Avukatlardan Yargıtay Kararına Tepki

Anayasa Mahkemesi’nin cezaevindeki TİP Milletvekili Can Atalay hakkında verdiği ihlal kararını Yargıtay'ın tanımaması ve AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasına, Muğla Barosu Bodrum Temsilciliği tarafından yapılan basın açıklaması ile tepki gösterildi.

Avukatlardan Yargıtay Kararına Tepki

Bugün Bodrum Adliyesi önünde bir araya gelen avukatlar adına konuşan Muğla Barosu Bodrum Temsilcisi Av. Onursal Özbek, bu kararda imzası olan daire üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını ifade ederek şunları söyledi;
    
“Kamuoyuna yansıdığı üzere Anayasa Mahkemesi, 27 Ekim 2023 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan kararı ile Hatay Milletvekili Av. Can Atalay'ın kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı ile seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkının ihlal edildiğine karar vermiş, söz konusu kararında yeniden yargılanmasına başlanması, mahkûmiyet hükmünün infazının durdurulması, ceza infaz kurumundan tahliyesinin sağlanması ve yeniden yapılacak yargılamada durma kararı verilmesi şeklindeki işlemlerin yerine getirilmesi hususlarını da özellikle ifade etmiştir. 

Anayasa’nın 153. maddesinin son fıkrası uyarınca “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlar.”

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi tarafından, ihlal kararının bir örneği, kendisine gönderilmesine karşın, kararının temyiz incelemesinden geçtiğini ve kesinleştiğini ileri sürerek, dosyayı karar vermek üzere Yargıtay 3. Ceza Dairesine göndermiştir.   

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 08 Kasım 2023 tarihli kararı ile, Anayasa Mahkemesinin ilgili kararına uyulmamasına ve Anayasa hükümlerini ihlal eden ve kendisine verilen yetki sınırlarını yasal olmayacak şekilde aşarak hak ihlalinin kabulü yönünde oy kullanan, ilgili Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında, gereğinin takdir ve ifası için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasına karar vermiştir.

Yargıtay 3. Ceza Dairesinin verdiği hukuk tanımaz karar, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasını yok saymaktır. Bu karar,  aynı zamanda,  ülkenin hukuk sistemine ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sına bir başkaldırıdır.  

6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu Ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 48. maddesinde belirtildiği üzere, Anayasa Mahkemesince verilen hak ihlali neticesinde öngörülen yol yeniden yargılama yapılmasıdır. 6216 sayılı Kanun gereğince verilen “yeniden yargılama” kararı, taleple bağlı olmaksızın, yerel mahkemelerce re’sen başlatılması zorunlu olan bir giderim yoludur. Yeniden yargılama kararı kendisine gönderilen yerel mahkeme, herhangi bir kabul edilebilirlik incelemesi yapmaksızın yargılamayı yeniler. Unutulmamalıdır ki, yerel mahkemenin, gösterilen sebebin varlığı hususunda herhangi bir takdir yetkisi de bulunmamaktadır. Bu durum tartışmasız şekilde, tüm hukukçuların kabul ettiği üzere, Anayasanın amir hükmüdür.     

Hiçbir hak ve yetkisi olmadığı halde; kendini hukukun ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sının üstünde gören Yargıtay 3. Ceza Dairesinin bu kararı, maalesef ki Cumhuriyetimizin 100. Yılında, hukuk tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. 

Yaşadığımız süreçte kamu gücünü kullanan yürütme ve yargı organları tarafından Anayasa Mahkemesinin aldığı kararlarının uygulanmasının geciktirildiğine birçok kez tanık olsak da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin bu son kararı durumun vahametini çok daha net olarak ortaya koymuştur. Kamu gücünü kullanan bütün organların ortak amacı Anayasa ile teminat altına alınan temel hak ve özgürlüklerin korunmasıdır. 

Yaşananlar Yargının siyasallaştırılmasının ne kadar tehlikeli olduğunu açıkça ortaya koymuştur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti,  Anayasal hukuk düzenine ve hukuk devleti ilkesine dayanmaktadır. Modern hukuk devletlerinde hukukun üstünlüğü ilkesi tüm kamusal otoriteleri, kurumları, mahkemeleri ve vatandaşları bağlamaktadır. Bu nedenle, hiçbir kurum ve kuruluş kendisini Anayasa’nın üstünde göremez. Ayrıca, Anayasa gereği, yargı erkini temsil eden Hakimlerin bağımsızlığı esastır. Yargıtay 3. Ceza Dairesinin Anayasaya aykırı şekilde, Anayasa mahkemesi üyeleri hakkında, suç duyurusunda bulunması bir hukuk garabetidir. Bu garabete neden olanlara karşı mücadele etmek, Hukuk sistemimizi, yargı bağımsızlığını, hak ve özgürlüklerimizi korumak Baroların, avukatların ve tüm vatandaşlarımızın en temel görevidir. 

Anayasal düzeni yok sayan, Yargıtay 3. Ceza Dairesi üyeleri hakkında, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 46. Maddesi gereğince resen soruşturma başlatılması çağrısında bulunuyor; Anayasanın bağlayıcılığının ve üstünlüğünün fiilen ortadan kaldırılması sonucunu doğuran bu karar karşısında yargı bağımsızlığına, hukukun üstünlüğüne sahip çıkma görevimiz gereği Anayasal suç işleyen daire üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunacağımızı, Muğla Barosu Başkanlığı olarak Anayasa’nın korunması, hukukun üstünlüğü ilkesinin temin edilmesi için gerekli tüm mücadeleyi vereceğimizi, kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.”