Kazılar Mahalleliyi Heyecanlandırdı

Yokuşbaşı Cevat Şakir Caddesi üzerindeki bir arazide inşaat yapılmak için başvuru yapıldı. Bölge 3. Derece Arkeolojik Sit Alanı olduğu için Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü, inşaat öncesi sondaj kazısına başladı. Kazılarda tarihi mezarların çıkması üzerine kurtarma kazılarına başlandı. Kurtarma kazısında bölgede yaklaşık 15 mezar kalıntısı ortaya çıktı. 

Bölgede yapılan kazılarda ortaya çıkan lahit mezar ise büyük bir heyecan yaşanmasına neden oldu. 2 bin 400 yıllık mezarın kapağı, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un katılımıyla açıldı. Tonlarca ağırlıktaki kapak vinç yardımıyla açıldığında içerisinde, biri kadın diğeri erkek 2 iskelet bulundu. Lahitin içinden ayrıca 1 adet pelike, 1 adet akik taşlı yüzük, altın kolye parçaları, 1 adet sikke ve amhoriskoslara ait kırık ağız parçaları bulundu. 

Eserler, oldukça dikkatli bir şekilde lahitin içinden alınarak Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi’ne götürüldü. Eserler ilgili restorasyon çalışması müzenin laboratuarında sürüyor. Eserlerin restorasyonu tamamlandıktan sonra müzede sergilenecek. Çalışmaların tamamlanmasının ardından lahitin de müzeye taşınacağı belirtildi. 

Bölgede ortaya çıkan mezarlar ve eserler, mahalle sakinlerini de heyecanlandırdı. Mahale sakinleri, yıllarca bahse konu yerde mezar olduğunu bilmeden yaşadıklarını söyledi. 

“ÜZERİNDE TAVUK BESLİYORDUK”

Mahalle Sakini Hasan Akça, mezarların olduğu bölgede tavuk beslediklerini ifade ederek şöyle konuştu;

"Senelerce üzerindeyiz ama mezar olduğunu bilmiyorduk. Biz lahitin üstünü orada bir kaya olarak biliyorduk. Eski yol orası. Yolun altında yamuk bir kaya. Yürürken orada bir engel geliyordu. Devam edip gidiyorduk. Kazınca lahit çıktı. Üzerinde senelerdir de tavuk beslerim" dedi.

Mahalle sakinlerinden Kadriye Akça ailesinin bu bölgede yaşadığını ifade ederek, şunları söyledi:

“Bu mahalle benim büyüklerimin yaşadığı mahalle. Ninelerimin, büyüklerimin, hatta annem bu mahallede doğup büyüdü. Bu gördüğünüz lahit mezar biraz yüzeyde çıktı. Biz onun üzerinden çok geçtik, burası bir yoldu çünkü. Orada değişik taşlar vardı. Biz kaya olarak görüyorduk. Böyle bir şeye, tarihe tanıklık etmek bizleri çok heyecanlandırdı, mahallemizde böyle bir şeyin olması heyecanlandırdı.”

“KEŞKE BURASI ARKEOLOJİ PARKI OLSA”

Bölgedeki Arma Yat firmasının sahibi Yaman Olgaç da yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

"6 ay önce mahallemizde arka tarafta, yine bir temel kazısı esnasında 2 bin 200 – 2 bin 400 senesine yani M.Ö. 400 senesine ait sur duvarları kalıntıları çıkmıştı. Kurşun bağlantı delikleri gayet güzel sağlam. Öyle bırakılmıştı. Ancak bir hafta 10 gün evvel çok daha heyecan verici kazılarla karşı karşıya kaldık. El değmemiş bir lahit, hiç zarar görmemiş, dolayısıyla talan da edilmemiş, korsanlarca talan da edilmemiş bir lahit çıktı. Yine mahallece çok heyecanlandık, bekliyoruz. Demek ki bu üzerinde yaşadığımız topraklar Helen çağının mezarlarının olduğu zenginliklerin olduğu yerler. Keşke bütün bu binalarımız yıkılsa, olanak olsa biz başka yere gitsek ve buralar bir arkeoloji parkı olsa. Bu ideal olurdu. Ama şuanki şartlarda bunu düşünemeyiz bile. Ama uzun vadede bunu düşünmek Bodrum’a çok büyük değer katacaktır. Arkeoloji parkı fikri, Bodrum’u kültür dünyasında da dünya çapında üst seviyelere taşıyacaktır.”

ÇIKAN ESERLER MÜZEDE SERGİLENECEK

Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi Müdürü Hüseyin Toprak da lahit ve içerisinden çıkan eserlerin çok heyecan verici olduğunu dile getirerek şu sözlere yer verdi:

“Çok güzel eserler. İki bireye ait mezar ortaya çıktı. Bireylerden biri kadın, bir erkek. Muhtemelen karı koca olduğunu düşünüyoruz. Çünkü bu bölgede bu tür gömü örnekleri elimizde var. İçerisinde çok güzel eserler var. Bir pelike restorasyonu başlandı, devam ediyor. Altın bir kolye, altın bir yüzük. Bunlar bireylere ait ölü hediyeleri. Bunlar tabi en kısa zamanda restorasyonu tamamlandıktan sonra müzemizin açılışında teşhire çıkarmayı planlıyoruz. Bilimsel araştırmaları yapılıyor. Alanda tabi çalışmalarımız tekrar devam etmekte. Tekrar yeni bulgular ortaya çıkabilir ama ivedilikle çıkan eserlerin restorasyonu ve teşhire konması bizim için elzem bir konu. Çıkan eserlerle ilgili yaptığımız ilk belirlemelere göre M.Ö. 4. Yüzyıla ait olduğu tespit edildi. Bu da günümüzden 2 bin 400 yıl öncesine tarihlenmekte.”

Bölgede geçmiş dönemlerde mezarlar ortaya çıktığından bahseden Toprak, konuşmasını şöyle noktaladı:

“Geçmiş dönemlerde de bu alana yakın yerlerde mezarlar ortaya çıktı. Onlar tabi koruma altına alındı. Bir kısmı alanda sergileniyor. Aynı bölgeden çıkıp müzemizde sergilenen eserlerimiz var. Bu bize şunu gösteriyor; bu alan hakikaten eski Halikarnassos’un doğu nekropolü, yani mezarlık alanıymış.”

Muhabir: Hamdi Yörür