Adaboğazı’ndan Ses Yükselttiler

Özelleştirme İdaresi’nin ilçede yaklaşık 4 milyon 500 bin metrekare büyüklüğündeki 79 parselin imar durumunu Bodrum Belediyesi’ne sormuş, Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras da meclis toplantısında yaptığı açıklamada “Özelleştirme İdaresi bize bazı parsellerin imar durumlarını sordu. Biliyorsunuz Özelleştirmek için sorduysa orada oturup düşünmemiz lazım.” ifadelerini kullanmıştı. 

Bodrum’da siyasi partiler, STK’lar ve vatandaşlar, Özelleştirme İdaresi’nin sorduğu bölgeler arasında bulunan Adaboğazı’na yürüyüş ve basın açıklaması yaptı. Yüzlerce kişinin katıldığı yürüyüşte basın açıklamasını grup adına okuyan Nuri Alikoç, iktidarı kaynakları kötü kullanmak ve finansman sağlamak için kamu mallarını rant çevrelerine satmakla suçlayarak şunları söyledi:

“Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Bodrum Belediyesi’nden hazineye ait 75 adet parselin imar durumları hakkında niçin bilgi istemiştir? Dünyanın en güzel koyları birliğinin bir üyesi olan Bodrum yarımadasındaki ve Gökova körfezindeki kıyıları, koyları, Okluk Koyu (İngiliz limanı), Adalıyalı, Cenetkoy gibi imara, ranta, talana mı açacaktır?

Bugün burada olmamızın nedeni parsellerden birinin Adaboğazı olmasıdır. Adaboğazı, Bodrum’un içinde saklanan incilerden bir tanesidir. Halkın ve tüm canlıların ortak yaşam alanıdır ve öyle kalmalıdır. Doğal ve kültürel değerlerimize göz koyanlar bilsinler ki artık karşılarında biz varız, Bodrumlular var. Ne Adaboğazı’nı ne de başka bir kıyımızı, koyumuzu ranta, talana teslim etmeyeceğiz. İstanbul’a ihanet ettiklerini itiraf edenlerin Bodrum’a ihanet etmelerine izin vermeyeceğiz. Halikarnas Balıkçısının anlattığı gibi Bodrum’un beyaz evlerine vuran ışık hepimizi dönüştürmeye devam edecek. Kimse Bodrum’dan geldiği gibi dönmeyecek. Tüm canlıların bir arada eşit, özgür ve barış içinde yaşayacağı Bodrum için hep birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.

Yürüyüşe katılan CHP Muğla Milletvekili Suat Özcan ise yaptığı konuşmada şu sözlere yer verdi:

“Her geçen gün tepkimizi, eylemimizi daha çok hissettiriyoruz. Ulaşması gereken yerlere ulaştığını düşünüyorum. Bazen geri adım atıyorlar. Bazen yeni arayışlar içerisine giriyorlar. İşte tüm bunları durdurabilmek, karşı koyabilmek için bir aradayız. Eğer bu gördüğüz doğayla denizin buluştuğu yer yakılırsa ya da betonlaşırsa buradaki canlıların karıncasından kertenkelesine, yılanına, kaplumbağasına kadar tüm canlılar yok olacak, yeşilin yok olacak. Bunları eğer yeniden düzeltmeye kalksak bile yeniden bu hale gelmesi için bin yıllar yetmeyecek. Bodrum zaten bu güzelliği ile hem Türkiye’nin hem de dünyanın incisi. Bunu bozmaya kimsenin hakkı yok. Kapalı kapılar ardında, birilerini daha varlıklı hale getireceğiz diye tüm Bodrumlulara, tüm Muğlalılara, tüm Türkiye’ye bu haksızlık yapılmaması gerekiyor.”