TAKSAV Söyleşilerine Konuk Oldu

Özellikle Ortadoğu ile ilgili yaptığı değerlendirmelerle tanınan akademisyen, gazeteci ve yazar Hüsnü Mahalli, Bodrum’da “Ortadoğu’da son gelişmeler” başlıklı bir söyleşide konuştu.

TAKSAV Söyleşilerine Konuk Oldu

TAKSAV (Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat İçin Vakıf) Akşam Söyleşileri’nin konuğu, Gazeteci Hüsnü Mahalli idi. Cumhuriyet Mahallesi Severcan Caddesi’ndeki TAKSAV Bodrum Temsilciliği’nde gerçekleştirilen söyleşiye ilgi oldukça yoğundu. 

“Ortadoğu’da son gelişmeler” başlıklı bir söyleşi yapan Hüsnü Mahalli, etkinlikte Kent Haber’e yaptığı açıklamada ise şunları dile getirdi:

“Türkiye geneli için çok parlak bir şey söylemek mümkün değil. Her gün bir sürü çelişkiyle karşı karşıyayız. Her gün iktidardaki insanların halkı hor gördüğünü, aşağılamaya çalıştığını görüyorsunuz. En son MHP liderinin Tabipler Birliği davranışı. Her insanın sonuçta bir doktora ihtiyacı olacak. Bahçeli’nin umarım doktora ihtiyacı olmaz ama şu anda bile doktorlara ihtiyacı var, doktorlar olmasa ayakta duramaz. Çok kritik bir dönemden geçiyoruz. Türkiye’nin Yunanistan’la Doğu Akdeniz’deki gerginlikler, Libya meselesi, Suriye’deki askeri varlığı, Rusya, doğalgaz, İsrail’in bazı Arap ülkeleri ile işbirliği yapması. Bu gelişmeler önümüzdeki 40-50 yıl daha konuşulacak. Sevimsiz bir şekilde konuşulacak. Çünkü AKP bu tavrından vazgeçmeyecek. AKP iktidarda kaldığı sürece Türkiye iç ve dış politikasında aydın bir gelecek beklemiyorum. Maceradan maceraya koşuyor. Dış politikada yaptığı her şey yanlıştır. İslamcılarla işbirliği yapmaya çalışıyor, İslamcılarla hareket ediyor. Ona göre içeride ve dışarıda devleti İslamlaştırmaya çalışıyor. Çelişkilerle karşı karşıya kalıyor. Toplumun ezici çoğunluğu bundan hoşnut değil. Onun için önümüzdeki dönemin daha da sevimsizleşeceğini, daha da kötü olacağını üzülerek söylemek durumdayım.”

Mahalli, hükümetin dış politikasının başarısız olduğunu savunarak sözlerine şöyle devam etti:

“Askeri ve istihbarat gücüne güvenerek, dengelere güvenerek kendince politika yürütmeye çalışıyor ama her tarafta gördüğünüz gibi duvara tosluyor. İşte Yunanistan gerginliğinde olduğu gibi. Oruç Reis’i apar topar geri getirdiler. Masaya oturmaya hazırız. Amerika fırça çekiyor papazı övüyorsun, Almanya fırça çekiyor, gazeteci arkadaşımız Deniz Yücel’i bırakıyorsun ama topluma yutturuyorlar. ‘Biz söz sahibiyiz’, ‘Dünya’yı biz yönetiyoruz’ diyorlar. Avro ve dolar almış başını gidiyor ama hala ekonomimiz süper. Sürekli palavra. Toplumu sindirerek, bütün gazetecileri, politikacılar, aydınları içeri atarak ona güveniyorlar. Medyanın yüzde 95’ini kontrol ediyorlar, ona güveniyorlar. Muhalefet bir şey söylüyor ama davranış olarak bir şey yapmıyor. Ona güveniyorlar.”