Solunum Yolu Hastalıklarına Dikkat!

Son günlerde havaların soğuması ve kapalı ortamlarda daha uzun vakit geçirilmesi sebebiyle virüse bağlı enfeksiyonların oldukça arttığını söyleyen Dr. Dilek Aydın Yıldıran, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Soğuk algınlığı, grip, influenza gibi viral enfeksiyonlar, üst solunum yolu enfeksiyonları, faranjit, sinüzit, kulak yolu enfeksiyonları, akciğer enfeksiyonları, zatürre, bronşit, astım hastalıkları alevlenmeleri arttı. Çünkü virüsler bu soğuk havalarda çok daha canlı ve uzun süre kalabiliyor. Vücut direncimiz soğuk havalardan çok etkileniyor. Kalabalık ortamlarda kişiler birbirlerine çok rahat bulaştırabiliyorlar. Okullar, kreşler, toplu taşıma araçları, alış veriş merkezleri, bu virüsleri kapmak için çok uygun ortamlar. Virüsler, bu ortamlarda aksıran, hapşıran kişilerden damlacık yoluyla etrafa saçılıyor ve buradan solunarak hasta olmayan kişilere geçiyor. Ayrıca el teması, öpme, eşyalar üzerinden; telefonlar, kapı kolları, oyuncaklara virüsler yapışıp el temasıyla buruna göze dokunmamızla, ağzımıza dokunmamızla virüsleri kolaylıkla alabiliyoruz. Bu mevsimdeki virüsler çok hızlı yayılıyor.”

200’den fazla çeşit virüsün soğuk algınlığı nezleye yol açtığını dile getiren Acıbadem Bodrum Tıp Merkezi hekimlerinden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Dilek Aydın, “Soğuk algınlığı mevsim boyunca çok kez tekrarlayabiliyor. Tekrar tekrar enfeksiyon kapabiliyoruz. Daha hafif semptomlarda ateşsiz seyrediyor. Grip ise daha ağır seyreden bir hastalık. O da influenza virüsü ile ortaya çıkıyor. Özellikle çocuklarda, yaşlılarda, kronik hastalığı olanlarda çok daha ağır tablolarla seyrediyor. Bu hastalarda 38–40 derecelere varan ateş, yaygın kas ağrıları, eklem ağrıları, baş ağrıları, öksürük, balgam, ishal, bulantı, kusma gibi tablolar da seyredebiliyor. Bu hastalık dilenmeyle, ağrı kesici, ateş düşürücülerle, C ve D vitamini destekleriyle, bol sıvı alımı ile geçmiyorsa, ateş dirençliyse, öksürük balgam geçmiyor ve hırıltı, hışırtı, nefes darlığı ekleniyorsa, ishal, bulantı kusma nedeniyle sıvı kaybı olup ağızdan alamama var ise doktora başvurmak gerekiyor.” dedi. 

İlk 24–48 saat içerisinde anti viral tedavilere başlayabildiklerini dile getiren Dr. Dilek Aydın Yıldıran, hastalıktan korunmak için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı;

“Bol sıvı alma, istirahat, alkolden, sigaradan uzak durmak çok önemli. Kalabalık ortamlarda maske takmak, el temasından kaçınmak, öpmekten kaçınmak ve sık sık ellerimizi bol su ve sabunla yıkamak çok çok önemli. Bu mevsimde hepimiz vücut direncimizi güçlendirmeliyiz. Dinlenmeye, uyku düzenimize, dikkat etmeliyiz.”

Gripten korunmada en önemli yöntemlerden birisinin de aşı olduğuna vurgu yapan Dr. Yıldıran, yüzde 50–80 arasında koruyuculuk sağlayan grip aşısını sonbahar aylarında riskli grupların yaptırması tavsiyesinde bulundu. 

Grip olan kişilerde ortalama 7 gün civarında bulaştırıcılığın sürdüğünün altını çizen Dr. Dilek Aydın Yıldıran, sözlerini şöyle noktaladı;

“Grip olanların, viral enfeksiyon geçirmekte olanların, topluma karışmamaları, öksürüp, aksırıp etrafa yaymaması önemli. Bir kağıt mendile öksürüp, hapşırıp onu hemen atmamız gerekir. Hiçbir şey bulamıyorsak, kolumuza öksürüp hapşırmalıyız. Bu şekilde bir önlem alabiliriz. Hem kendimizi hem de çevremizi düşünmek zorundayız.”