AKDENİZ'E AÇILAN SÜNGER AVCISI BODRUM'DA
Bodrum'un yaşayan son sünger avcısı ''Aksona Mehmet'' lakaplı Mehmet Baş, sünger...
Bodrum'un yaşayan son sünger avcısı ''Aksona Mehmet'' lakaplı Mehmet Baş, sünger avlamak ve kaybolmaya yüz tutmuş süngere dikkat çekmek amacıyla 4 kişilik ekiple çıktığı Akdeniz yolculuğundan döndü.
Bodrum Belediye Meydanı'nda düzenlenen törenin ardından 3 Haziran'da 18 metre uzunluğunda, 6 metre genişliğindeki ''Aksona Marcona'' isimli teknesiyle Akdeniz'e açılan Mehmet Baş, 4 kişilik ekibiyle Bodrum'a döndü. Zorlu yolculuğunun ardından bir süre evinde dinlenen Mehmet Baş, daha sonra teknesiyle Bodrum Limanı'na demirledi.
Baş, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, Bodrum'dan yola çıktıktan sonra önce Yunan adalarına uğradığını ve buradaki sünger avcılarından bölge hakkında bilgi aldığını söyledi.
Süngercilerle, sünger avcılığı konusunda bilgi alış verişinde bulunduğunu anlatan Baş, ''Beni çok zor bir yolculuğunun beklediğini söylediler. Hava koşullarının olumsuz olduğunu her türlü sıkıntıya hazırlıklı olmamı ifade ettiler'' dedi.
Yunan adalarından ayrıldıktan sonra Arnavutluk kıyısından giderek İtalya'ya, buradan da Sicilya'ya ulaştıklarını belirten Baş, şöyle konuştu:
''Sicilya'da çok güzel ağırlandık. Bir dernek tarafından 'Kaybolan denizciler anısına' düzenlenen bir deniz festivaline katıldım. Burada süngercilikle ilgili küçük bir sergi açtım. Benim eski siyah beyaz fotoğraflarımı da koyduk. Festivalde bana bir plaket ve üzerinde Sicilya haritası bulunan bir tabak hediye edildi. Ülkemi en güzel şekilde temsil ettim. Daha sonra Sicilya açıklarında bir süre sünger avladık ve buradan ayrılarak Tunus'a hareket ettik. Ancak Tunus'ta aradığım ortamı bulamadım, 5 gün kaldıktan sonra dönmek zorunda kaldım.''
Mehmet Baş, yıllardır böyle bir yolculuğa çıkmanın hayalini kurduğunu belirterek, ''Büyüklerimiz o zamanın şartlarıyla, yelkenle, kürekle o kıyılara kadar gitmişler. Oradaki ekonomik değerleri alıp getirmişler. Bu ülkenin gelişmesine katkı koymuşlar. Onlara hayranlık duyuyorum. O yüzden bu yoldan gidip denemek istiyordum. Bu sene nasip oldu'' diye konuştu.
Baş, yolculuğu sırasında büyük zorluk yaşadığını ifade ederek, ''Doğa o kadar acımasız o kadar sertti ki, açmış dişlerini bekliyor yutacak. Sana izin verdiği ölçüde ekmek var orada. Bu izni ne zaman verir, bu sene izin konusunda çok pinti'' dedi.
Akdeniz'de sünger avcılığının yasak olmadığını, Türkiye'de de bu yasağın kalkması isteyen Baş, süngerin mantar türü gibi canlı olduğunu, süresini tamamladıktan sonra öldüğünü anlattı. Bu ekonomik değeri mutlaka ülke ekonomisine kazandırılması gerektiğini vurgulayan Baş, sünger yasağını anlamsız bulduğunu söyledi.
Bodrum Belediye Meydanı'nda düzenlenen törenin ardından 3 Haziran'da 18 metre uzunluğunda, 6 metre genişliğindeki ''Aksona Marcona'' isimli teknesiyle Akdeniz'e açılan Mehmet Baş, 4 kişilik ekibiyle Bodrum'a döndü. Zorlu yolculuğunun ardından bir süre evinde dinlenen Mehmet Baş, daha sonra teknesiyle Bodrum Limanı'na demirledi.
Baş, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, Bodrum'dan yola çıktıktan sonra önce Yunan adalarına uğradığını ve buradaki sünger avcılarından bölge hakkında bilgi aldığını söyledi.
Süngercilerle, sünger avcılığı konusunda bilgi alış verişinde bulunduğunu anlatan Baş, ''Beni çok zor bir yolculuğunun beklediğini söylediler. Hava koşullarının olumsuz olduğunu her türlü sıkıntıya hazırlıklı olmamı ifade ettiler'' dedi.
Yunan adalarından ayrıldıktan sonra Arnavutluk kıyısından giderek İtalya'ya, buradan da Sicilya'ya ulaştıklarını belirten Baş, şöyle konuştu:
''Sicilya'da çok güzel ağırlandık. Bir dernek tarafından 'Kaybolan denizciler anısına' düzenlenen bir deniz festivaline katıldım. Burada süngercilikle ilgili küçük bir sergi açtım. Benim eski siyah beyaz fotoğraflarımı da koyduk. Festivalde bana bir plaket ve üzerinde Sicilya haritası bulunan bir tabak hediye edildi. Ülkemi en güzel şekilde temsil ettim. Daha sonra Sicilya açıklarında bir süre sünger avladık ve buradan ayrılarak Tunus'a hareket ettik. Ancak Tunus'ta aradığım ortamı bulamadım, 5 gün kaldıktan sonra dönmek zorunda kaldım.''
Mehmet Baş, yıllardır böyle bir yolculuğa çıkmanın hayalini kurduğunu belirterek, ''Büyüklerimiz o zamanın şartlarıyla, yelkenle, kürekle o kıyılara kadar gitmişler. Oradaki ekonomik değerleri alıp getirmişler. Bu ülkenin gelişmesine katkı koymuşlar. Onlara hayranlık duyuyorum. O yüzden bu yoldan gidip denemek istiyordum. Bu sene nasip oldu'' diye konuştu.
Baş, yolculuğu sırasında büyük zorluk yaşadığını ifade ederek, ''Doğa o kadar acımasız o kadar sertti ki, açmış dişlerini bekliyor yutacak. Sana izin verdiği ölçüde ekmek var orada. Bu izni ne zaman verir, bu sene izin konusunda çok pinti'' dedi.
Akdeniz'de sünger avcılığının yasak olmadığını, Türkiye'de de bu yasağın kalkması isteyen Baş, süngerin mantar türü gibi canlı olduğunu, süresini tamamladıktan sonra öldüğünü anlattı. Bu ekonomik değeri mutlaka ülke ekonomisine kazandırılması gerektiğini vurgulayan Baş, sünger yasağını anlamsız bulduğunu söyledi.
