YALIKAVAK ARAPSAÇI
Geçtiğimiz günlerde Yalıkavak Belediyesi aleyhine Aydın Bölge İdare Mahkemesi'nde...
Geçtiğimiz günlerde Yalıkavak Belediyesi aleyhine Aydın Bölge İdare Mahkemesi'nde Kıyı İmar Revizyon Planları'nın iptali yönünde açılan davada yürütmeyi durdurma kararı çıkmıştı. Muğla İdare Mahkemesi'nde açılan bir başka davada yine yürütmeyi durdurma kararı çıktı. Yalıkavak Belediyesi, gelen ikinci yürütmeyi durdurma kararı ile sarsıldı. Arka arkaya gelen yürütmeyi durdurma kararları sonrasında gözler Yalıkavak'a çevrildi.
Yalıkavak Gökçebel Köyü Kızılburun Mevkii'nde bulunan bir yapı kooperatifinin, 2004 yılında bölgedeki iki parselde Belediye Meclisi kararıyla yapılan plan değişiklikleri ile ilgili yaptığı başvuruda Muğla İdare Mahkemesi, yürütmeyi durdurma kararı verdi. Muğla İdare Mahkemesi'nde açılan ve yürütmeyi durdurma kararı çıkan mahkemede zabıtlara geçen ifadeler oldukça dikkat çekiciydi. Mahkeme heyeti 22 Şubat 2007 tarihinde alınan kararda bilirkişi teknik raporu ve diğer bilgi-belgelerin birlikte değerlendirilmesi sonucu dava konusu olan kıyı revizyon imar planlarının 3621 sayılı Kıyı Kanunu ve ilgili yönetmelik hükümlerine, kamu yararına ve şehircilik ilkelerine uyarlık görülmediği belirtildi. Kararda ayrıca 'Açıklanan nedenlerle açıkça hukuka aykırı olan ve yürütülmesi halinde telafisi güç veya imkansız zararlar doğuracağı açık olan dava konusu Kıyı Revizyon İmar Planı ve değişiklikleri hakkında 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27/2. maddesi uyarınca 'yürütmenin durdurulmasına' karar verilmiştir.' denildi.
ÖNEMLİ İDDİALAR VAR
Yalıkavak'ta imar uygulamaları ve plan tadilatları ile ilgili açılan davalarda bir takım iddiaları beraberinde getirdi. Yalıkavak sahil şeridinde 1993 yılından beri yeşil alan olarak korunan 1 milyon metrekarelik alanın 2004 yılında yapılan Kıyı Revizyon Planı ile kısmi yapılaşma yüzde 50'nin üzerinde gösterilerek Kıyı Kanunu'na aykırı bir şekilde sahil şeridinde bulunan alanların imara açıldığı da iddia ediliyor.Geçen yıl Sayıştay tarafından hazırlanan kıyıların kullanımına ve planlanmasına yönelik performans değerlendirme raporunda da kıyı kenar ihlalleri ayrıntılı olarak ele alınmıştı.Arka arkaya gelen yürütmeyi durdurma kararları sonrasında Yalıkavak Belediyesi söz konusu davalarla ilgili temyiz başvurusunda bulunmak için hazırlık yapıyor. Yalıkavak'ta gözler kıyı ihlalleri ile ilgili son kararın vereceği Danıştay'a çevrildi.
İNŞAATLARDA BELİRSİZLİK SÜRÜYOR
Daha önce Aydın Bölge İdare Mahkemesi tarafından verilen kararla birlikte Yalıkavak Belediyesi bölgede devam eden inşaatlara tebligat göndererek çalışmalarını durdurmalarını istemişti. Söz konusu davanın Danıştay'a taşınması ile birlikte yargı süreci devam ettiği için bölgede inşaatlarda çalışmalar devam etmekteydi.Muğla İdare Mahkemesi tarafından alınan son yürütmeyi durdurma kararı ile birlikte inşaatlarda çalışmaların da durdurulması gerekiyor. Yalıkavak Belediyesi tarafından 2004 yılında yapılan İmar Revizyon Planı ile sahil şeridinin 1. bölümü de imara açılmıştı. Mahkeme tarafından gerekçeli kararın Yalıkavak Belediyesi'ne ulaştırılmasının ardından sahil şerdinde imara açılan alanlar ve devam etmekte olan inşaatlara Belediye tarafından ne gibi bir işlem uygulanacağı merakla bekleniyor.
SEHA TİNİÇ DOSYASI DANIŞTAY'DA
Daha önce de Yalıkavak'ta evi bulunan Koç Üniversitesi Eski Rektörü Prof. Dr. Seha Tiniç'in, bölgede kıyı kanunu ihlali olduğu gerekçesiyle Yalıkavak Belediyesi aleyhine Aydın Bölge İdare Mahkemesi'ne yürütmeyi durdurma talebi ile açtığı davada kıyı ihlali olduğu kanısına varan mahkeme "yürütmeyi durdurma" kararı vermişti. Söz konusu dava Danıştay'a taşınmıştı.
KIYI KANUINU NEDİR' NASIL BELİRLENİR'
1992 yılında oluşturulan Kıyı kanunu ile birlikte sahil şeridinde deniz, tabii ve suni göllerin kıyı kenar çizgisinden itibaren kara yönünde yatay olarak en az 100 metre genişliğindeki alan koruma altına alınmıştı. Ancak kısmi yapılaşma oranlarına göre bu mesafeler de değişiklik yapılabilmektedir. İki bölümden oluşan sahil şeridinin birinci bölümünde sahil şeridinin tümü ile sadece açık alanlar olarak düzenlenen; yeşil alan, çocuk bahçesi, gezinti alanları, dinleme ve bu yönetmelikte tanımlanan rekreaktif alanlardan ve yaya yollarından oluşan, kıyı kenar çizgisinden itibaren, kara yönünde yatay olarak 50 metre genişliğinde belirlenen bölümüdür. Sahil şeridin ikinci bölümde ise sahil şeridinin birinci bölümünde sonra kara yönünde yatay olarak en az 50 metre genişliğinde olmak üzere belirlenen ve üzerinde sadece kanunun 8. maddesinde yer alan toplumun yararlanmasına açık günübirlik turizm yapı ve tesisleri, taşıt yolları, açık otoparklar ve arıtma tesislerinin yer aldığı bölümüdür.
Yalıkavak Gökçebel Köyü Kızılburun Mevkii'nde bulunan bir yapı kooperatifinin, 2004 yılında bölgedeki iki parselde Belediye Meclisi kararıyla yapılan plan değişiklikleri ile ilgili yaptığı başvuruda Muğla İdare Mahkemesi, yürütmeyi durdurma kararı verdi. Muğla İdare Mahkemesi'nde açılan ve yürütmeyi durdurma kararı çıkan mahkemede zabıtlara geçen ifadeler oldukça dikkat çekiciydi. Mahkeme heyeti 22 Şubat 2007 tarihinde alınan kararda bilirkişi teknik raporu ve diğer bilgi-belgelerin birlikte değerlendirilmesi sonucu dava konusu olan kıyı revizyon imar planlarının 3621 sayılı Kıyı Kanunu ve ilgili yönetmelik hükümlerine, kamu yararına ve şehircilik ilkelerine uyarlık görülmediği belirtildi. Kararda ayrıca 'Açıklanan nedenlerle açıkça hukuka aykırı olan ve yürütülmesi halinde telafisi güç veya imkansız zararlar doğuracağı açık olan dava konusu Kıyı Revizyon İmar Planı ve değişiklikleri hakkında 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27/2. maddesi uyarınca 'yürütmenin durdurulmasına' karar verilmiştir.' denildi.
ÖNEMLİ İDDİALAR VAR
Yalıkavak'ta imar uygulamaları ve plan tadilatları ile ilgili açılan davalarda bir takım iddiaları beraberinde getirdi. Yalıkavak sahil şeridinde 1993 yılından beri yeşil alan olarak korunan 1 milyon metrekarelik alanın 2004 yılında yapılan Kıyı Revizyon Planı ile kısmi yapılaşma yüzde 50'nin üzerinde gösterilerek Kıyı Kanunu'na aykırı bir şekilde sahil şeridinde bulunan alanların imara açıldığı da iddia ediliyor.Geçen yıl Sayıştay tarafından hazırlanan kıyıların kullanımına ve planlanmasına yönelik performans değerlendirme raporunda da kıyı kenar ihlalleri ayrıntılı olarak ele alınmıştı.Arka arkaya gelen yürütmeyi durdurma kararları sonrasında Yalıkavak Belediyesi söz konusu davalarla ilgili temyiz başvurusunda bulunmak için hazırlık yapıyor. Yalıkavak'ta gözler kıyı ihlalleri ile ilgili son kararın vereceği Danıştay'a çevrildi.
İNŞAATLARDA BELİRSİZLİK SÜRÜYOR
Daha önce Aydın Bölge İdare Mahkemesi tarafından verilen kararla birlikte Yalıkavak Belediyesi bölgede devam eden inşaatlara tebligat göndererek çalışmalarını durdurmalarını istemişti. Söz konusu davanın Danıştay'a taşınması ile birlikte yargı süreci devam ettiği için bölgede inşaatlarda çalışmalar devam etmekteydi.Muğla İdare Mahkemesi tarafından alınan son yürütmeyi durdurma kararı ile birlikte inşaatlarda çalışmaların da durdurulması gerekiyor. Yalıkavak Belediyesi tarafından 2004 yılında yapılan İmar Revizyon Planı ile sahil şeridinin 1. bölümü de imara açılmıştı. Mahkeme tarafından gerekçeli kararın Yalıkavak Belediyesi'ne ulaştırılmasının ardından sahil şerdinde imara açılan alanlar ve devam etmekte olan inşaatlara Belediye tarafından ne gibi bir işlem uygulanacağı merakla bekleniyor.
SEHA TİNİÇ DOSYASI DANIŞTAY'DA
Daha önce de Yalıkavak'ta evi bulunan Koç Üniversitesi Eski Rektörü Prof. Dr. Seha Tiniç'in, bölgede kıyı kanunu ihlali olduğu gerekçesiyle Yalıkavak Belediyesi aleyhine Aydın Bölge İdare Mahkemesi'ne yürütmeyi durdurma talebi ile açtığı davada kıyı ihlali olduğu kanısına varan mahkeme "yürütmeyi durdurma" kararı vermişti. Söz konusu dava Danıştay'a taşınmıştı.
KIYI KANUINU NEDİR' NASIL BELİRLENİR'
1992 yılında oluşturulan Kıyı kanunu ile birlikte sahil şeridinde deniz, tabii ve suni göllerin kıyı kenar çizgisinden itibaren kara yönünde yatay olarak en az 100 metre genişliğindeki alan koruma altına alınmıştı. Ancak kısmi yapılaşma oranlarına göre bu mesafeler de değişiklik yapılabilmektedir. İki bölümden oluşan sahil şeridinin birinci bölümünde sahil şeridinin tümü ile sadece açık alanlar olarak düzenlenen; yeşil alan, çocuk bahçesi, gezinti alanları, dinleme ve bu yönetmelikte tanımlanan rekreaktif alanlardan ve yaya yollarından oluşan, kıyı kenar çizgisinden itibaren, kara yönünde yatay olarak 50 metre genişliğinde belirlenen bölümüdür. Sahil şeridin ikinci bölümde ise sahil şeridinin birinci bölümünde sonra kara yönünde yatay olarak en az 50 metre genişliğinde olmak üzere belirlenen ve üzerinde sadece kanunun 8. maddesinde yer alan toplumun yararlanmasına açık günübirlik turizm yapı ve tesisleri, taşıt yolları, açık otoparklar ve arıtma tesislerinin yer aldığı bölümüdür.
