Katliamın Üzerinden 44 Yıl Geçti

Anma toplantısına 19-26 Aralık 1978'de Kahramanmaraş'taki katliamda hayatını kaybedenler için bir dakikalık saygı duruşu ile başlandı. Daha sonra dernek yönetim kurulu üyesi Nilgün Kösedağı tarafından yazılı bir basın açıklaması okundu. Açıklamada Maraş Katliamını konuşmayan bir toplumun yüzleşme sorunu olduğuna vurgu yapıldı.

Nilgün Kösedağı tarafından yapılan yazılı basın açıklamasında “Maraş Katliamı sürecinde yaşananlar toplumun dününün ve bugününün aynasıdır. O nedenle bu katliamlarla yüzleşmeden toplumsal travmalardan kurtulmamız mümkün değildir. Dünden bugüne değişmeyen Anti-Demokratik bir sisteme sahip olduğumuz gerçeği ortadadır. Devletin gizlilik kararı asla aşılamıyor, MİT raporları açılmıyor. O günden bu yana vicdanlı olmak suç, adaleti sormak için sistem kapalı durumda, insanlık suçu içeren dava dosyaları da çürümeye bırakılmış durumdadır. Maraş Katliamı Türkiye’nin kara sayfalarından biridir ve bu sayfalar aydınlatıldığında demokrasinin önü de açılabilir. 

Maraş Katliamı bir hukuk davası olmaktan daha büyük bir davadır. Bu ülkenin kırk dört yıldır sürüklendiği “coğrafya kaderdir” davasının bir halkasıdır. Maraş Katliamı öz kardeşinden başlayarak öldürmeyi hak sayan bir sistemin adıdır. Maraş Katliamını anmak, dile getirmek tüm katliamlar için adaletin tecelli etmesi adına mücadele etmektir. Maraş Katliamı; kimsenin dilinden, dininden dolayı sorgulanamayacağı ve öldürülmeyeceği gerçeğinin hafızasıdır. O nedenle burada bugün, şu an sadece Maraş Katliamını anmıyoruz. Biz bugün burada dini, dili ırkı, cinsiyeti, rengi ne olursa olsun tüm insanlığın ve tüm canlıların yaşam hakkını savunuyoruz. Sağ duyulu, vicdanlı olan herkesi bu sese ortak olmaya davet ediyoruz.” denildi.

Toplantıya misafir olarak katılan Kıbrıs Barış Harekatında savaş muhabirliği ve geçmiş dönem TRT Haber Müdürlüğü yapmış Maraş Katliamın tanığı gazeteci Ülkü Angılı bölgeye giden ilk gazeteci olarak karşılaştığı olayları aktardı. Angılı “Orada savaş yoktu, katliam vardı. Savaşta için iki tarafın olması gerekir fakat ortada sadece katledilen Alevi vatandaşlar vardı. Valilik kolluk kuvvetleri ile halkın karşı karşıya gelmemesi için onları izinli saymış ve sahadan geri çekmiş. Biz askerlerle beraber Maraş’a girdik. ” dedi.  

Angılı, TRT ekibi olarak oraya özel izinlerle gittiklerini ve kaldıkları süre boyunca gördükleri ile ilgili yaklaşık 6 saatlik bir çekim yaptıklarını ve sonrasında yaklaşık bunu bir buçuk saate sığdırdıkları bir program hazırladıklarını belirtirken, ertesi gün öğlen haberleri sonrasında yayınlanması planlanan programın hükümetin Sıkıyönetim ilan etmesi ile iptal edildiğini belirtti. Angılı, söz konusu programdan 2 kopya yaptırdığını birini de kendi evinde sakladığını kaydederken, kısa bir süre sonra evindeki haber kasetinin çalındığını dile getirdi. Hazırladığı programın sadece 23 dakikalık bir kısmının youtube’tan yayınlanmaya başladığını söyledi. 

Angılı “Yaptığımız haber program o zaman yayınlansa idi Türkiye gerçeği apaçık görecekti. Katliamla ilgili davalar görülürken büyük bir kamuoyu oluşur ve sonrasında gerçek suçlular gereken cezayı da alabilirlerdi” dedi. 

Bodrum Alevi Bektaşi Kültür Derneği merkezinde gerçekleşen anma etkinliği Ülkü Angılı’nın çekimlerini gerçekleştirdiği haber programının 23 dakikalık kısmının gösterimi gerçekleştikten sonra, dernek yönetim kurulu üyesi Erol Kösedağ’ın çaldığı saz eşliğinde söylenen gülbenk ve şiirlerle anma tamamlandı.