CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI AKSÜNGER'DEN TÜRKİYE'YE AMBARGO İDDİASI

CHP Bodrum İlçe Başkanlığı'nın düzenlediği 'Cumhuriyet ve Dayanışma Gecesi'ne katılan...

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI AKSÜNGER'DEN TÜRKİYE'YE AMBARGO İDDİASI
CHP Bodrum İlçe Başkanlığı'nın düzenlediği 'Cumhuriyet ve Dayanışma Gecesi'ne katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger, ABD'deki Reza Zarrab davasına değinirken, Türkiye'nin büyük bir tehdit altında olduğunu, ambargoyla karşılaşabileceğini öne sürdü. Aksünger, "Her an Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı, Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı dışarıya çıkamaz hale gelebilir. Çıkarsa apar topar içeriye atılma olasılığı var" iddiasında bulundu.

CHP Bodrum ilçe Başkanlığı, Cumhuriyet'in ilanının 94'üncü yıldönümü nedeniyle Heredot Kültür Merkezi Çok Amaçlı Salonu'nda 'Cumhuriyet ve dayanışma gecesi' düzenledi. Geceye CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger, CHP Muğla milletvekilleri Ömer Süha Aldan ve Nurettin Demir, CHP İl Başkanı Mürsel Alban, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Osman Gürün, Milas Belediye Başkanı CHP'li Muhammet Tokat, CHP Bodrum İlçe Başkanı Recai Seymen geceye katıldı. Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon'un ise geceye katılmaması dikkat çekti. Programda sahne alan Didem Esentürk, Atatürk'ün sevdiği şarkılarını söyledi. Ardından türkülerle ve marşlarla gece coşkuyla devam etti.

Gecede bir konuşma yapan CHP İlçe Başkanı Recai Seymen, Cumhuriyet'in çok zor bir dönemden geçtiğini belirterek, parti içi kırgınlıkların bırakılarak tek vücut mücadele edilmesi gerektiğini söyledi. Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger ise, Cumhuriyet'in Atatürk'ün emaneti, laikliğin ülkenin temeli olduğunu vurgulayarak, şöyle dedi:

"Laiklik yoksa bu ülkede ne kadın-erkek eşitliği kalır, ne demokrasi olur ne de Ortadoğu'dan farkımız olur. Ne yazık ki öyle bir nokta geliyoruz ki, Ortadoğu ülkesi olma gibi riskiyle karşı karşıyayız. CHP olarak, biz de sizin gibi aynı gemide beraber geliyoruz. Bu memleketin batısında bu akşam yemeklerinde beraber olurken, doğusunda da aynı şeyi başarmamız gerekir. Bu ülkenin doğusu da batısı da, kuzeyi de güneyi de bizim. Önümüzde her an bir seçim olabilir, ama şunu unutmayacağız. Onların adına 'Başkanlık' dediği, bizim adına 'Yeniden referandum' dediğimiz bir seçim gerçekleştireceğiz. CHP olarak, eğer bu ülkede Cumhuriyet'e, demokrasiye, laikliğe, parlamenter demokrasiye inanıyorsak, o gün verdiğimiz emeğin 10 katını vermek zorundayız. Bunu hiç kimse unutmayacak" dedi.

CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir yaptığı konuşmada Bodrumlu partililere, “Türkiye’ye örnek olacak bir delege seçimi yaptınız. Şeffaf, demokratik, çok açık bir şekilde. Bu önümüzdeki dönemde Türkiye’deki demokrasiyi en iyi şekilde koruyacağımıza, Cumhuriyetimize sahip çıkacağımıza bir delildir” dedi.

CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan ise “Cumhuriyet Halk Partililer, Cumhuriyeti korumakla mükelleftirler. Genel seçimler ne zaman olur bilemem ama bundan sonraki ilk Cumhurbaşkanı Cumhuriyet Halk Partili olacaktır” diye konuştu.

Daha sonra mikrofonu alan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün ise herkesin Cumhuriyet Bayramı’nı kutlayarak başladığı konuşmasında, başarı için politikanın kişisel hesaplarla yapılmaması gerektiği vurgusu yaparak şunları dile getirdi:

“Örgütümüz büyük bir demokratik hareket içerisinde delege seçimlerini bitirdi ve süreç devam ediyor. Büyük bir sorumluluk duygusu içerisinde, kişisel hesaplardan uzak olarak, önümüzdeki süreci çok iyi değerlendirerek barış içinde, sevgi içinde bir seçim dönemi geçirdik ve süreci devam ettiryoruz. Çünkü önümüzde çok ama çok büyük bir imtihan var. Bundan başarı ile çıkmalıyız. Muğla Türkiye’ye örnek olacak bir örgütsel yapıya ve üyelere sahip. Biz eğer bir aradaysak, birbirimize güveniyorsak, kişisel hesaplar uğruna politika yapmıyorsak, biz Ata’mıza olan borcumuzu ve sözümüzü Muğla olarak en güzel şekilde yerine getireceğiz. Bundan hiçbir şüphe yok” dedi.

CHP Muğla İl Başkanı Mürsel Alban ise “Ben AKP’nin genel başkanına buradan seslenmek istiyorum. Eğer o tanımadığın Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmasaydı, eğer bu Cumhuriyet rejimi olmasaydı, bugün ne sen orada olabilirdin, ne vatan olurdu, ne de atan olurdu. Bu ülkeyi satan olurdu, satan diyorum. Biz örgüt olarak dimdik ayaktayız. Bodrum’a gelip cumhuriyet sevdalılarının nasıl birarada olduğunu görmesi lazım. Eğer cesareti varsa Muğla’da da miting yapsın diyorum. Gelsin Muğla’ya bir miting yapsın, kaç kişi topluyor onu da görelim. Muğla halkının bilincine, cumhuriyet sevdasına inancı tamdır. Hak, hukuk, adalet, eşitlik sağlanıncaya kadar mücadelemiz devam edecek” şeklinde konuştu.

YENİ DENGE VE DENETLEME SİSTEMİ ÇAĞRISI

Ülkenin içeriden bölünmeye çalışıldığını söyleyen CHP'li Aksünger, bu memlekette aslında bir denge sistemi bulunduğunu ifade ederken, "Cumhuriyet'e yani rejime, laikliğe, demokrasiye zeval gelirse, demişler ki birileri çıksın el koysun. Peki güven kime'; Türk Silahlı Kuvvetleri'ne, darbe yapsın istiyorsa demiş. Anayasa'da böyle yazdığı için söylüyorum bunları. Bu zaten bu ülkede demokrasiye inanan insanların istemediği bir şeydir hiçbir zaman ama, bunu denge unsuru olarak koymuşlar ve biz bunu hep bir denge unsuru zannetmişiz. Yeni bir denge ve denetleme sistemi yaratmaya ihtiyacımız var. Bunu herkesin bilmesi lazım" diye konuştu.

ZARRAB DAVASI

CHP'li Aksünger, ABD'de devam eden Reza Zarrab davasının Türkiye ve Türkiye'yi yönetenler için çok büyük bir tehdit haline geldiğini iddia ederek, Zarrab davasıyla Türkiye'nin ambargoyla Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın ise yurtdışına çıkamama tehditiyle karşı karşıya olduğunu iddia ederek şunları söyledi;

"Belki yakinen takip ediyorsunuz. Bu Zarrab Davası olsun; bu konularla çok yakından ilgilenmiş bir kişiyim ve Amerika'ya en son gittiğimde de bu davaya hem partim adına hem millet adına müdahil oldum. Şunu gördüm ki, Türkiye'yi bekleyen tehdit daha da büyük. Her an bir ambargoyla karşı karşıya kalabiliriz. Her an Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı, Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı dışarıya çıkamaz hale gelebilir. Çıkarsa apar topar içeriye atılma olasılığı var. Ben Amerika'ya onlardan önce gitmiştim, şunu da açıkça ifade edeyim; 'Amerika gibi bir yere gelirken, Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı 10 gün önceden insanları gönderdi, acaba bizim başımıza ne gelir'' diye. Bu kadar kötü durumda olamaz. Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı, bu kadar itibarsız olamaz. Nedeni şu, o koltuk Mustafa Kemal'in koltuğu, o koltuğu hiç kimse bundan dolayı itibarsız hale getiremez. Biz bunu önleyeceğiz" dedi.

Konuşmaların ardından geceye katılanlar, marşlara, şarkılara eşlik ederek, Cumhuriyet'in 94'üncü yılını kutladı.


Muhabir: Nilüfer Demir- Hamdi Yörür