Seçim Yaklaşıyor, Saflar Netleşiyor

2024 yılı Mart ayında yapılacak olan yerel seçimler, siyaset arenasını hareketlendirmeye başladı. Millet İttifakı ortağı İYİ Parti'nin Genel Başkanı Meral Akşener'in 26 Ağustos'ta Afyon'da verdiği mesajların ardından, Bodrum İlçe Başkanı Nevzat Kanber de yaptığı bir yazılı açıklama ile genel seçimlerdeki ittifak ortağı CHP'nin Bodrum ve büyükşehir belediye başkanlarına yönelik eleştiriler ortaya koydu.

Seçim Yaklaşıyor, Saflar Netleşiyor

2019 yerel seçimleri sonrası, hem Muğla Büyükşehir hem Bodrum Belediye Meclislerindeki üyeleri, belediye yönetimleriyle oldukça uyumlu bir çalışma sergileyen İYİ Parti, 2024 yılında Bodrum ve Muğla'da aday çıkarma sinyali verdi. Bodrum İlçe Başkanı Nevzat Kanber yaptığı yazılı açıklamayı, her iki belediyeye yönelik eleştirilerin ardından "İyi Parti, bu seçimde kendi belediye başkan adayı, büyükşehir ve ilçe belediye meclis üyeleriyle sandığa hazırlanacak." ifadeleriyle sonlandırdı. 

İYİ Parti Bodrum İlçe Başkanı Nevzat Kanber’in açıklaması şöyle:

"Ne acıdır ki Bodrum, artık uzatmaları oynuyor! Kimilerine göre, güzel şehrimiz ağır hasta, kimilerine göre ise çoktan bitti! Bir kasaba gibi yönetilen fakat bir büyükşehir kadar nüfusu barındıran güzel memleketimiz, yıllardır olduğu gibi son belediye yönetimi döneminde de kaderine terk edildi. Kentin hiçbir ihtiyacı karşılanmıyor, halkın hiçbir sorunu çözüme kavuşturulmuyor. İlçe ve Büyükşehir Belediyeleri yol ve su sorunu başta olmak üzere, altyapı, kent temizliği, ulaşım konularında sınıfta kaldı. Bodrum, artık marka değeri, doğal, tarihi ve kültür hazineleri ile değil, patlayan su boruları, trafik keşmekeşi, belediye içinde yaşanan skandallar ve yolsuzluk soruşturmalarıyla anılan bir garip “turizm kenti” olarak anılıyor.  

2019 yılı yerel seçimlerinde Bodrum’u ve Muğla’yı yönetme iddiaları, dört yıl sonra geldiğimiz noktada kof çıkan mevcut yerel yönetimler, verdikleri hiçbir sözü yerine getirmedikleri gibi Bodrum’un kronikleşen sorunlarını çözme sınavından da çırak çıktılar! Bodrum’da yaşanan su sorununu DSİ’ye, altyapı ve yol sorununu Büyükşehir Belediyesi’ne, çevre katliamlarını Hükümete havale etmeyi Belediyecilik sayan bu anlayış, Bodrum’u kendi beceriksiz ve basiretsiz yönetim anlayışına kurban etti. Ve bugün geldiğimiz noktada zaman daraldı, panik başladı!.

Anlaşılan o ki; Bodrum Halkı sandığa aylar, kala döneminin sonuna gelen ve ikbal telaşına kapılan Bodrum Belediye Başkanı Sayın Ahmet Aras’ın aklına gelen “Halk Meclisi” adı altında vatandaşı ağlama duvarına çevirmeyi son çare olarak görmektedir.

Dört buçuk yılın hesabını veremeyeceğini anlayan Muğla Büyükşehir ve Bodrum Belediyeleri, Bodrum’un kangren olan hangi sorunu varsa o sorunu neden çözemediğini anlatmak için halkın karşısına çıkacak. Bizim bildiğimiz Halk Meclisleri, kent yönetiminde halkı karar alma sürecine dâhil etmek için oluşturulur, halka şikâyet etmek için değil! Eğer kastettiğiniz Halk Buluşması ise bunu da göreve geldiğiniz dönemde yapacaktınız. Bodrum’un her mahallesinin sorunlarını tek tek tespit ederek, belediye başkanlığı dönemini icraat takvimine bölecek ve bu sorunları adım adım çözecektiniz! 

Halkımız ayağa çağırılmaz, halkımızın ayağına gidilir, sorunları dinlenilir ve çözme noktasında planlama yapılır. Çünkü Belediyecilik böyle yapılır! 

Dört buçuk yıllık süre içerisinde; Bodrum’un çöpünden ulaşımına, altyapısından suyuna kadar hangi temel sorunu varsa, hepsinin çözümü yılan hikayesine çevrildi. Çözümsüz bırakıldı. Büyükşehir Belediyesi ile İlçe Belediyesi topu birbirine atmaktan, patlayan DSİ hatları önünde fotoğraf vermekten, dört duvar arası toplantılar yaparak tweet atmaktan öteye ne yazık ki geçemedi. Dört yıl içinde her iki belediyenin yöneticileri de savrulup gitti. Sürenin sonuna geldiklerinde ise çareyi halka sığınmakta buldu. Buna, Bodrumluların aklıyla dalga geçmek denir!  

İyi Parti olarak, Bodrum’a duyduğumuz sevgimiz ve siyasi nezaketimizle, bu süreç zarfında Belediye yönetimini sabırla ve ısrarla uyardık. Sadece biz değil, Bodrum’u kendi memleketi sayan sanatçılar, akademisyenler, siyasiler de her fırsatta sorunların altından kalkamayacak hale geldiğimizi, Bodrum’u kaybetmek üzere olduğumuzu yazdı, çizdi, söyledi. Sizler ise tüm bu uyarılara kulak tıkayarak, halkın vergilerini, bütçesini, konserlere harcadınız, Bodrum’un sorunlarına Kos’tan baktınız! Bodrum’u rant kapısı yapanlara “Anasının ak sütü gibi helal” dediniz, suç bastırmak için sosyal medyadan ona buna sataşmalara doyamadınız!  

Bodrum ve Muğla’nın Belediye Başkanları, hemşerilerimizin kendilerine verdiği krediyi ne yazık ki kullanamadılar. Belli ki yolun sonu göründü! Zararın neresinden dönersek kardır diyeceğiz ve Bodrum’u taş üstüne taş koyamayan yönetim anlayışından ilk yerel seçimde kurtaracağız. Önümüzdeki yerel seçim sürecinde, Bodrum’umuza iyi belediyeciliğin nasıl yapılacağını anlatacağız. Çalışan ve hizmet üreten bir belediyecilik için liyakatli kadrolarımızla hizmete ve göreve talip olacağız. İyi Parti, bu seçimde kendi belediye başkan adayı, büyükşehir ve ilçe belediye meclis üyeleriyle sandığa hazırlanacak ve Bodrum’un makus talihini değiştirmek için var gücüyle çalışacak. Halkımıza söz veriyoruz."