ŞİRİN TEKELİ, ALKIŞLARLA UĞURLANDI

Bodrum’da yaşamını yitiren Türkiye'de kadın çalışmalarının ve kadın hareketinin...

ŞİRİN TEKELİ, ALKIŞLARLA UĞURLANDI
Bodrum’da yaşamını yitiren Türkiye'de kadın çalışmalarının ve kadın hareketinin önde gelen isimlerinden Doç. Dr. Şirin Tekeli’nin cenazesi, bedenini bağışladığı İstanbul Çapa Tıp Fakültesi'ne uğurlandı. Uğurlama sırasında Bodrum Kadın Dayanışma Derneği üyeleri ile Tekeli’nin arkadaşları da hazır bulundu.

Bir süredir beyin tümörü tedavisi gören ve önceki gün yaşamını yitiren Şirin Tekeli, Bodrum’da önceki gün hayata gözlerini yumdu. Bedenini tıp öğrencilerinin eğitimi için Çapa Tıp Fakültesi’ne bağışlayan Doç. Dr. Şirin Tekeli için cenaze töreni yapılmazken, Tekeli’nin cenazesi, Konacık Mahallesi’ndeki Mezarlıklar Müdürlüğü’nden İstanbul’a uğurlandı.

Uğurlama sırasında Bodrum Kadın Dayanışma Derneği üyeleri ile Şirin Tekeli’nin arkadaşları da hazır bulundu. Tekeli’nin tabutunu begonviller ve çiçeklerle donatan kadınlar, daha sonra tabutu, cenaze aracına kadar omuzlarında taşıdı. Kadınlar İstanbul’a gitmek üzere yola çıkan aracı alkışlar ve zılgıtlarla uğurladı.

Bodrum Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Figan Erozan, basın mensuplarına yaptığı açıklamada çok üzgün olduklarını belirterek şunları söyledi:

“Asla yasta değiliz, yas tutmayacağız. Şirin hayatı boyunca kadın mücadelesi verdi. Hayatında ilklere imza attı ve ilkler dediğimiz şeyler hep devrimci dönüşümcü şeylerdi. O, normal şeylerin ilklerini yapmadı. İnsan haklarının kurucusu oldu, kadın sığınağı vakfının kurucusu oldu. Kendi düşüncesini bütün kadınlarla paylaştı. Türkiye’de ilk defa feminist hareketin sözünü oluşturdu. Biz ondan sonra gelen kuşağın kadınlarıyız. Şirin’e dokunamamak demek Şirin öldü demek değildir. Çünkü Şirin duruşuyla, politikalarıyla, itirazlarıyla ortada ve biz hepimiz Şirin’in farklı farklı yüzleriyiz. Biz Şirin’in itirazının devam sürecinin kadınlarıyız” dedi.

Şirin Tekeli’nin sözde değil özde bilim kadını olduğunu ifade eden Erozan, Tekeli’nin bedenini tıp fakültesine bağışlaması ile ilgili şöyle konuştu:

“O her şeyiyle bilim kadınıydı. Öldükten sonra ona bedeninin ihtiyacı olmadığını biliyordu. Gençlerin tıp alanında bedeninin incelemesi için bıraktı. Bedenine tapılmasını istemedi, bedenini insanların hizmetine sundu. Kaçımız böyle inanmayı becerebiliyoruz. Bence inanç derken inancı da sorgulayıp öğrenmeliyiz. Gerçekten bu Dünya’daki inanç insana, yaşadığı Dünya’ya ve evrene bir şeyler yapabilmek, katkı sunabilmek. Şirin her şeyiyle bunu yaptı” diye konuştu.