BUGÜN USTA GAZETECİNİN KATLEDİLİŞİNİN 24. YILDÖNÜMÜ

Türkiye basın tarihinin en iddialı, cesur ve en üretken gazetecilerinden Uğur Mumcu,...

BUGÜN USTA GAZETECİNİN KATLEDİLİŞİNİN 24. YILDÖNÜMÜ
Türkiye basın tarihinin en iddialı, cesur ve en üretken gazetecilerinden Uğur Mumcu, 24 yıl önce bugün, 24 Ocak 1993 Pazar günü, bir hasta ziyareti için çıktığı evinin önündeki Renault 12 model otomobiline yerleştirilen bombayla katledildi.

Mumcu'nun 51 yaşındayken katledildiği saldırıda tetikçi olarak kullanılan isimlerin bazıları yakalandı, yargılandı, mahkûm edildi, ancak cinayetin arkasında hangi güçlerin bulunduğu bugüne kadar bütün boyutlarıyla aydınlatılamadı.

Uğur Mumcu, Türkiye'nin basın tarihinde önemli izler bırakan çalışmalar yaptı, dosyalar hazırladı, dördü söyleşi ve dizilerinden derlenen 31 kitabı yayımlandı. Mumcu, ölümünden yaklaşık üç yıl sonra patlayan ve devlet görevlisi-siyasetçi-mafya bağlantılarını su yüzüne çıkaran Susurluk skandalındaki karanlık ilişkileri de yıllar önce yazdığı yazılar ve kitaplarda ortaya koyan isim olmuştu.

Basın şehidi usta kalem, 25/08/1975 tarihinde Cumhuriyet Gazetesi'ndeki köşesinde, adeta ömrünün sonuna kadar verdiği mücadeleyi ve kendisini bekleyen sonu satırlara dökerek Türk halkına vasiyetini kaleme aldığı 'Sesleniş' başlıklı yazısıyla hala aramızda. Usta gazeteci bu unutulmaz yazısını şu satırlarla bitirmişti;

"Bizi öldürenler, bizi asanlar, bizi sokak ortasında vuranlar, ağabeyimiz, babamız yaşlarındaydılar. Ya bu düzenin kirli çarklarına ortak olmuşlardı ya da susmuşlardı bütün olup bitenlere. Öfkelerini bir gün bile karşısındakilere bağırmamış insanların gözleri önünde öldürüldük. Hukuk adına, özgürlük adına, demokrasi adına, batı uygarlığı adına, bizleri, bir şafak vakti ipe çektiler.

Korkmadan öldük ey halkım, unutma bizi...

Bir gün mezarlarımızda güller açacak ey halkım, unutma bizi...Bir gün sesimiz, hepinizin kulaklarında yankılanacak ey halkım, unutma bizi.

Özgürlüğe adanmış bir top çiçek gibiyiz şimdi. Hep birlikteyiz ey halkım, unutma bizi,
unutma bizi,
unutma bizi..."