Sakallıoğlu Çifti, Hakim Karşısında

Gamze Sakallıoğlu’nun ölümünün ardından, cinayet zanlısı olarak tutuklu yargılanan anne Turcen ile baba Mehmet Halil Sakallıoğlu, Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. Duruşmaya Sanıkların yanı sıra, Sakallıoğlu çiftinin kızları Fatma Köse, Zahide Mıstık ve oğlu Mefar Sakallıoğlu ile birlikte taraf avukatları katıldı. Duruşma sanıkların kimlik tespitleriyle başladı. Duruşmaya saat 12.00’da ara verildi. Aranın ardından duruşma saat 13.30’da tekrar devam etti.

Sakallıoğlu Çifti, Hakim Karşısında

“PARMAK İZİ KALIR DİYE KIZIMA DOKUNMADIM” 

Duruşmada mahkeme heyeti ilk olarak baba Mehmet Halil Sakallıoğlu’ya sorular yöneltti. Mahkeme heyetinin olay gününe ve olaya ilişkin sorduğu sorular üzerine baba Sakallıoğlu, “Suçlamaları kabul etmiyorum. Psikolojim bozuk olduğu için uyku düzenimi etkiliyor o yüzden uyumadan önce uyku ilacı kullanıyorum. Ben uyumadan önce kızım yanıma geldi bana sarıldı, yanıklarımdan öptü. Ben kızımdan önce uyudum. Kızım gittikten sonra biraz telefonla oyalandım ve uykum gelince telefonu, gözlüğümü bıraktım. Eşim o sırada akşamdan misafirlerimiz olduğu için dışarıya bardakları yıkamaya çıkmıştı. Uyuduğum sırada yüksek ses ve bağırtı olursa uyanabilirim. Sabah eşimin çığlığıyla uyandım. Eşim, Gamzem ölmüş diye bağırıyordu. Ben odaya gittiğimde kızım sırt üstü, kafası sola yatık bir şekilde yatıyordu. Yatağında telefonu vardı ben de telefonu aldım odama götürdüm. Eşim ağlıyordu, ben eşime biladerime haber ver dedim, ben de jandarmayı aradım. Kızımı kimin öldürdüğünü bilmiyorum, keşke bilsek. Normalde kızım hep kendi odasında uyurdu. O gece Gamze, abisi ve gelinimizin uyuduğu odada yattı. Ben parmak izi kalır diye kızıma dokunmadım. Kızımın boynunun sağ tarafında kızarıklık olduğunu gördüm. İlk etapta kızımın kalp krizi geçirdiğini düşündüm. Ambulans geldiğinde hava soğuk olduğu için sobayı yaktım. Beraatımı talep ediyorum” diye belirtti.

“ÖLÜ UYKUSUNA MI YATIYORSUN”

Aranın ardından anne Turcen Sakallıoğlu, mahkeme heyeti ve hem sanık hem de müşteki avukatlarının sorularını cevapladı. Anne Sakallıoğlu, “Hiçbir şeyden haberim yok, sabah kızımın ölüsünü buldum. Eşimin söyledikleri doğrudur. Uyumadan önce eşimin içtiği uyku ilacından ve ağrı kesici aldım. Karnıma sancı girdi, gece sabaha karşı tuvalete kalktım. Kızım işe gidecekti, uyuya kaldığını düşündüm ve normalde uyuduğu odada olmadığını gördüm. Daha sonra diğer odaya baktım. Kızım Gamze, geç kalacaksın işe gideceksin, ölü uykusuna mı yatıyorsun diye seslendim. Kızımın sadece saçlarının az bir kısmı görünüyordu, üstü kapalıydı. Ayak kısmından dürttüm kalkmasını istedim. Tepki vermeyince yan tarafından dürttüm, yine de kalkmadı. Üzerindeki battaniyeyi hemen çektim. Yüzüstü yatıyordu. Kızımı çevirince nefes verir gibi bir ses çıktı. Elim tenine değdi, buz gibi olduğunu anladım. Çığlık atarak, şoka girdim. Korktuğum için dışarı çıktım, eşimin yanına gittim. Eşime jandarmayı araması için Mumcular Jandarma Karakolunun numarasını verdim ve ben de eşimin kardeşi Erdal’a haber vermek için evden ayrıldım. Ben katil değilim, kim yaptıysa bulunmasını istiyorum. Tanık Lale Cengiz’i cezaevinden tanırım. Kendisiyle samimiyetim yoktur. Cezaevinde bulunduğum süre zarfında dava konusu olan olay televizyon programlarında gösteriliyordu. Cezaevinde herkes izliyordu, izleyenler arasında Lale de vardı. Programdan etkilenerek beni cezaevinde darp ettiler. Ben eşimi hiç aldatmadım. Yengesi Nazlı, kızımı bir erkekle sosyal medya üzerinden tanıştırıp, konuşturmuş. Kızımla aramda bir şey yoktu, arkadaş gibiydik. Ben kızımın evin dışında öldürüldüğünü ve tekrar evin içine bırakıldığını düşünüyorum. Ben beraatımı istiyorum. Hem kızımın acısını çekiyorum, hem de hapis yatıyorum” diye konuştu.

Duruşmada müştekiler kızları Fatma Köse, Zahide Mıstık ve oğlu Mefar Sakallıoğlu tanıklık yaptı. Mefar Sakallıoğlu yönetilen sorulara, “Ben annem ve babamın bu olayı yapacağına inanmıyorum. Biz hiç kapılarımızı kitlemezdik, kapılarımız dışarından da açılırdı. Şikayetçi değilim. Annem bana sen evde olsaydın kız kardeşine göz kulak olurdun, bunlar olmazdı düşüncesiyle belirttiği için ilk etapta soruşturmada beni suçladı. Annem sinir krizi geçirdiğinde hiçbir şeyi hatırlamaz. Olaydan 15 gün önce evden ayrıldım. Babam bana kızdığı için evi satmak istedi. Gamzenin ölü bulunduğu odada eşimle kalıyorduk” dedi.

"ANNEMİN, KIZ KARDEŞİMİ ÖLDÜRDÜĞÜNÜ AKLIMDAN GEÇİRDİM”

Müşteki Zahide Mıstık ise, “Kafam çok karışık, 1 yıldır düşünüyorum ne olduğunu bilmiyorum. Şikayetçi değilim. Annemin psikolojik rahatsızlıkları vardı. İlaç alınca sorun olmuyordu ama ilaç içmeyince sinir krizi geçiriyordu. Geçirdiği bir sinir krizinde muharın evini sebebsiz yere basmış ve muhara saldırmıştı. Bundan dolayı annemin sinir krizi geçirip, kız kardeşimi öldürdüğünü aklımdan geçirdim. Babama siz mi öldürdünüz diye sordum, o da hayır dedi. Babamın annesi, babam küçükken gözü önünde yanarak ölmüş. Bundan dolayı babamın psikolojisi iyi değildi. Bize çocuk yaşlarda şiddet uyguluyordu. Babamın Gamze’yi öldürdüğünü düşünmüyorum. Gamze’ye bir şey yapmak istese döverdi. Ramazan Köse’den şüpheleniyorum. Ramazan bizim eve gidip geliyordu” diye konuştu.

Abla Fatma Köse ise, “Annem ve babamın o gün sağlık durumları iyidi. Sabah gördüğümde ikisi de ağlıyordu. Şikayetçi değilim. Annem ve babam Gamze’yi bizden çok severdi. Babam abime kızdığı için evi ve tarlaları satılığa çıkarmış ben sosyal medyada gördüm. Babam parayı Gamze’ye vereceğim dedi, ben de sadece Gamze yok dedim. “

“KAYINVALİDEM BİZİ SUÇLUYORDU”

Müştekilerin dinlemesinin ardından mahkeme heyeti tanıkları dinledi ve olayın öncesi ve sonrasına ilişkin sorular sordu. Tanıklardan Mefar’ın eşi Nazlı Sakallıoğlu, “Kayınvalidem bizi suçluyordu. Suçlamanın nedeni evden ayrılmamızdı ve oğluyla beraber yaşamamızı istiyordu. Ramazan, Gamze’ye sarkıyormuş. Ramazan o evde kaldığı zaman Gamze’nin odasında bulunan çekyatta yatıyordu. Kayınvalidemin daha önce bir kediyi zehirlediğine şahit oldum. Bir balığın içerisine fare zehri koyarak, kedi balığı yedi ve öldü sebebi ise balkonu pislemesiydi. Kayınvalidem ve kayınpederim eşim işte gittikten sonra eve erkek attığımı ve çocuğumun başkasından olduğunu söyleyrek bana iftira attı” dedi.

Mahkeme heyeti sanık ve müşteki avukatarını dinledikten sonra, Turcen ve Mehmet Halil Sakallıoğlu’nun tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Tanıkların dinlenmesi, Turcen Sakallığlu’nun cezaevinde bir olaya karışıp karışmadığı ve her iki sanığın da Bodrum Devlet Hastanesi ile Aydın Atatürk Hastanesi’nde psikolojik tedavi görüp görmediğine ilşikin müzakere yazısının yazılmasına ve diğer tanıkların gerek SEGBİS, gerekse de mahkemeye gelerek dinlenmesine karar vererek duruşmayı 14 Eylül tarihine erteledi.