Bitez’deki Patlak Trafiği Felç Etti

Sabah 07:40 sıralarında Bitez Atatürk Bulvarı’ndaki su ana isale hattında patlama meydana geldi. Patlak nedeniyle Bitez, Turgutreis, Alt Konacık, Ortakent, Yahşi, Gürece, İslamheneleri ve Yaka mahallerinde 24 saati aşan su kesintisi beklenirken, MUSKİ ekipleri arızaya müdahale etti.

Ekipler vanaları kapatarak hattın tahliyesine başladı ve suyun borulardan boşaltılmasının ardından kazı çalışmalarına başlayarak patlayan boruyu yenisi ile değiştirdi.

Çalışmalar nedeniyle Bitez Yalısı’ndan Ortakent’e giden yol ise trafiğe kapandı. Bölgeden geçemeyen sürücüler, Bodrum– Turgutreis karayoluna yönelince karayolunda aşırı trafik yoğunluğu oluştu. Özellikle Ortakent Kavşağı ile Bitez Kavşağı arasında araçlar tampon tampona ilerledi. 

Bitez Adliye Caddesi ve ara sokaklarda da trafik yoğunluğunun olduğu görüldü. Ortakent istikametine gitmek isteyen kimi sürücüler, Adliye ve Mezarlık arasındaki yola yönelince o yolda da trafik sıkışıklıkları meydana geldi. 

Bodrum Yarımadası’nda yaşanan patlaklar ile ilgili MUSKİ Genel Müdürlüğü bir açıklama yayınlarken, açıklamada DSİ tarafından yapılan hatların arızalı olduğunun mahkeme tarafından görevlendirilen bilirkişi tarafından kayıt altına alındığı ve ivedilikle bu hatların yine DSİ tarafından yenilenmesi gerektiği vurgulandı.

MUSKİ tarafından yapılan açıklamanın tamamı şu şekilde;

"Bodrum Yarımadası'na içme suyu sağlayan DSİ ana isale hatlarında meydana gelen arızalar ve bu nedenle oluşan uzun süreli su kesintileri için kamuoyunu tekrar bilgilendirme gereği doğmuştur. 

DSİ Genel Müdürlüğü tarafından “Bodrum Yarım Adası Acil İçme Suyu İnşaatı” kapsamında içme suyu arıtma tesisi ve içme suyu isale hattı ile içme suyu depoları yapılarak 2012 yılında işletmeye alınmıştır. Bu hatlar yapılırken Bodrum’un 2040 yılına kadar içme suyu sorununun ortadan kalkacağı ve kentin uzun yıllar içme ve kullanma suyu sorunu yaşamayacağı dönemin en üst düzey yetkilileri tarafından dile getirilmiştir.  

Ancak hattın tamamlanarak işletmeye alınmasından sonra isale ve depo ayrım hatlarında kullanılmış olan cam elyaf takviyeli boru (CTB) ile yüksek yoğunluklu polietilen (HDPE) borularda günümüze kadarki süreçte 3 bine yakın arıza meydana gelmiştir. Bu arızalar neticesinde birçok bina, dükkan, otel ve yollarda büyük çaplı zararlar meydana gelmiş İlçemizde uzun süreli su kesintileri yaşanmıştır. 

“BİLİRKİŞİ RAPORU MUSKİ’NİN TESPİTLERİNİ DOĞRULADI, DSİ’Yİ HATALI BULDU”

2014 yılında Muğla’nın Büyükşehir Belediyesi olması ile birlikte arızalı DSİ hatları MUSKİ Genel Müdürlüğüne devredilmeye çalışılmış ancak MUSKİ Genel Müdürlüğü tarafından yapılan incelemelerde hatlarda kullanılan boru tipi seçiminin hatalı olduğu ve imalatların fenni usul-esaslara uygun şekilde yapılmadığı belirlenerek hattın devralınacak durumda olmadığı gerekçesiyle dava açılmıştır. Açılan davaya istinaden mahkeme tarafından görevlendirilen bilirkişi hatları incelemiş ve boru seçiminin hatalı olduğu, yataklama-gömleklemenin uygun kesitler ve malzeme ile yapılmadığı sonucuna ulaşmıştır. Böylelikle bilirkişi raporu da MUSKİ’nin yaptığı incelemelerde tespit ettiği eksikleri doğrulamıştır. Bu nedenle MUSKİ genel Müdürlüğü davada haklı bulunmuş ancak hatlarla ilgili DSİ tarafından henüz bir işlem yapılmaması nedeniyle konu yeniden yargıya intikal ettirilmiş ve süreç devam etmektedir.

“TÜM HATTIN YENİLENMESİ BELEDİYE BÜTÇESİYLE MÜMKÜN DEĞİL”

Tüm gelişmelere rağmen DSİ sorumluluğu altında olan bu hatlar vatandaşların mağduriyet yaşamaması ve Bodrum markasına daha büyük zararlar verilmemesi amacıyla Büyükşehir Belediyesi MUSKİ Genel Müdürlüğü tarafından tamir edilmektedir. Meydana gelen patlaklar sebebiyle 6 Milyon metreküpün üzerinde su kaybı meydana gelmiş ve yaklaşık 50 Milyon TL’lik bir maddi kayıp yaşanmıştır. Yine su kesintilerinin azaltılması amacıyla MUSKİ tarafından yaklaşık 20 bin metrelik hat yenilemesi yapılmıştır. Bodrum halkımıza kesintisiz su sağlanması ve uzun süreli su kesintilerinin önüne geçilmesi için DSİ tarafından yapılan toplam 176 kilometre uzunluğundaki bu hattın tamamen yenilenmesi gerekmektedir. Bu büyüklükteki bir çalışmanın ancak devlet gücüyle yapılabileceği belediye bütçelerinin yetersiz kalacağını belirtmek isteriz.”