Tarihi Mezar Taşı Refüjde Duruyor!

UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne alınan "Karagöz ve Hacivat"ın mucidi olarak kabul edilen Şeyh Şüşteri’nin, mezar taşının Milas’ta bir refüjde duruyor olması tepki topluyor...

Tarihi Mezar Taşı Refüjde Duruyor!

UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne alınan "Karagöz ve Hacivat"ın mucidi olarak kabul edilen Şeyh Şüşteri’nin, bir dönem Milas'ta yaşadığını anlatan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Namık Açıkgöz, yarattığı iki karakterle insanlığı güldüren Şeyh Şüşteri’nin mezar taşının Milas’ta bir refüjde duruyor olmasını "ayıp" olarak nitelendirdi.

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından 2009 yılında Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne alınan Karagöz ve Hacivat’ın mucidi olan Şeyh Şüşteri’nin mezar taşı, Milas Atatürk Bulvarı’nda bulunan refüjde sergileniyor. Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin 3 yıl önce bulvarda gerçekleştirdiği düzenleme çalışmasında neredeyse görünmez hale gelen ancak daha sonra gün yüzüne çıkarılan mezar taşının bakımsızlığı ve refüjde yer alması, bilim dünyasından ve vatandaşlardan tepki topluyor.

Muğla genelindeki mezar taşları ve kitabeler üzerinde araştırma yapan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Namık Açıkgöz, İbn Battuta ve Evliya Çelebi’nin seyahatnamelerinde de bahsi geçen Şeyh Şüşteri hakkında açıklamalarda bulundu.

-“Şeyh Şüşteri, yönetim ve halk katında çok değerli biriydi”

Açıkgöz, Karagöz ve Hacivat’ın, Bursa’da bir inşaat sırasında şakalaşmaları sonucu işi yavaşlattıkları gerekçesiyle padişah tarafından idam edilen iki şahsın canlandırması olduğunu söyledi. Hacivat ve Karagöz’ün, bir Türk mirası, kültür hazinesi olduğunu ifade eden Açıkgöz, “Hacivat Karagöz oyununu ortaya çıkaran Şeyh Şüşteri, genel yaygın adıyla Şeyh Küşteri Milas merkezde yaşamış bir zattır. 14. Yüzyılda yaşadığı tahmin ediliyor. En net kaynak önce 1332 yılında Milas’a gelen İbn Battuta Seyahatnamesi’nde var. İbn Battuta Seyahatnamesi’nde Şeyh Şüşteri’ye Baba Şüşteri dendiği aktarılıyor. Menteşe Beyi Emir-i Şücaeddin Orhan bey katında da çok değerli biri olduğunu, halk katında ise ona bir evliya muamelesi yapıldığını biliyoruz. 1332 yılında, 150 yaşında olduğu söyleniyor. Benzer bilgi, 17. yüzyılın ortalarında Milas taraflarına gelmiş olan Evliya Çelebi tarafından da söylenir. Evliye Çelebi Seyahatnamesi’ndeki bilgi; Şeyh Şüşteri’nin hayal-i zıll yani gölge oyunun mucidi olduğunu söyler” diye konuştu.

“Şehy Şüşteri’nin mezar taşının refüjde sergilenmesi ayıptır”

Şeyh Şüşteri’nin Türk-İslam tarihi ve insanlık adına çok değerli biri olduğunu söyleyen Açıkgöz, Şüşteri’nin mezar taşının refüjde sergilenmesini büyük bir ayıp olarak nitelendirerek, “Bu mezara gelen herkesin, gayri ihtiyari güldüğüne dair Evliye Çelebi Seyahatnamesi’nde bilgi vardır. Tarihi dönemlerden günümüze kadar, halen Karagöz ve Hacivat ile insanlığı güldürerek katkıda bulunan Şeyh Şüşteri’nin mezarı, bu konuda bilinçli olanların her gördüğünde ağladığı bir mezar haline gelmiştir. UNESCO tarafından kabul edilmiş Şeyh Şüşteri’nin veya Şeyh Küşteri’nin mezarlığının böyle bir refüjde, Türk Müslüman mezarlığına yakışmayan bir şekilde, aşağı yukarı 30 santimetre yüksekliğinde ve genişliğinde bir taş ile orta refüjde sergileniyor olması, ciddi bir ayıptır. Yerel yönetimin bu ayıbı fark edip, derhal bu değerimizi görünür kılmak ve kültürel birikimini de insanlığa mal etmek için gayret sarf etmesi gerekir” dedi.

Mezarın bulunduğu bulvardan geçen çok sayıda vatandaş ise bir mezar taşının yol ortasında durmasını doğru bulmadıklarını belirterek, Şüşteri’nin mezarına gereken değerin ve saygının gösterilmesini istedi.

 

Kaynak: Haber Milas - Volkan Yıldız