Bodrum’da Diyabet Riski Yüzde 46
Bodrum’da “Diyabet Önlenebilir” başlıklı bir konferansın ikincisi gerçekleştirildi. Konferansta diyabetle ilgili yapılan anket sonucu paylaşılarak çalışmaya katılanların yüzde 46’sının yüksek riskli olduğu bu oranın kadınlarda yüzde 49 olduğu saptandığı bildirildi.
Bodrum Belediyesi’nin katkılarıyla Karia Rotary Kulübü, Diyabetle Yaşam Derneği ve Diyabet Hemşireleri Derneği tarafından Bodrum Ticaret Odası Salonu’nda konferans düzenlendi. Konferansa katılan uzmanlar, diyabet ve diyabet tipleri, risk grupları, erken tanı, tedavisi; diyabette beslenme, diş sağlığı, egzersiz, böbrek sağlığı, ayak sağlığı, göz sağlığı gibi konularda detaylı açıklamalarda bulundular.
Karia Rotary Kulübü 2022-2023 Dönem Başkanı Filiz Kulaklı, konferansta yaptığı konuşmada Karia Rotary Kulübü ve Diyabetle Yaşam Derneği Bodrum Şubesi’nin yürüttüğü “Diyabet Kader Değildir- Önlenebilir” adlı projenin anket sonuçları açıkladı. Kulaklı, şunları dile getirdi;
“Toplumda diyabet farkındalığını arttırmak ve çalışmaya katılan kişilerin diyabet risklerini hesaplamak amacıyla, uluslararası geçerliliği olan findrisk anketi 640 diyabet tanısı olmayan katılımcılara yüz yüze uygulandı. Çalışmada kişilerin; yaş, cinsiyet, sigara kullanma ve eğitim durumlarının yanı sıra, boy-kilo oranları, ailesinde diyabetli bireyin varlığı, daha önceden tespit edilen hipertansiyon ve glikoz yüksekliği varlığı, beslenme ve egzersiz alışkanlıkları sorgulandı.
ÇALIŞMAYA KATILANLARIN YÜZDE 46’SI YÜKSEK RİSKLİ
Çıkan sonuçlar 5 ayrı kategoride puanlanarak düşük risk ve yüksek risk olmak üzere 2 grupta değerlendirildi. Çalışmaya katılanların yüzde 46’sı yüksek riskli olup, bu oranın kadınlarda yüzde 49 olduğu saptandı. Tüm katılımcıların yüzde 33.2’sinin sigara içtiği, yüksek risk grubunda ise bu oranın yüzde 39,5’a çıktığı bulundu. Çalışmaya katılanların birinci ya da ikinci derece akrabalarında diyabet varlığı yüzde 40.5 olarak saptandı. Ailede diyabetik birey varlığı, özellikle Tip 2 diyabeti hazırlayan en önemli nedenlerden biri olarak bilinmektedir.
“DİYABET YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİĞİ İLE YÜZDE 55 ORANINDA ÖNLENEBİLİR”
Katılımcıların yüzde 31.5’i önceden tespit edilen hipertansiyonunun olduğunu, yüzde 40’ı ise şekerinin yüksek olduğunu belirtti. Beslenme, egzersiz ve boy-kilo oranlarına baktığımızda ise; katılımcıların yüzde 37.7 fazla kilolu ve yüzde 21.6 sının obez olduğu görüldü. Katılımcıların yüzde 55’i düzenli egzersiz yaptığını (haftanın çoğu gününde en az 30 dk olmak üzere), yüzde 77.8’i ise her gün sebze meyve tükettiğini belirtti. Kronik hastalıkların önlenmesi, erken tanı ve tedavisi açısından bu oranların son derece önemli olduğunu vurgulamak isteriz. Diyabetin yaşam tarzı değişikliği ile yüzde 55 oranında önlenebilir olduğu çalışmalarla ortaya konmuştur.”
Konferansın konuşmacılarından Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Aşık ise Kent Haber’e yaptığı açıklamada diyabetin vücuda etkilerinden bahsederek şunları dile getirdi;
“Şeker hastalığı, başlangıçta herhangi bir şikayet yapmaz. Kan şekeri, 250’nin üzerine çıkmadan bir şikayet yapması beklenmez. Hatta bizim camiada diğer ismi sessiz katil olarak geçer. Maalesef herhangi bir şikayet yapmamasına rağmen yıllar içinde bir tahtanın içten çürümesi gibi tüm vücudu içeriden çürütür. Bir süre sonra böbrekler çalışmamaya başlar, hastada böbrek yetmezliği oluşur. Gözlerin arkasındaki damarlarda çatlamalar olmaya başlar, hastalarda körlük meydana gelir. Kalp damarlarında veya beyin damarlarında bir takım plaklar oluşması, çürümeler, beynin ve kalbin kanlanmasının bozulması sonucu beyinde felç gibi problemler, kalpte kalp krizi gibi problemler ortaya çıkar. Ayak damarlarındaki daralmalar, ayağın beslenmesinin bozulması, ayak sinir uçlarındaki bozulmalar sonucu ayaklarda bir takım yaraların ortaya çıkması, ayak kesilmesi gibi problemlerle karşılaşabiliyoruz.”
Şeker hastalığının belirtilerinden de bahseden Prof. Dr. Mehmet Aşık, “Orta seviyeye gelene kadar pek bir belirti vermez ama ilk belirtileri çok su içme, çok idrara çıkma, geceleri ikiden fazla tuvalete kalkma, çok yemesine rağmen kilo kaybetmesi, özellikle yemeklerden sonra baygınlık gelmesi, gözlerinin kararması, uykuya meyletmesi gibi problemler, şeker hastalığında en sık gördüğümüz belirtilerden.” şeklinde konuştu.
Şeker hastalığına karşı önerilerde bulunan Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Aşık, “Öncelikle hastanın yemeyi düzeltmesi gerekiyor ve egzersiz yapması gerekiyor. Sadece diyet ve egzersiz ile şeker hastalığı genetik yapınızda var olsa bile başınıza hiç gelmeyebilir veya şeker hastalığına geçiş aşaması çok uzatılabilir.” şeklinde konuştu.
