Eski Fabrika ve Karayolu Ortaya Çıktı

Küresel iklim krizi son dönemlerde etkisini iyiden iyiye hissettiriyor. Türkiye’nin birçok bölgesinde olduğu gibi Bodrum'un Mumcular Barajında da su seviyesi ileri seviyede azaldı. 

Bodrum’un su ihtiyacını karşılayan ve şu anda şu anda su alınmayan 13 Milyon metreküp kapasiteli Mumcular Barajı’ndaki su seviyesi yüzde 10’un altına düştü. 1980’lerin sonunda barajın yapılmasıyla sular altında kalan eski İzmir – Bodrum karayolu yeniden ortaya çıktı. Suların çekilmesi, 1955 yılında yapılarak Ege bölgesinin kiremit ihtiyacını karşılayan ve 1987 yılına kadar üretim yapan kiremit fabrikasını da gün yüzüne çıkardı.  

Bodrum’a su sağlayan Milas’taki 40 milyon metreküp kapasiteli Geyik Barajı’nda ise su seviyesinin yüzde 35 seviyelerinde olduğu öğrenildi. 

Muğla Su ve Kanalizasyon İdaresi (MUSKİ) Genel Müdür Yardımcısı Ali Tekkaya, barajlarda ve yeraltı sularındaki azalmanın boyutuna dikkat çekerek şöyle dedi:

“Ülkemiz genelinde ve dünyayı etkisine alan iklim değişikliğinin en acı sonuçlarından bir tanesini Bodrum’daki Mumcular Barajı’nda görüyoruz. Şu anda eski Bodrum – İzmir karayolunun üzerindeyiz. Burası normalde barajın yapımından sonra sular altında kalmış bir noktaydı ve yıllar sonra tekrar ne yazık ki gün yüzüne çıktı. Bu durum iklim değişikliğinin su kaynaklarına etkisini en acı şekilde gördüğümüz nokta. Bodrum Yarımadası genelinde yıllık 150 bin kişiye yetecek su kaynağı kaybedilmiş durumda. Bu kaynaklara alternatifler yaratılmak adına genel müdürlüğümüz çok yoğun bir çalışma yaratıyor. Bunun için hem DSİ’mizle hem kendi imkanlarımızla çalışmalar yürütüyoruz. Ancak bundan sonrasında iklim değişikliğinin hayatımızın bir parçası olduğunu kabul edip buna göre tüm önlemlerimizi almamız ve de ek su kaynaklarını Muğlamıza Bodrumumuza kazandırmamız gerekiyor.”

Muğla genelinde 168 kuyuda suyun kesildiğini söyleyen Tekkaya, “Ne yazık ki yer altı su seviyelerini aşağı inmesi sebebiyle sadece il genelinde 168 tane kuyumuzda su kesmiş durumda. Bu sadece Bodrum’a indirgediğimizde 36 tane kuyumuza denk geliyor. Bu da su arzının yetersizliğini beraberinde getiriyor. Artık su kullanma disiplinimizden tutun da her şeyde su kaynaklarının dünyamızdaki en kıt kaynaklardan olduğunu bilerek hareket etmek zorundayız” diye konuştu. 

Muhabir: Hamdi Yörür