Nasıl Bir Yerel Yönetim?

Sol Parti Bodrum İlçe Başkanlığınca düzenlenen 'Nasıl bir yerel yönetim?' konulu panel geniş katılımla gerçekleştirildi.

Nasıl Bir Yerel Yönetim?

Herodot Kültür Merkezi’nde düzenlenen panele Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, Rize’nin Fındıklı ilçesinin Belediye Başkanı Ercüment Şahin ve Tunceli Belediye Başkanı Mehmet Fatih Maçoğlu konuşmacı olarak katıldı. Moderatörlüğünü Kemal Ulusaler’in yaptığı panel öncesinde Göçebe Türküler Dinletisi sunuldu.

Etkinlikte Sol Parti İlçe Başkanı Okan Manzak, bir açılış konuşması yaptı, ardından panele geçildi.

İlk konuşmacı Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, yerel yönetimlerin güçlendirilmesine vurgu yaparak şunları dile getirdi:

“Son dönemde güçlendirilmiş parlamenter sistemden bahsediyoruz. Bu da Adem-i merkeziyetçiliği reddeden bir yaklaşım ki çok doğru bir yaklaşım. Aslında güçlendirilmiş yerel yönetimleri de gündeme almamız gerekiyor. Avrupa Birliği’nin yerel şartında yerel yönetimlerin özerkliğinden bahsedilir ama Türkiye’de yerel yönetimlerin özerkliğini hayata geçirmenin zorluğunu hepimiz biliyoruz. Burada önemli olan yerel yönetimlerin yetkilerinin güçlendirilmesidir. Çünkü yerelin dinamiğini yerel bilir. Orayı koruyacak, geliştirecek olan tamamen yerel inisiyatiflerdir. Burada STK’lar ve ile STK’ların oluşturduğu Kent Konseyleri, özellikle siyasal ve sosyal katılımcılık anlamında büyük önem taşımaktadır.”

Fındıklı ilçesinin Belediye Başkanı CHP’li Ercüment Şahin Çervatoğlu ise “Toplumcu belediyecilik dediğimiz zaman ‘Evet, böyle olması gerekir’ diyoruz. Onun dışında neler yapacağımızı önceleyen toplumcu bir belediyecilik anlayışını hayata geçirmemizi söylüyoruz. Ama bunu seçilenlerden bekliyoruz. Hani halkın iktidarı? Hani söz, yetki, karar halkın olacak? Hani üretenin yöneten olmasını sağlayacak mekanizmalar. Burada üreten bizsek yönetenin neden biz olmadığımızı sorgulamıyoruz diye düşünmemiz gerektiğini düşünüyorum. Nasıl bir yerel yönetim istediğimizi bizden ziyade, biz de toplum içinde bireyiz, sizin sorgulamanız gerekiyor. Birlikte üretmemiz gerekiyor. Türkiye’de toplumcu belediyecilik anlayışının altını çizemezsek ve bunu felsefesini oturtamazsak, Bodrum’da yaşayanlar olarak ‘Ahmet Başkanım çok iyi uygulamalar yaptı, güzel uygulamalar yaptı gitti, Fatih Başkanım Ovacık’tan çıktı güzel uygulamalar yaptı gitti, Ercüment Fındıklı’da güzeldi. İyi insanlardı bunlar’. Ondan sonra o iyiler gittikten sonra sistemin kendisini inşa edemezsek, sistemi bir iktidarın anlayışı olarak göremezsek, örgütlenmekten korkarak örgütsüzlüğü özümsersek, örgütlü bir mücadelenin inşasını bugünden yapmazsak, evet biz iyi çocuklar olacağız. O kadar.”

Ercüment Şahin Çervatoğlu, konuşmasının devamında Fındıklı ilçesinde yaptıkları toplumcu belediyecilik uygulamalarını anlattı.

Tunceli Belediye Başkanı Mehmet Fatih Maçoğlu ise konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Aslında 1400’lerin ortalarından itibaren demokrasi olarak nitelendirdikleri yerel yönetimlerin bu topraklarda başlangıcı o dönemde şehir emini diye nitelendirilen ama Cumhuriyetle birlikte belediye başkanları olan yerel yönetimlerdir. O dönemlerden bugüne yasal mevzuat açısından yerel yönetimlere dair çok fazla bir şey değiştirilmemiş. Ama bu mevzuatlara rağmen bazı büyüklerimiz, ağabeylerimiz, yoldaşlarımız bize örnek oldular. Doğru ve iyi yapılmış her şey önemsenmeli, değerli bulunmalı ve altı doldurulmalıdır. Bu örnekler Dünya’da da var. Birçok şehirde komünistler iktidarlaşmaya başladı. İktidarlaştıkları alanda hemen farkındalıklar yaratmaya başladı. Ama çok uzun sürüyor mu? Genelde çok uzun sürmüyor, çünkü karşıdaki burjuvazi siyaseti farklı dalları, farklı tonları hemen bir araya geliyorlar. Komünistleri, devrimcileri, aydınları öcü olarak görüp hemen alt etmeye çalışıyorlar. Aslında yerel yönetimlerin toprakların bütünlüğünün tamamını işgal edip onu halkla birlikte ortaklaşıp üretime açması gerekir. Bunu yapmazsak imar planlarının tamamı sorunlu olmaya başlar.”

Sosyal medyanın da etkisiyle Türkiye’de halkın giderek yaşadıkları yerle ilgili karar almaya başladığını dile getiren Maçoğlu, “Bu neye doğru gidiyor biliyor musunuz? Artık hiç kimse bulunduğu yerlerde, yerel yönetimlerde belediye başkanlıkları yaparken çok rahat olmayacaklar anlamına geliyor.” dedi.

Panelde katılımcılar da panelistlere sorularını yönelttiler.