Okul Zammına Mahkemeden Tedbir

Bodrum'da uzun yıllardan beri eğitim faaliyeti sürdüren Marmara Koleji’nin yeni dönemde okul ücretlerine yaptığı yüzde 300 zamla ilgili ihtiyati tedbir kararı alındı. Zammın Milli Eğitim Bakanlığı’nın yönetmeliğine göre yüzde 57 oranında yapılacağı bildirildi.

Okul Zammına Mahkemeden Tedbir

Bodrum’da faaliyet gösteren Marmara Koleji, okul ve yemek ücretine yüzde 300 zam yaparak yıllık eğitim ücretini 390 bin TL'ye yükseltmiş, zamlara itiraz eden veliler, okul yönetimi ile görüşmelerinden bir sonuç alamayınca geçtiğimiz günlerde okul önünde basın açıklaması yapmıştı. 

Kimi veliler, zamlarla ilgili mahkemeye başvurdu. Av. Pınar Kandemir, Av. Gül Beste Ekmekçi ve Av. Ceren Özyaprak’ın takip ettiği dosya ile ilgili ihtiyati tedbir kararı alındı. Bodrum 4. Asliye Hukuk Mahkemesi, tüketici mahkemesi sıfatıyla verdiği kararda zammın yüzde 57 civarında olmasını hükmetti. 

 
 

“EMSAL NİTELİKTE BİR KARAR OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ”

Süreç ile ilgili Kent Haber’e açıklama yapan Av. Pınar Kandemir, kendilerinin yaklaşık 30 veli ile görüştüğünü fakat zammı kabul etmeyen veli sayısının çok yüksek olduğunu dile getirerek şöyle konuştu;

“Müvekkil velilerimiz 2024–2025 Eğitim Öğretim Yılı ile ilgili fahiş bir zam oranı ile karşı karşıya kaldıklarını, bu zammın yüzde 200–300’e yakın bir oran olduğunu ve bununla ilgili hukuki bir süreç başlatmak istediklerini belirttiler. Milli Eğitim Bakanlığı’nın yönetmeliğinde de özel okulların uygulayacakları zam oranı aslında belirlenmiş. Ücretlerin bu yasal oran üzerinden belirlenmesi gerekiyor. Biz de bu zam oranına ilişkin ihtiyati tedbir talepli bir başvuruda bulunduk. 2024–2025 Eğitim Öğretim Yılı ücretlerinin, bir önceki yılın ücretine yasal zam oranı uygulanarak belirlenmesini talep ettik. Talebimiz mahkeme tarafından kabul edildi. Bunun emsal nitelikte bir karar olduğunu düşünüyoruz. Diğer velilerin de bu şekilde hukuki yola başvurabilirler.” 

Okulun, müvekkil velilerin çocuklarını bazı sosyal faaliyetlerden mahrum bırakması durumunda da hukuki yollara başvurulabileceğini söyleyen Av. Kandemir, “Eğer okulun eğitim öğretim yılı başladıktan sonra öğrencilere ilişkin böyle bir ayrımcılık yapması durumunda yeniden hukuki yollara başvurulabileceğini düşünüyoruz. Bununla ilgili emsal mahkeme kararları bulunuyor.” ifadelerini kullandı. 

VELİLERDEN YAZILI AÇIKLAMA GELDİ

Öte yandan konu ile ilgili velilerden de yazılı bir açıklama yapıldı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi;

"Özel Bodrum Marmara Koleji’nin bir süre evvel 2024-25 eğitim öğretim yılı için (MEB tarafından belirlenen ara kademeler yasal yüzde 58 civarı) artış oranını yüzde 300 olarak açıklayarak velileri ekonomik olarak mağdur etmeye yönelik girişimi bu sefer çocuklara yöneldi. Çok üzülerek söylemeliyiz ki bir eğitim kurumu velileriyle inatlaşarak, çocuklara bedel ödetmek yolunda. 

Okul fahiş artış oranlarını ilan ettiği günden bugüne veliler olarak sesimizi duyurmak ve bir uzlaşı yolu bulmak için defalarca kurum sahibi Hüseyin Şimşek’le görüşme talebi ilettik, sürekli görüşme taleplerimiz reddedildi. 

Okul bu süreçte yüzde 300 artış yaptığı yetmezmiş gibi bir de velilerin önüne artış oranını meşrulaştırmak ve itirazların önüne geçmek için yazılı açıklama yapmaktan ve yazılı olarak iletmekten imtina ettiği, yalnızca kayda gittiğinizde muhasebe biriminin kayıt tamamlamak için şart koştuğu bir taahhütname çıkarttı. İmzalamadığınız koşulda kaydın tamamlanmayacağı söylendi. Taahhütname koşulları MEB mevzuatına aykırılığının yanı sıra Haksız Şart Kanuna da aykırı ve usulsüzdür. Maddelerinde, sunulan etkinlik, etüt ve kursların hepsini almaya, artış oranlarının fahiş olmadığını kabul etmeye ve ücrete itiraz etmeyeceğimize dair hükümlerin altına imza atmaya zorlandığımız bir mobbing süreci yaşıyoruz. Ekte taahhütnameyi kamuoyuna sunuyoruz. MEB mevzuatında yer alan yasal artış oranıyla kaydını yenilemek isteyen velilerin kayıt iradesi göstermek için yatırdıkları peşinatlar kayıt şartlarını yerine getirmedikleri gerekçesiyle iade ediliyor. 

Konuyla ilgili MEB soruşturması devam ederken, yılmayıp yasal yollarla hakkımızı aramak için hukuk yoluna başvurduk. Ne yazık ki bugün Marmara Koleji velileriyle davalı bir okuldur. 

Süreçteki tek olumlu karar ise hukuki adımda Tüketici Mahkemesi İhtiyati Tedbir kararının velilerin lehine gelmiş olması. Çocuklarımızın dava süresince konudan etkilenmemesi ve eğitim hayatına devam edebilmesi için çocuklarımızı mahkemenin tedbir kararıyla okula kaydettiriyoruz. Ama okul durmuyor!

Kaydı mecburen almak zorunda kalan okul bu sefer çocuklarımızla bizleri imtihan edeceğinin sinyallerini veriyor. Marmara Koleji senelerdir eğitim adı altında sunduğu, zaten çocukların ders programlarında senelerdir yer alan ve velilerine eğitim vaadi olarak bu hizmetleri sunma sözü vererek kayıt aldığı, İngilizce, Kulüp, Robotik Kodlama, Havuz kullanımı gibi dersleri 2024-25 yılı için eğitim hizmetinden çıkartarak takviye kurs ücreti ve etüt ücreti olarak fiyatlandırmaya çalışıyor. Bu düpedüz devlet tarafından belirlenen yüzde 58 oranındaki zam sınırının arkasından dolanıp artışını meşrulaştırmak için sunulan bir bahanedir. Konunun en acı tarafı ise bugün okulun müdüriyeti tarafından yapılan açıklama. İdarenin baskısı altında kalan kadro aynı okulda eğitime yasal olarak devam etme hakkı arayan velilerin çocukları için yeni ve ayırımcı uygulamalar arandığını iletiyor. Bu durumda yasal süreç devam ederken hak kaybı yaşamaması için mahkeme kararıyla korunan çocukların İngilizce, Kulüp, Robotik Kodlama, Havuz kullanımı vb. gibi hali hazırda senelerdir faydalandıkları ve ders programlarında bulunan bu derslerden faydalandırmayacağını, bu ders saatlerinde çocukların başka sınıfa alınacağını iletiliyor. Ayrıca okul bununla da yetinmeyip ara kademede zorunlu olarak almakla yükümlü olduğu öğrencileri, velilerin yapılan haksızlığa itiraz etmeleri durumda ana kademe geçişlerinde keyfi şekilde kayıtlarının alınamayabileceğininin sinyallerini veriyor. Çocukları ayrımcılığa ve sosyal bezdiriye maruz bırakmak, hele ki eğitim eli ile, planlı, sistematik ve organize şekilde nasıl yapılabilir bunu gerçekten merak ediyor ve inanmak istemiyoruz. Umarız planlanmaya çalışılan bu absürd, ayırımcı ve aynı okulda bazı çocukları eşit eğitim hakkından yoksun bıraktığı uygulamadan okul bir an evvel vazgeçerek, binasına kocaman harflerle yazdığı Mustafa Kemal Atatürk’ün "Eğitim çocuğu sevmekle başlar" sözünü hatırlar.

Tüm yaşadığımız süreçte basından bizlerin sesi olmasını, yapılan bu muamelenin ve haksızlığın duyulması ve yayılması için yardım rica ediyoruz. Hakkını bilen, arayan, vicdanlı, eğitimli yeni nesillere örnek olmak için bu davanın sonuna kadar gideceğimizi duyururuz.”