Meydanda Boğaziçi Arbedesi!..

Bodrum’da yapılan Boğaziçi eyleminde polis basın açıklamasına izin vermeyince, polis ile eylemciler arasında arbede yaşandı. Belediye Meydanı’nda yaşanan arbede sonrası CHP önüne yürüyen eylemciler, burada bir basın açıklaması yaptı.

Meydanda Boğaziçi Arbedesi!..

Türkiye’nin birçok yerinde gerçekleşen Boğaziçi protestoları, Bodrum Belediye Meydanı’nda da yapılmak istendi. Eylemin başında emniyet görevlileri, covid-19 tedbirlerini gerekçe göstererek basın açıklaması yapılmasına izin vermeyeceklerini söyledi. 

Eylemciler ve emniyet görevlileri arasında yaşanan tartışmanın ardından eylemciler, ellerinde taşıdıkları "Aşağı bakmayacağız, Boğaziçi ablukada" yazılı pankartla meydanda açıklama yapmak istedi. Polis ise megafonla uyarıda bulundu. 

Eylemciler adına Türkiye İşçi Partisi’nden Volkan Çetin'in basın açıklamasını okumaya başlaması üzerine polis müdahalesi başlayınca ortalık karıştı. Çevik kuvvet kalabalığa müdahale etti. Meydanda birkaç dakika arbede yaşandı. Protestocular daha sonra sloganlar atarak CHP Bodrum İlçe Başkanlığı önüne yürüdü. 

Burada basın açıklamasını okuyan Volkan Çetin, şunları söyledi:

"AKP Milletvekili adayı Melih Bulu'nun Boğaziçi Üniversitesi'ne kayyum rektör olarak atanmasıyla başlayan direniş 1 aydır devam ediyor. Binlerce Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi ve akademisyeninin katıldığı eylemleri durduramayan iktidar, çözümü baskı ve şiddet yöntemlerine başvurmakta buldu. Bütün bir ülkeyi tek adam rejimiyle yönetenler Boğaziçi direnişini durdurmak için her tür baskı ve zorbalığı devreye soktular. Tüm baskı, şiddet ve sindirme yöntemlerine rağmen Boğaziçi Direnişi güçlenerek büyüdü ve ülkenin dört bir yanında destek buldu. Bu durumu içine sindiremeyen iktidar ise hepimizin çok iyi bildiği yöntemlere başvurmayı tercih etti. Yandaş ordusuyla, havuz medyasıyla ve paralı trolleriyle yoğun bir saldırı kampanyası başlatan iktidarın kullandığı argümanlar ise bize hiç yabancı değil. Boğaziçi'nde dini değerlere saldırılıyor ve LGBT sapkınları maneviyatımızı zedeliyor kara propagandası devreye sokuldu. 

Ülkenin İçişleri bakanının 'LGBT sapkınları' ifadesini kullanarak başvurduğu nefret söylemi beraberinde öğrencilere karşı bir cadı avına dönüştü. Buraya kadar yazılanlar hiçbirimiz için şaşırtıcı değil. Bildik şablonlarla milli, kültürel, dini hassasiyetleri bahane ederek üniversitenin aydınlanmacı, bilimsel, laik kimliği iktidar tarafından ayaklar altına alındı. Hiçbir meşruluğu olmayan ve üniversitenin tüm bileşenleri tarafından reddedilen Kayyum Rektörü orada tutabilmenin tek çaresi baskı, zorbalık, şiddet ve nefret söylemleri oldu. 

Ancak iktidar hangi yöntemi denerse denesin, Boğaziçi direnişi farklı biçimler ve eylemlerle yola devam etti, ediyor. Tutuklanan öğrencilerin 'bundan sonrası sizde' cümleleri, tartaklanan, aşağı bakmaya zorlanan gençlerin dik duruşu beraberinde milyonlarca yurttaşın kenetlenmesini sağladı. Boğaziçi bileşenlerinin bu saldırılar karşısında boyun eğmeyeceğini biliyor, bir kez daha onların yanında olduğumuzu ilan ediyoruz. 

Nefret söylemlerinize, gözaltılara, işkenceye ve tüm yalanlarınıza rağmen biz Bodrumlu yurttaşlar, Boğaziçi'nin diz çökmeyeceğini biliyoruz. İktidarın en büyük fobisinin yeniden hortladığını, bu direnişin her noktasında Gezi Direnişini aradığını görüyoruz. Ama bu ülkeyi kayyumlarla, tek adamla yönetemiyorsunuz. Başvurduğunuz tüm yöntemler bizler için daha fazla direnç ve birarada olma anlamına geliyor. 

Bizler de Bodrum'dan Boğaziçi'nde ve ülkenin dört bir yanında yükselen direnişe ses veriyor ve onun parçası olduğumuzu haykırıyoruz. Amasız, fakatsız, şartsız, koşulsuz Boğaziçili öğrencilerin yanındayız. Taleplerimiz açık ve net: Gözaltılara son verin ve tutuklu öğrencileri serbest bırakın. Üniversitelerdeki polis ablukasına son verin. Kayyum rektör istifa etsin. Üniversiteler tüm bileşenleriyle rektörlük seçimlerini yapsın. Yurttaşları ırk, din, mezhep, cinsel yönetim ve cinsiyetlerine göre ayırıp nefret söylemi geliştirmeyin" dedi.

Grup daha sonra iktidarı eleştiren ve Rektör Melih Bulu'yu istifaya davet eden sloganlar atarak eylemlerine son verdi.