Komünist Başkanın Düşündürdükleri...
Serdar Gündoğ Yazdı; "Komünist Başkanın Düşündürdükleri"
Sol ve Sağ pek tartışılır...
Ama öncelikle
Kendin olma işidir
Bir siyasi düşüncenin tarafı olmak
Nerede olursan ol
Neyi savunursan savun
Becerebilmek lazımdır kendin olmayı
Ve sonrasında
Hiçbir duyguya, düşünceye, eziyete
Çekilen acıya duyarsız kalmamaktır mesele...
Dizeleri tutuşan bir Nevzat Çelik vardı
Gençliğinin baharında
12 Eylül zindanlarında
İdamını beklerken yazdığı
Şafak Türküsü şiiri ile bilinir daha çok
Hani Ahmet Kaya’nın
Ölümsüz şarkılarından biri var ya;
‘’ Saçlarına yıldız düşmüş, koparma anne, ağlama…’’
İşte o türküdür…
Ölüme günler kala
Yazılan bu satırları dinlerken
Kaç sağcısı, solcusu memleketin
Kim bilir kaç kere, kaç demde
Gözyaşlarına boğulmuştur
Kim yazmış, kim söylemiş bakmadan…
* * *
Uzun yazıyorsun…
En çok aldığım eleştiri
Kurban olduğum
Az yaz, az konuş
Kim derdini nasıl anlatsın o vakit
Sen de acık oku
Acık dinle ne var…
* * *
Nerden çıktı şimdi bu sağ-sol değil mi?
İnsanın geçmişi peşini bırakmaz ya
Sosyal medya planlayıcıları da öyle
Önümüze sürekli geçmişimizi koyuyorlar…
Siz bakmayın sürekli geçmişini güncelleyen
Sosyal medya kullanıcıları olduğuna
Modadır onlar için yaşam
Her yeni duygu ve düşüncede
Maharetle geçmişlerini de güncellerler
Oysa kabuk değiştirmek
Bir başkası yapmazken bizi…
* * *
Mesele
Ne alabildiğin değil
Neler verebildiğindi
Solun hikayesi buydu
Solun tüm hikayesi;
Verebileceklerimizdi…
* * *
Böyle yazmışım geçmişte
Yanılmıyorsam İlhan Selçuk’ta okumuştum
Geçmiş yazılarını okuduğu zaman
Kendisiyle çelişip çelişmediğini de
Tahlil etme fırsatı bulduğunu söylüyordu
Yazı böyledir
Kendini inkara delildir…
Konuya dönelim mi?
Sabah
Komünist Maçoğlu’nu televizyonda dinlerken
Biraz geriye gittim
Bodrum’u ziyaretine
Karşılaştık, kucaklaştık, muhabbet ettik
En çok da alkışladık…
Ne kadar yalın, ne kadar sade
Ne kadar mütevazı…
Beni böyle düşündüren asıl şey;
Söyledikleriyle yaptıkları arasındaki uyum…
Birçok solcuyum diyenin
Unuttuğu ya da vazgeçtiği şeyler
Ne çok yakışıyordu ona…
Popülizmden de uzak sayılmazdı
Hatta bunu Tunceli için kullanıyordu da
Kendini solcu kılığına sokan
Bundan prim yapan çokları gibi
‘’ Beraber hareket edelim, birlikte düşünelim
Ama benim istediklerim olsun da demiyordu.’’
* * *
Peki, ben ne mi demek istiyorum?
Sağcıymışsınız, solcuymuşsunuz
Bunun bir önemi yok
Ne düşündüğünüz ya da neyi savunduğunuz
Hatta neye inandığınızın da hiçbir önemi yok…
Uzayan kol bizden olsun
Olmaz efendim…
Kol kırılır yen içinde kalır
Hayır, o da olmaz efendim…
Siz kimsiniz
Kim olmak için mücadeleniz
Neye hizmet ediyorsunuz
Neyi başarıyorsunuz gerçekte
Mesele bu…
Çok beylik laf gibi geldi değil mi?
Biraz daha ne demek istediğimi açayım;
Söz bitiriyorum az kaldı…
İnandığımız şeylere
Aman ne kadar da çok
En çok, herkesten çok inandığımızı göstermekle ilgili
Deli bir telaş var
Yaptığımız olağan şeyleri
Ne de çok iyi yaptığımızı da…
Popülizm diyoruz buna
Köpürtmeyi ne çok seviyoruz
Köpük köpük olalım
Yağlayalım yıkayalım ortalığı istiyoruz
Ama olmaz
Olmuyor…
Sabahattin Ali paylaşıyorsak
Biraz da anlamalıyız onu, bilmeliyiz
Bu memlekette en son
Belki de borç harç aldığı kamyonuyla
Nakliyecilik yapıyordu bu adam…
Dizeleri en çok şarkı yapılan
Romanları en çok okunan
Sözleri en çok ‘post’ yapılan yazarı
Kamyoncuyken bile rahat bırakmadılar
Kaçsın istediler
Kaçsın ki, sırtından daha rahat vurabilelim diye
Oysa o: Deniz gibidir gökyüzü derken
Her şeyi göze almıştı çoktan
Ve başın öne eğilmesin diye
Seslendiği sendin…
Nazım’ı paylaşıyoruz
Kim çekti bu kadar
Sevdiği her şeyden uzakta
Memleketim memleketim diye diye
Oğlum Mehmed Mehmed diye diye
Dünyaya meydan okurken
Aslında, hasret kaldığı şeylere yenik düşmedi mi?
Sol sınıf tanımaz, sol sınır tanımazken denilirken
Vatandaşlıktan bile çıkarıldığı halde
Adı nasıl, Memleket Şairine çıktı
Bilen kaldı mı?
Okuyun Nazım’ın
Kurtuluş Savaşı Destanını…
Satır satır okuyun
Dünyanın en şaheser anlatısını bulacaksınız
Kurtuluş savaşıyla ilgili bilmediğiniz birçok şeyi de…
* * *
1 Mayıs geliyor
Sonra 6 mayıs, sonra vs vs
En asortik postlar hazırlanıyordur şimdi
İnanın bana
İnandığımız şeyleri
Ya da başarmak istediklerimizi
Bize en iyi, en güzel paylaşımlar getirmeyecek…
Kimseyi inandıramazsınız
Olmadığınız gibi birine
Kendinizi de inandıramazsınız…
Bence bir düşünmeli herkes
Bu daha ne kadar devam edebilir
Ne mi?
Başta dedim ya:
Öncelikle kendin olma işidir siyaset…
* * *
Geçmiş yazımı şöyle bitirmişim:
Yere göğe sığdıramadığımız
Yusuf'un, Hüseyin'in
Mahir'in ve Denizin
Ve Nicelerinin
Hikayesi buydu
Basitti solun hikayesi;
Verebileceklerinden öte değildi…
Anlayana
Anlamayana
İlan Olunur...
* * *
Mayıs geldi ya
Sağ konusunda ahkam kesecek değilim
Ben solcuyum…
Bana ‘Sol’ ne derseniz; yaz mevsimi derim
İnsanı mutlu edecek her duygu ve eylemi ifade eden
Ve uğruna salt verebileceklerimizden ibaret bir yaz mevsimi…
E Bizim mevsim gelmişken
Geçmişte olduğu gibi bugün de
Neyin ne olduğunu
Anlayana, anlamayana ilan edeyim dedim…
Eyvallah