Eğitim Sen, Daha Hazır Değiliz Dedi

Eğitim Sen Genel Merkez yöneticisi Özgür Bozdoğan, pandemi döneminde eğitim ile ilgili basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bozdoğan yüz yüze eğitimin başlayabilmesi için günlük vaka sayısının 700’ün altına düşmesi ve okullardaki fiziki koşulların sağlanması gerektiğini savundu.

Eğitim Sen, Daha Hazır Değiliz Dedi

Özgür Bozdoğan, pandemi döneminde yüz yüze eğitim konusu ve eğitimle ile ilgili çeşitli sıkıntıları görüşmek üzere sendika üyesi öğretmenlerle biraraya geldi. 

TRAFO Kafe’de yapılan toplantıda basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Eğitim Sen Genel Merkez Yürütme Kurulu Genel Yükseköğretim ve Eğitim Sekreteri Özgür Bozdoğan, Pazartesi günü 14.5 milyon öğrencinin uzaktan eğitime başlayacağını dile getirerek şöyle dedi:

“Biz yaz başından beri bakanlığın yüz yüze eğitime hazır olmadığını söylüyoruz. Bunu ifade ederken sadece bir niyeti, bir düşünceyi değil alanda yaptığımız gözlemlerin doğrudan sonucunu açıklamaya çalışıyoruz. Salgın koşullarında eğitim kurumlarının açılabilmesi için öncelikle salgınla ilgili bazı aşamaların kat edilmesi gerekiyor. Dünya Sağlık Örgütü diyor ki; nüfusun 100 binde 1 oranına yeni vaka sayısı düşmeden okulların açılması ile ilgili bir tartışma yürütmeyin. Yani Türkiye’de yeni vaka sayısı 700’ün altına düşmeden okulların açılmasıyla ilgili sağlıklı bir tartışma sürdürmemiz mümkün değil. Vaka sayısı 700’e düşse dahi okulların salgın koşullarında sağlıklı olarak açılabilmesi için çeşitli koşulların yerine getirilmesi, okulların fiziki olarak salgın koşullarında açılmaya hazır hale getirilmesi lazım. İsrail’de ikinci dalga okullardan başladı. Yoğun bir yayılma olduğu için İsrail geçen hafta kendisini karantinaya aldı. Okulları yeniden açan Avrupa’da yoğun yeni vaka sayılarından dolayı tartışma başladı. Biz de tüm bu bilgilerden kaynaklı Milli Eğitim Bakanlığı’na ‘önlemi alın, önlemi almadan okulları açmayın’ çağrısını yaptık.”

İktidarın salgınla mücadelede başarılı olduğu algısını yaratmak için okulların açtığını savunan Özgür Bozdoğan, açıklamalarına şöyle devam etti:

“Okullar zaten gerçek anlamda açılmıyor sadece kamuoyunda okulların açıldığına dair bir algı, bir düşünce tartıştırılıyor, oluşturulmaya çalışılıyor. Öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin sağlığı bizim için her şeyden önemli. Böyle bir konuda herhangi bir ihmali, herhangi bir vurdumduymazlığı görmezden gelmeyi ya da titiz davranmamayı kabul etmemiz mümkün değil. Bugün de Bodrum’daki okulların açılmaya hazır olup olmadığını değerlendiriyoruz. İlçe Milli Eğitim yöneticileri gerekli hazırlıkları yaptılar mı? Uzaktan eğitim de sorunsuz devam edecek mi, bununla ilgili erişim sorunu olan öğrencilerimiz var mı? Arkadaşlarımızla birlikte değerlendiriyoruz.”

Eşitliğin eğitim yaşantısından çıkarılması durumunda eğitimin kamusal bir hak olmaktan çıkacağını, birileri için ayrıcalık haline geleceğini ve insanların gelecek yaşantısında belirgin farklılıklar oluşacağını ifade eden Bozdoğan, konuşmasını şöyle noktaladı:

“Eskiden köyden çıkıp da mühendis, doktor, bürokrat olan öyküleri hepimiz dinlemişizdir. Ancak son zamanlarda özellikle eğitimin sınıfsal boyutunun öne çıkmasıyla zenginler ve yoksullar arasındaki farkın çok daha belirgin olması ve yaşamın her alanını belirlemesinden kaynaklı eğitim alanındaki eşitsizlikler derinleşerek arttı. Pandemi dönemi de bu eşitsizlikleri derinleştirdi. Türkiye’de 9 milyon 600 bin öğrenci EBA’yı, yani uzaktan eğitimi kullanmış, Türkiye’nin aktif öğrenci nüfusu 15 milyon 400 bin. Geriye kalan 6 milyon civarında öğrenci, uzaktan eğitime hiç erişememiş. Eğitimle ilgili sorunlar bu kadar derinken biz velileri özel okullara yönlendirmiş oluyoruz. Bugüne kadar hiçbir özel okulda vaka duydunuz mu? Duyamazsınız. Türkiye’nin hiçbir yerinde de duyamazsınız. Özel okul öğrenci ve öğretmenlerine korona virüs etki etmiyor mu? Özel ve vakıf okullarının kendisini korumasının bir yolu olarak sanki salgından hiç etkilenmiyor, salgın döneminde eğitim alınacaksa bunun adresi özel okullar mesajı doğrudan veriliyor.”