen Halikarnas Disco’ya ait iskele hararetli tartışmalar eşliğinde, eskisinden de heybetli bir şekilde yeniden yapılıyor.

Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’un ısrarla arkasında durduğu ve en son basın toplantısında yapımını açıkça desteklediğini açıkladığı kaçak iskele ile ilgili bir protesto gösterisi düzenlendi.

Yapımı devam eden inşaat halinde olan iskele önünde yapılan protestoya, Yurttaş İnisiyatifi Sözcüsü Ayhan Karahan, CHP Eski İlçe Başkanları İsmail Sever, Kerim Cangır, DSP Eski İlçe Başkanı Ahmet Bakar, Fikret Karataş ve bir gurup vatandaş katıldı.

Halikarnas diskosunun önüne toplanan protestocular lodos nedeniyle yıkılan iskelenin üstüne çıkarak “Denizde Yağma Var” yazılı pankart açtı. İskelenin üzerinde bir müddet inceleme yapan ve çalışmaları izleyen gurup adına basın açıklaması yapan Yurttaş İnisiyatifi Sözcüsü Ayhan Karahan iskelenin yasa dışı olduğunun altını çizerek şunları söyledi;

“Şu anda bir suç mahallinde bulunuyoruz. Güpegündüz gözümüzün içine bakılarak bir şehir eşkıyalığı gerçekleştiriliyor. Yasalar, kanunlar hiçe sayılarak günlerdir suç işleniyor. Peki, kim bu güç, bunu yetkililere, ilgililere soruyoruz. Bu kaçak iskeleyi yapan kişinin, yani Halikarnas diskonun sahibi Süleyman Demir’in ayrıcalığı nedir. Daha öncede bu kaçak iskele Bodrum’un gündemini işgal etmişti. Son lodosta bu kaçak iskele yıkılmıştı. Doğa affetmedi ve kendisine yapılan bu zulme son vererek iskeleyi yıkmıştı. Ama eski kaçak iskelenin yerine 5 katı büyüklüğünde yeni bir kaçak iskele yapılıyor. Yağmacılık denize taşmış vaziyette. Bu denizde tüyü bitmemiş yetimin hakkı var. Kumbahçelilerin, Bodrumluların, balıkçıların, denizcilerin hakkı var. Bu kamusal alanda son derece acımasız bir hak gaspı var. Buraya her iskele kazığı çakıldığında kamuoyunun, bu kentin sahiplerinin vicdanı yaralanıyor. Peki, kamuyu temsil edenler ne yapıyor' Şu ana dek üç maymunu oynadılar. Görmediler duymadılar, düşünmediler. Bunu alenen dost düşman tüm kesimlere ilan ediyoruz. Bodrum sahipsiz değil, eşkıya da denizimize hâkim olmayacak. Bizler Bodrum’a katkısı olan hiçbir işletmeciye yasal sınırlar içerisinde faaliyet yürüttüğü sürece karşı değiliz. Bizlerin burada bulunuş nedenimiz, haksız ve doymak bilmez ranttır talandır yağmadır. Bodrum’un liman içine Bodrum Belediyesi yüzer iskele yaptığı için ceza aldı. Dönemin belediye başkanı bu nedenle yargılanıyor. Ki orada kamu çıkarı vardı. Bodrum Belediyesine gücü yetenler şimdi neredeler. Kamu adına hareket etmesi gerekenleri, ilgilileri, yetkilileri görevlerini yapmaya davet ediyoruz. Belki Bodrum’un en çok sokakta dolaşan Kaymakamı unvanına sahip Sayın Mehmet Gödekmerdan bu iskeleyi görmediniz mi, Liman Başkanlığı, Milli Emlak, Bayındırlık, Belediye Başkanlığı sizlerde görmediniz mi' Bunu görmediyseniz neyi göreceksiniz, kamu adına hareket etmesi gerekenleri, ilgilileri, yetkilileri görevlerini yapmaya davet ediyoruz. Bu zaman zarfında kamu görevlileri yetkilileri savsaklamaya devam ederlerse haklarında savcılığa suç duyurusunda bulunacağız. Ve yine burada olacağız, eşkıyalığa ve talana dur diyeceğiz. Onlar yağmacılıkta ne kadar ısrarcı ise bizlerde yaşam alanımıza, kentimize sahip çıkmakta o denli kararlıyız” dedi.

DSP Eski İlçe Başkanı Ahmet Bakar ise iskelenin Bodrum’a yakışmadığını ifade ederek, “Burada Mouseleum un görüntüsünü yansıtacaklarmış. Onun yeri Mouseleum dur. Bu iskeleye karşıyız, buradan hiçbir insan geçemeyecek burası küçük bir iskele değil burası marina oluyor bu iskelenin burada olmasını yapılmasını istemiyoruz” dedi.

Konu ile görüşüne başvurulan Bodrum Kaymakamı Dr.Mehmet Gödekmerdan ise konu ile ilgili olarak bir hafta önce Bodrum Belediyesi‘ne kaçak iskele inşaatının durdurulması için yazılı uyarı yaptıklarını belirtti. Gödekmerdan, "Mülki idare olarak gereğini yaptık. Durumu belediyeye bildirip derhal inşaatın durdurulmasını istedik. Şimdi top belediyede, benim Kaymakam olarak bu suç duyurusundan etkilenecek bir durumum yok, yasal prosedürleri yerine getirdik" dedi.

Öte yandan konu bugüne kadar basında birkaç kez gündeme gelmiş olmasına rağmen daha önceleri farklı bölgelerde yaptıkları eylemlerle kamuoyu gündemine gelen çevreci kişi ve grupların açıkça yürütülen bu ihlale karşı şuana kadar hiçbir tepki göstermemeleri ve suskun kalmaları ise bir ayrıntı olarak dikkat çekiyor.