Kaza Yerinde Keşif Yapılacak

Bodrum’da 15 yaşındaki Arda Karakurt’un geçen Kurban Bayramında bir taksinin çarpması sonucu yaşamını yitirmesi ile taksi sürücüsünün tutuklu yargılandığı davaya devam edildi. Taksi sürücüsünün tutukluluğunun devamına karar verilen duruşmada kazayı gören 3 tanık dinlendi, kaza yerinde keşif yapılması kararlaştırıldı.

Kaza Yerinde Keşif Yapılacak

Kurban Bayramı’nın ilk günü İslamhaneleri Mahallesi Bodrum– Turgutreis karayolunda meydana gelen kazada yolun karşısına geçmeye çalışan 15 yaşındaki Arda Karakurt’a, Bodrum istikametine doğru seyreden A.K. idaresindeki 48 T 7176 plakalı taksi çarpmıştı. Arda hastanedeki 3 günlük yaşam savaşını kaybederken taksi sürücüsü de tutuklanmıştı. 

Bodrum Adliyesi’nde görülen davanın ikinci duruşması yapıldı. Taksi sürücüsünün tutukluluğunun devamına karar verilen duruşmada kazayı gören 3 tanık dinlendi, kaza yerinde keşif yapılması kararlaştırıldı. Duruşma, 16 Eylül’e ertelendi. 

Mahkeme sonunda Arda’nın yakınları adliye önünde pankartlar açtı. Gözyaşlarına hakim olamayan anne Pembegül Başarır, olayın bir kaza değil cinayet olduğunu savunarak şöyle dedi:

“Hakimim, savcım ona göre değerlendirsin. Ne olursunuz, oğlumun hakkını arayalım. Oğlum rahat uyusun diye adalet istiyorum. Oğlum geri gelmiyor, hiçbir şey benim evladımı geri getirmiyor. Sorumsuz bir taksici oğlumu aldı götürdü, geri gelmiyor.”

Arda Karakurt’un ailesinin avukatı Mehmet Güner de duruşmada 3 tanığın dinlenildiğini belirterek şunları dile getirdi:

“3 tanık da sanığın fren tertibatına başvurmadığını, kornaya basmadığını ve direksiyon kırmadığını söyledi. Yargılama, delil durumu nedeniyle tutukluluğunun devamına karar verildi. İddia ve savunmanın talep ettiği hususların tespiti için 9 Eylül günü olay yerinde keşif yapılmasına karar verildi. Duruşması da sanık tutuklu olarak yargılanmak üzere 16 Eylül’e ertelendi.”

Sanığın avukatı Candan Topaloğlu ise yaşanan olay nedeniyle Arda’nın ailesine başsağlığı dileklerini ileterek şu sözlere yer verdi:

“Bir trafik kazası ve kural ihlalinin açık olduğu bir vaka. Şu an mahkemece taksirle sorumluluk halinin değerlendirileceği bir olay yaşadık ne yazık ki. Bu aşamada müşteki vekilleri 2 celsede de olası kast iddialarını öne sürdüler ancak mahkeme taksirli sorumluluğun dahi olmayacağı kanaatimize uygun olarak görevsizlik itirazının reddine karar verdi. Suçluluğu ispat edilene kadar kimse suçlu ilan edilemez. Olay, kasta varmayan, kesinlikle neticenin istenmeden gerçekleşmiş olduğu bir olay. Şu aşamada kasıtlı öldürme veya alenen bir ihlalden bahsedilemeyecek olduğu açıktır.”

Olayın kasta varan bir yönünün kesinlikle söz konusu olmadığını söyleyen Av. Candan Topaloğlu, sözlerini şöyle noktaladı:

“Kaza sırasında 2 tane yolcu var. Tanıkların ve yolcuların beyanı çocuğun aniden yola fırladığı yönünde. Herhangi bir yaya geçidi zaten söz konusu değil ve yolun sağından yola geçerken koşarak geçtiği yönünde beyanlar söz konusu. Arada çok kısa bir mesafe varken bu çarpışma yaşanıyor. Müvekkilim, frenden başka alabileceği bir tedbirin olmadığını beyan etti. Fren izinin olmamasını sebebi, ABS fren sistemlerinde artık fren izine rastlanmıyor. Fren izinden hız hesabına gidilmesi çok ilkel bir yöntem olarak kaldı. Dolayısıyla somut olayımızda zaten 27 metre sınırda durabilmek olan bir aracın gidiş hızına göre çok muhtemel. Aşırı hız ve bu yönde bir tespiti içeren bir rapor söz konusu değil. Müvekkilin hızına yönelik herhangi bir tespit söz konusu değil.”