BAFA GÖLÜ KURTARILABİLİR Mİ'
Milas Ticaret ve Sanayi Odası ile Bafa Gölü’nü Kurtarma ve Yaşatma Platformu işbirliğiyle...
Milas Ticaret ve Sanayi Odası ile Bafa Gölü’nü Kurtarma ve Yaşatma Platformu işbirliğiyle Bafa Gölü’yle ilgili düzenlenen çalıştayda Bafa Gölü’nün sorunları konuşuldu.
Milas Ticaret ve Sanayi Odası toplantı salonunda düzenlenen "Bafa Gölü’nün Ekolojik Sorunları ve Çözüm Önerileri" çalıştayında Bafa Gölü’nü kurtarmak için yapılabilecek tüm öneriler masaya yatırıldı.
Sabah saatlerinde başlayan çalıştaya Muğla CHP Milletvekili Tolga Çandar, Muğla MHP Milletvekili Mehmet Erdoğan, Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, belediye Başkan Yardımcısı Zeynep Mat, Belediye Meclisi üyeleri, Milas Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Reşit Özer, Milas MHP İlçe Teşkilatı Başkanı Murat Yıldırım, Milas CHP İlçe Teşkilatı Başkanı Suat Özcan, Bafa Gölü’nü Kurtarma ve Yaşatma Platformu üyeleri, EKODOSD Derneği üyeleri, Ege Üniversitesi, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi ve Süleyman Demirel Üniversitesi öğretim görevlileri katıldı.
Bafa’da yaşayan biri olarak Bafa Gölü’nü bir göl olarak değil deniz olarak bildiklerini kaydeden Dönmez, geçmiş yıllarda Bafa Gölü’nün çok verimli olduğunu hatırlatarak, zamanla kirliliğin baş göstermiş olmasının kendilerini üzdüğünü dile getirdi. Bu kirliliğin en büyük sebebinin Menderes Nehri’nden kaynaklandığı söylendiğini ifade eden Dönmez konuşmasına şu sözlerle devam etti;
"Çevre illerden gelen sanayi atıkları Menderes Nehri ile Bafa Gölü’ne veriliyor. Ne zaman Bafa Gölü’nde bir koku olsa bu da temiz suyun verilmesiyle gideriliyor. Sonra da göl temizlendi diye açıklamalarda bulunuluyor. Biz gölümüzün kirlenmemesini istiyoruz. Tüm mücadelemiz bu yönde. Mart ve Nisan aylarında tamamen gönüllülerden oluşan bir platform kurduk. Bu platformun içindeki etkinliklerle sesimizi duyurmaya çalıştık. En son yaptığımız insan zinciri eyleminde de katılım çok güzeldi. Bu şekilde sesimizi duyurabildiğimizi sanıyorum. İnanmasak bu kadar insanı bir araya getiremezdik. Hepinize teşekkür ediyorum" dedi.
Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, Bafa Gölü sorunun sadece bölge halkının sorunu değil tüm insanlığın sorunu olduğunu dile getirdi. Bu açıdan yapılan bu çalıştaya önem verdiğini dile getiren Tokat, “Özellikle duyarlı çevre dostlarına ve akademisyenlere teşekkür ediyorum. Bafa Gölü sorunun devlet politikası olarak ele alınmasını yerel yönetici olarak temenni ediyorum” dedi.
Muğla MHP Milletvekili Mehmet Erdoğan, tabiata verdiği önemden bahsederek, göle bırakılan kimyasal atıkların önüne geçilmesini belirterek özellikle tarımda kullanılan ilaç ve gübrelerin suya karıştığını dile getirdi ve bu durumun kontrol altına alınması gerektiği üzerine durdu.
Muğla CHP Milletvekili Tolga Çandar ise doğayı korumanın aynı zamanda dinsel inancı yerine getirmek olduğuna dikkat çekerek, tabiata sahip çıkılması gerektiğini savundu. Doğanın insanlığa bırakılan bir miras ve torunlardan alınan borç olduğunu dile getiren Çandar, doğayı korumanın görev olduğunu ve bunun için insanların üzerine düşen görevi yapması gerektiğini söyledi.
Açılış konuşmaların ardından çalıştaya geçildi. Birinci oturumda ilk olarak Kuşadası Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği Başkanı Bahattin Sürücü, Bafa Gölü'nün, geçmiş yıllarda gölden tutulan balıkların tırlarla Avrupa'ya ihraç edildiğini, 1990'lı yıllara kadar yoğun olarak da turizm hareketliliği gözlendiğini anlattı. Sürücü, "Bafa Gölü çevresinde çok önemli turizm alanları var. 1984 yılında keşfedilen ve 8 bin yılla tarihlenen kaya resimlerinde dünyada benzersiz biçimde aile sevgisi, birlik beraberlik, anne ve çocuğun birlikte vakit geçirmesi tasvir ediliyor. Bu dünyada bir ilk. Ancak, buralar da maden işletmeleri tarafından tahrip ediliyor. Bu bölge Türkiye'de en güzel ekoturizm yapılacak alanlardan biri" dedi.
Süleyman Demirel Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr., Bafa Gölü'nde 1978 yılından bu yana çalışma yürüttüğünü kaydetti. Son 15 yıldır gölde, kirliliğin artarak hızlandığını ileri süren Kesici, "Ne zaman insan eli Bafa'ya değdi, çok şiddetli sorunlar yaşanmaya başladı. Doğal göller insan vücuduna benzer. Civarda çok sayıda kaçak ve yasal kuyular var. Bu kuyular gölü besleyen kaynaklardan su çekiyor" diye konuştu.
Gölde balık popülasyonunun artması için bırakılan türlerin, etçil türler olması nedeniyle baskın olduğunu, bu nedenle göldeki balık türlerinde de azalma yaşandığına işaret eden Kesici; "Göle geçmiş yıllarda gümüş balığı ve İsrail sazanı bırakıldı. Bunlar etçil türler. Otçul türlerden beslenerek baskın konuma geldi. Göl civarındaki sivrisinek yumurtalarını da bu otçul balıklar yiyordu. Artık bunlar baskın olduğu için göl civarında ışık açmak, yemek yemek çok zor hale geldi" dedi.
Bafa Gölü'nün kirliliğinde sorumlu aramak yerine çözüm önerilerinin uygulanması gerektiğini savunan Kesici şöyle konuştu:
"Burada biz suçlu aramıyoruz. Tarım da, turizm de hepsi olmalı ama kuralına uygun olmalı. Çözümleri uygulamamız lazım. Gölde mekanik ve biyolojik temizlik gerekiyor. Gölü besleyen Büyük Menderes Nehri'ndeki ağır metaller nedeniyle buradaki insanlar da tehlike altında. Bafa Gölü çevresinde yaşayan insanların ağır metallere maruz kalması nedeniyle sağlık kontrolünden geçirilmesi gerekiyor. Belki şimdi hasta değiller ama mutlaka ileride torunlarında hastalıklar görülecek. Burada gölden su içen hayvanların karantinaya alınması gerekiyor" dedi.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı 4. Bölge Aydın Şubesi'nde görevli Orman Mühendisi Egemen İşcan da, Bafa Gölü'ndeki kirliliğin Büyük Menderes nehrinden kaynaklandığını dile getirdi. Nehre arıtma yapılmadan atık bırakılması nedeniyle kirlilik gözlemlendiğini aktaran İşcan "Büyük Menderes bize Bafa Gölü'nü armağan etti ama yavaşça elimizden almakta. Biz, gelen ihbarlar doğrultusunda burada tespit ettiğimiz olumsuzluklara cezalar uyguluyoruz. Ancak, Bafa Gölü'nü kurtarmak için el birliğiyle çalışmamız lazım" diye konuştu.
Bafa Gölü'ndeki Balık Faunası adlı sunumunda Bafa Gölü’nde yaşayan canlı ve balık türlerini anlatan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Ürünleri Temel Bilimler Bölümü Doç. Dr. Hüseyin Şaşı şuan ki durumda birçok balık çeşidinin gölde olmadığını dile getirdi.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Ürünleri Temel Bilimler Bölümü Yrd. Doç. Dr. Murat Yabanlı Bafa Gölü’ndeki kirliliğin balıklar üzerine etkisini anlattı.
Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Tabiat Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dr. Ortaç Onmuş ise Bafa Gölü’ndeki ekolojik sorunların su kuşları üzerindeki etkisi katılımcılara aktardı. Oturumun sonunda ise Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Yrd. Doç. Dr. İnci Tüney Bafa Gölü’nde kirliliği için çözüm önerilerini dile getirdi.
Çalıştay sonunda düzenlenen forumda Bafa Gölü’nde yaşanan ekolojik sorunlar için çözüm önerileri tartışıldı.
Milas Ticaret ve Sanayi Odası toplantı salonunda düzenlenen "Bafa Gölü’nün Ekolojik Sorunları ve Çözüm Önerileri" çalıştayında Bafa Gölü’nü kurtarmak için yapılabilecek tüm öneriler masaya yatırıldı.
Sabah saatlerinde başlayan çalıştaya Muğla CHP Milletvekili Tolga Çandar, Muğla MHP Milletvekili Mehmet Erdoğan, Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, belediye Başkan Yardımcısı Zeynep Mat, Belediye Meclisi üyeleri, Milas Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Reşit Özer, Milas MHP İlçe Teşkilatı Başkanı Murat Yıldırım, Milas CHP İlçe Teşkilatı Başkanı Suat Özcan, Bafa Gölü’nü Kurtarma ve Yaşatma Platformu üyeleri, EKODOSD Derneği üyeleri, Ege Üniversitesi, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi ve Süleyman Demirel Üniversitesi öğretim görevlileri katıldı.
Bafa’da yaşayan biri olarak Bafa Gölü’nü bir göl olarak değil deniz olarak bildiklerini kaydeden Dönmez, geçmiş yıllarda Bafa Gölü’nün çok verimli olduğunu hatırlatarak, zamanla kirliliğin baş göstermiş olmasının kendilerini üzdüğünü dile getirdi. Bu kirliliğin en büyük sebebinin Menderes Nehri’nden kaynaklandığı söylendiğini ifade eden Dönmez konuşmasına şu sözlerle devam etti;
"Çevre illerden gelen sanayi atıkları Menderes Nehri ile Bafa Gölü’ne veriliyor. Ne zaman Bafa Gölü’nde bir koku olsa bu da temiz suyun verilmesiyle gideriliyor. Sonra da göl temizlendi diye açıklamalarda bulunuluyor. Biz gölümüzün kirlenmemesini istiyoruz. Tüm mücadelemiz bu yönde. Mart ve Nisan aylarında tamamen gönüllülerden oluşan bir platform kurduk. Bu platformun içindeki etkinliklerle sesimizi duyurmaya çalıştık. En son yaptığımız insan zinciri eyleminde de katılım çok güzeldi. Bu şekilde sesimizi duyurabildiğimizi sanıyorum. İnanmasak bu kadar insanı bir araya getiremezdik. Hepinize teşekkür ediyorum" dedi.
Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, Bafa Gölü sorunun sadece bölge halkının sorunu değil tüm insanlığın sorunu olduğunu dile getirdi. Bu açıdan yapılan bu çalıştaya önem verdiğini dile getiren Tokat, “Özellikle duyarlı çevre dostlarına ve akademisyenlere teşekkür ediyorum. Bafa Gölü sorunun devlet politikası olarak ele alınmasını yerel yönetici olarak temenni ediyorum” dedi.
Muğla MHP Milletvekili Mehmet Erdoğan, tabiata verdiği önemden bahsederek, göle bırakılan kimyasal atıkların önüne geçilmesini belirterek özellikle tarımda kullanılan ilaç ve gübrelerin suya karıştığını dile getirdi ve bu durumun kontrol altına alınması gerektiği üzerine durdu.
Muğla CHP Milletvekili Tolga Çandar ise doğayı korumanın aynı zamanda dinsel inancı yerine getirmek olduğuna dikkat çekerek, tabiata sahip çıkılması gerektiğini savundu. Doğanın insanlığa bırakılan bir miras ve torunlardan alınan borç olduğunu dile getiren Çandar, doğayı korumanın görev olduğunu ve bunun için insanların üzerine düşen görevi yapması gerektiğini söyledi.
Açılış konuşmaların ardından çalıştaya geçildi. Birinci oturumda ilk olarak Kuşadası Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği Başkanı Bahattin Sürücü, Bafa Gölü'nün, geçmiş yıllarda gölden tutulan balıkların tırlarla Avrupa'ya ihraç edildiğini, 1990'lı yıllara kadar yoğun olarak da turizm hareketliliği gözlendiğini anlattı. Sürücü, "Bafa Gölü çevresinde çok önemli turizm alanları var. 1984 yılında keşfedilen ve 8 bin yılla tarihlenen kaya resimlerinde dünyada benzersiz biçimde aile sevgisi, birlik beraberlik, anne ve çocuğun birlikte vakit geçirmesi tasvir ediliyor. Bu dünyada bir ilk. Ancak, buralar da maden işletmeleri tarafından tahrip ediliyor. Bu bölge Türkiye'de en güzel ekoturizm yapılacak alanlardan biri" dedi.
Süleyman Demirel Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr., Bafa Gölü'nde 1978 yılından bu yana çalışma yürüttüğünü kaydetti. Son 15 yıldır gölde, kirliliğin artarak hızlandığını ileri süren Kesici, "Ne zaman insan eli Bafa'ya değdi, çok şiddetli sorunlar yaşanmaya başladı. Doğal göller insan vücuduna benzer. Civarda çok sayıda kaçak ve yasal kuyular var. Bu kuyular gölü besleyen kaynaklardan su çekiyor" diye konuştu.
Gölde balık popülasyonunun artması için bırakılan türlerin, etçil türler olması nedeniyle baskın olduğunu, bu nedenle göldeki balık türlerinde de azalma yaşandığına işaret eden Kesici; "Göle geçmiş yıllarda gümüş balığı ve İsrail sazanı bırakıldı. Bunlar etçil türler. Otçul türlerden beslenerek baskın konuma geldi. Göl civarındaki sivrisinek yumurtalarını da bu otçul balıklar yiyordu. Artık bunlar baskın olduğu için göl civarında ışık açmak, yemek yemek çok zor hale geldi" dedi.
Bafa Gölü'nün kirliliğinde sorumlu aramak yerine çözüm önerilerinin uygulanması gerektiğini savunan Kesici şöyle konuştu:
"Burada biz suçlu aramıyoruz. Tarım da, turizm de hepsi olmalı ama kuralına uygun olmalı. Çözümleri uygulamamız lazım. Gölde mekanik ve biyolojik temizlik gerekiyor. Gölü besleyen Büyük Menderes Nehri'ndeki ağır metaller nedeniyle buradaki insanlar da tehlike altında. Bafa Gölü çevresinde yaşayan insanların ağır metallere maruz kalması nedeniyle sağlık kontrolünden geçirilmesi gerekiyor. Belki şimdi hasta değiller ama mutlaka ileride torunlarında hastalıklar görülecek. Burada gölden su içen hayvanların karantinaya alınması gerekiyor" dedi.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı 4. Bölge Aydın Şubesi'nde görevli Orman Mühendisi Egemen İşcan da, Bafa Gölü'ndeki kirliliğin Büyük Menderes nehrinden kaynaklandığını dile getirdi. Nehre arıtma yapılmadan atık bırakılması nedeniyle kirlilik gözlemlendiğini aktaran İşcan "Büyük Menderes bize Bafa Gölü'nü armağan etti ama yavaşça elimizden almakta. Biz, gelen ihbarlar doğrultusunda burada tespit ettiğimiz olumsuzluklara cezalar uyguluyoruz. Ancak, Bafa Gölü'nü kurtarmak için el birliğiyle çalışmamız lazım" diye konuştu.
Bafa Gölü'ndeki Balık Faunası adlı sunumunda Bafa Gölü’nde yaşayan canlı ve balık türlerini anlatan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Ürünleri Temel Bilimler Bölümü Doç. Dr. Hüseyin Şaşı şuan ki durumda birçok balık çeşidinin gölde olmadığını dile getirdi.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Ürünleri Temel Bilimler Bölümü Yrd. Doç. Dr. Murat Yabanlı Bafa Gölü’ndeki kirliliğin balıklar üzerine etkisini anlattı.
Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Tabiat Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dr. Ortaç Onmuş ise Bafa Gölü’ndeki ekolojik sorunların su kuşları üzerindeki etkisi katılımcılara aktardı. Oturumun sonunda ise Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Yrd. Doç. Dr. İnci Tüney Bafa Gölü’nde kirliliği için çözüm önerilerini dile getirdi.
Çalıştay sonunda düzenlenen forumda Bafa Gölü’nde yaşanan ekolojik sorunlar için çözüm önerileri tartışıldı.
