Su Üzerinden Siyaset Sürüyor!..

Bodrum Yarımadası yıllardan beri temiz içme ve kullanma suyu problemi ile uğraşıyor. Ak Parti iktidarının, ilçenin su problemini 2040'a kadar çözme vaadiyle DSİ aracılığıyla başlattığı ve o dönem kamuoyunda takdirle karşılanan yatırım, daha sonrasında ise ilçe sakinleri için bir kabusa dönüştü. DSİ'nin su ana isale hattında kullandığı boruların standartlara uymadığı için bugüne kadar 3 binin üzerinde patlama meydana gelmesi, zaten kıt olan kaynağın heba olmasına, zaman zaman hayati tehlike doğuracak hasarlara neden oldu. Son yıllarda etkisini artırarak gösteren kuraklık nedeniyle barajlar da boşalınca, ülkenin en gözde ilçesi su ile ilgili problemlerin merkezi haline geldi.

Bir tarafında sistemi 2014 yılından beri işleten ve su paralarını tahsil eden Muğla Büyükşehir Belediyesi, diğer tarafında ise hatalı olduğu bilirkişi raporları ile tescillenmiş imalatı yapan, Tarım ve Orman Bakanlığı'na bağlı DSİ'nin olduğu, yüzbinlerce vatandaşı ve ülke turizmini ilgilendiren bu büyük sorunun çözümü için parti ayrımı gözetmeden işbirliği yapılması beklenirken, her iki cephedeki siyasi aktörler ise birbirlerini suçlayarak, siyasi kazanım elde etme mücadelesi veriyor.

AK PARTİ;"CHP ALGI OLUŞTURMAYA ÇALIŞIYOR!"

Geçtiğimiz günlerde Muğla Valisi İdris Akbıyık'ın sorunun çözümü için kurumlar arasında koordinasyon sağlamak üzere inisiyatif alması kamuoyunda bir umut yaratırken, CHP örgütlerinin DSİ İl Müdürlüğü önünde yapmayı planlayıp ertelediği eyleme, Ak Parti Muğla İl Başkanlığı'ndan yazılı bir kınama geldi. "CHP algı oluşturmaya çalışıyor" başlıklıklı açıklamada, Muğla Büyükşehir Belediyesi hedef alınarak şu ifadeler kullanıldı;   

"Her yıl olduğu gibi bu yılda başta Bodrum ilçemiz olmak üzere bazı ilçelerimiz ve birçok mahallemizde içme suyu sıkıntısı yaşamaktayız. Ve maalesef her yıl olduğu gibi içme suyu ile ilgili yetki ve sorumluluğu bulunan Muğla Büyükşehir Belediyesi (MUSKİ) sorunu çözmek yerine sorumluluğu DSİ’ye atma çabasındadır.

Muğla’da içme suyu sıkıntısı yaşanan ilçelerin yönetimlerine baktığımızda bu ilçelerin uzun yıllardır CHP’li belediyeler tarafından yönetildiğini görmekteyiz.

Yine 2014 yılından bu yana Muğla Büyükşehir Belediyesi de CHP tarafından yönetilmektedir. Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin öncelikli görevi halkına temiz, sağlıklı ve yeterli içme suyu temin etmektir. Büyükşehir Belediyeciliğinden amaç illere bütüncül bir yaklaşımla bakmak ve buna göre de plan ve proje yapmaktır. Daha önce birçok kez söylediğimiz gibi belediyelerin kısa, orta ve uzun vadeli plan ve projeleri olmalıdır. Maalesef Muğla Büyükşehir Belediyesi kurulduğu günden bu yana içme suları ile ilgili büyük bir yatırım yapmamıştır.

MUSKİ’nin görevi sadece mevcut suyu dağıtmak, fiyatlandırmasını ve tahsilatını yapmak olmamalıdır.

AK Parti Hükümetleri döneminde gerek Bodrum gerekse Milas ilçelerimizin içme suyuna ilişkin önemli yatırımlar yapılmıştır. Bundan sonrası için de yeni yatırımlar planlanmaktadır. Bunların başında Bodrum’un içme suyu ihtiyacını karşılaması için Milas Kayaderesi çayında yapılması planlanan Bodrum Barajı gelmektedir.

Her ne kadar CHP teşkilatlarınca özellikle Bodrum ilçesinde yaşanan su sıkıntısı ile ilgili DSİ sorumlu tutulmaya çalışılmakta ise de; Bodrum içme suyu için DSİ Geyik  ve Mumcular Barajından MUSKİ’ye taahhüt ettiği su miktarından çok daha fazlasını vermiştir ve vermektedir. Bodrum’un içme suyu için uzun vadeli çözüm ise; DSİ’nin Milas Ekinambarı bölgesinde bulunan ve MUSKİ’ye tahsis ettiği suyun, içme suyu olarak Bodrum’a verilmesi olacaktır.

Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin Muğla’nın her yıl önemli sayıda artan nüfusunu da dikkate alarak gerek ilçe ve gerekse mahalle bazında büyük projeleri hayata geçirmesi gerekmektedir. Kısacası Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin yaşanan içme suyu sıkıntısı ile ilgili bahane üretmek yerine çözüm üretmesi gerekmektedir.

CHP teşkilatlarının DSİ’yi hedef alan açıklamaları ise hedef saptırmak ve algı oluşturmaktan başka bir amaç gütmemektedir." denildi.

Sorunla ilgili Muğla Büyükşehir Belediyesi ve DSİ arasındaki davalar ile siyasetçiler arasında karşılıklı suçlamalarla polemik devam ederken, Bodrum'da yaşayan yüzbinlerce vatandaş ise ilgili tüm kurumların işbirliği içerisinde sorunun bir an önce ortadan kaldırılmasını bekliyor.