Yerel Siyasette Düşmanlık Olmaz

Ayhan Ongun Yazdı; 'Yerel Siyasette Düşmanlık Olmaz'

Yerel Siyasette Düşmanlık Olmaz

Ülkemizde siyaset ilkelerden çok ilkel politikalar üzerinden yapılıyor.

Makro düzeyde yapılan siyasette öyle sanıyorum bu durumun düzelmesi artık çok kolay görünmüyor.

Ancak yerel siyasetin dinamikleri ve ilişkiler çok farklıdır, farklı olmak zorundadır.

Özellikle de Bodrum gibi turizmin, kültürel etkinliklerin, sosyal aktivitelerin hayli yoğun olduğu bir kentte siyasetin daha düzeyli ve ilkeli yapılması beklenir.

Ankara’da yüksek siyaset yapanlar uzun vadeli hedef ve hesapların peşinde kimi zaman bilerek ve isteyerek ortamı gerip, siyasetin ateşini yükseltirler.

Ancak Bodrum ve benzeri yerlerde aktif siyaset yapan kişiler bellidir, farklı siyasi görüş ve partilerde olsalar da, yakın temas içerisindedirler.

Bu yüzdendir ki, Ankara’nın kirli siyasi atmosferini pek solumazlar, siyaseti daha hoşgörülü yapmaya çaba gösterirler.

Çünkü onlar, düğünde, bayramda, cenazede ve hatta bir dolu sosyal etkinlikte yan yana birlikte olmak zorundalar.

Kuşkusuz iktidar ve muhalefet yanlıları, özellikle de seçim dönemlerinde kendi projelerini, politikalarını anlatırken rakipleri için eleştirel bir dil kullanırlar.

Siyasette çok doğal olan bu durum Bodrum da yıllardır bu şekilde sürdürülmekteyken, son günlerdeki gereksiz, anlamsız polemikler doğrusu Bodrum’a yakışmadı.

Seçim dönemlerinde yazılı olmayan bu kurallara uyma konusunda azami titizlik gösterilirken AK Parti İlçe Başkanı Osman Gökmen’in Bodrum Belediyesi ve başkan Ahmet Aras’ı suçlayan, eleştiri sınırlarını aşan sözleri siyaset arenasına bir bomba gibi düştü.

Doğal olarak CHP İlçe başkanının karşı açıklamaları, sosyal medyadaki tepkiler ister istemez suni bir gerginliğe neden oldu.

Yapılan hizmetlerle ilgili eleştirileri anlarım da, Başkan Aras’ın Gezi olaylarının yıldönümü nedeniyle paylaştığı bir mesajı, zorlama yorum ve amacını aşan sözlerle bir siyasi kavgaya dönüştürmeye çalışmak doğrusu İlçe Başkanı Gökmen’e hiç yakışmadı.

Kaldı ki normalde çok sakin ve sabırlı bir siyasetçi görünümüyle ortaya çıkan Gökmen’in bu çıkışının kendi iradesiyle gerçekleştiğine de inanmıyorum.

AK Parti iktidarının son dönemde kendi içinde de başlayan bir hesaplaşmayı krize döndürmeden aşmak için çoğu zaman yaptığı gerginlik politikasının bir yerel yansımasıydı sanki.

Yukarıdaki siyaset baronları bugün kavga eder, yarın aynı partide ya da koalisyon içerisinde birlikte siyaset yaparlar.

Bunun sayısız örneklerini geçmişte yaşadık.

İktidarın en baş destekçisi MHP’nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’la ilgili söylediği zehir zemberek açıklamalar, hakarete varan suçlamalar hala hafızlarımızda canlı duruyor.

Bugün tek adam yönetiminde eküri konumunda birlikte siyaset yapanların, geçmişte nasıl birbirlerini yok etmeye çalıştıklarını,

Düne kadar aynı saflarda siyaset yaptıkları İYİ Parti yöneticilerine ve Genel Başkanlarına yönelik yaptıkları ağır suçlamaları nasıl unutalım.

Merkezi düzeyde toplum olarak alıştık bu ilkesiz, düzeysiz, çıkara dayalı siyaset tarzına.

Ancak yukarıdakilere yaranmak uğruna aynı kentte barış içerisinde birlikte yaşamakta olduğumuz insanlara böylesine acımasız saldırılar hiç hoş değil.

Bunu AK Parti İlçe Başkanı değil kim yaparsa yapsın, karşı çıkmak zorundayız.

Geçtiğimiz günlerde Vatan Partisi İlçe Başkanının da benzer bir söylemine tanık olmuştuk.

Üstelik de AK Parti İlçe örgütüne yaptıkları ziyaret sırasında.

Ardından Osman Gökmen’den hiç beklenmedik şekilde böyle zorlama, çirkin bir suçlama gelince ister istemez, acaba diyor insan!

Hatta o yakışıksız suçlama ve açıklamalara ilişkin yazdığım yazıda, Sayın Gökmen’e “bunlar Bodrum için tehlikeli söylemler, umarım bu tür tavır ve yaklaşımlara itibar etmezsiniz” demek istemiştim.

Ya bizim uyarılarımız pek dikkate alınmamış, ya da Perinçek ekibinin bu konudaki kışkırtmaları daha etkili olmuş.

Dilerim, Sayın Gökmen de, bu polemiğin diğer tarafları da bu anlamsız çekişmeyi sürdürmezler.

Bırakın yurdun her yerinden, dünyanın dört bir köşesinden farklı din, dil ve etnik kimliğe sahip insanların bir arada, barış içinde yaşadığı, ortak bir kent kimliği oluşturmaya çalıştıkları Bodrum’da,  siyaseti bu tarzda yapmak isteyenler halkta karşılık bulamazlar.

İçinde yaşadığımız sıkıntılı günlerde yeni sıkıntılar yaşamak istemiyoruz.