KADIN DAYANIŞMA DERNEĞİ ÜYELERİ ADLİYEDE!

İkra isimli derginin Mayıs ayı sayısında yayınlanan Sibel Üresin ile röportaj haberinde...

KADIN DAYANIŞMA DERNEĞİ ÜYELERİ ADLİYEDE!
İkra isimli derginin Mayıs ayı sayısında yayınlanan Sibel Üresin ile röportaj haberinde kullanılan ifadelerden rahatsız olan ve bunun suç olduğunu iddia eden Bodrum Kadın Dayanışma Derneği üyeleri savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Adı geçen dergiye açıklamalarda bulunan Sibel Üresin, dergi sahibi, yazı işleri müdürü ve yayımcısı hakkında, "suç işlemeye tahrik, suçu ve suçluyu övme, halkı kin ve düşmanlığa tahrik, alenen anayasanın eşitlik kuralını ortadan kaldırmaya tahrik, cinayete azmettirme, kanunlara uymamaya teşvik ve bu suçları internet basını aracılığıyla işleme" suçlarından Bodrum Cumhuriyet Savcılığına yazılı olarak müracaat ettiler.

Hazırladıkları dosyayı dilekçe ile Cumhuriyet Savcılığına sunan Bodrum Kadın Dayanışma Derneği üyeleri adliye çıkışında Kent Haber muhabirinin sorularını yanıtladılar.

Kadın Dayanışma Derneği Bodrum şubesinden Figen Erozan, mayıs ayında yayınlanan İkra Dergisinde, Sibel Üresin'in, kadınların rolleri üzerinden ifade ettiği sözcüklerin, var olan kadına yönelik şiddeti ve cinayetleri normalleştirmesi üzerine itiraz için adliyeye geldiklerini söyledi.
Kurumsal kimlikleri ile yani Bodrum Kadın Dayanışma Derneği olarak başvuruda bulunduklarını belirten Figen Erozan, "hiç kimsenin, bireyin ya da sistemin kadınları ötekileştirip 'onlar çok fazla dır dır ediyor adamların başlarını ağrıtıyor, şiddeti mümkün kılıyorlar', 'ölende mi kabahat öldürende mi' gibi yaklaşımlara bizim sessiz kalmamız mümkün değil" dedi.

Dernek üyelerine ve kadınlara destek vermek için adliyede bulunan avukat Nurcan Akca, "vermiş olduğumuz dilekçede, kadına şiddeti haklı kılan, anayasal eşitlik ilkelerini gözardı eden, kadınların gerektiği zaman ortadan kaldırılmasına varacak kadar işleyecek bir süreci normalleştiren şahıs hakkında suç duyurusunda bulunmaktı" dedi.

Dernek üyelerinden Şener Macit ise bu açıklamaları yapan kadının bir belediyeden bizim paralarımızdan ücret almasının da kendisini çok ilgilendirdiğini söyledi. Şener Macit, "Bağımsız bir kadın çıkıp bir gazetede görüşlerini ilan edebilirdi ama bunun bir belediyede sosyal danışman olarak çalışıyor olması da başka bir boyutta. Evdeki kadınlara; isyan etmeyin, ses çıkarmayın, dayağı haketmeyin diye eğitimler veriyor ve bunun karşılığında oradaki vatandaşların ödediği vergilerle ücret alıyor" dedi.

Kamuoyunda İslami yaşam koçu olarak bilinen ve bazı açıklamalarıyla tepki çeken Sibel Üresin adı geçen dergiye verdiği röportajda kendisine yöneltilen "Şu andaki aile içi şiddetin artmasının sebebi sizce nedir'" sorusuna karşın şunları söyledi;

“Kesinlikle kadınların dillerinin uzaması! Kadınlar çok para sahibi oldular ve o egoları çok yükseldi. Çok bilip çok konuşuyorlar ama kadına naif olmak, kibar olmak, yumuşak olmak yakışır. Bu, dinimizde de böyledir. Evet kadın çok bilebilir ama bildiğini konuşmak değildir doğru olan. Kadına sessiz kalmanın daha çok yakıştığını düşünüyorum. Hakikatten, öyle gelinler öyle kadınlar tanıyorum ki ben sinir oluyorum ki kocasının deli olması çok normal. Sen bana durup dururken vurabilir misin' Ölen mi suçlu öldüren mi' Bir tahrik var yani ortada. Kadının en büyük silahı kinlenmek, içine atmak ve tavırlarıyla belli etmektir ama erkek şiddete başvurur çünkü yaradılışı böyle. Ama kadın da ilk şiddeti çocuğuna uyguluyor. Kadın da şiddete meyilli. Şiddete karşı olan kadının çocuğunu dövmemesi gerekir ki kadınların yüzde 90’ı çocuğuna vuruyor. Erkekler neden vuruyor' Kadın car car konuştuğu için, o yüzden ben böyle kadınların şiddeti hak ettiğini düşünüyorum.”