Yılmaz Özdil, Bodrum’u Kurtaracak!

Bodrum’da lağım sokaklara akıyor. Akan lağımda çocuklar oyun oynuyor.

Bodrum denizlerine lağım akıyor.

Bodrum ve beldelerinde çöpler doğaya atılıyor, yıllardır “olacak” denilen çöp tesisinden haber de yok, umut da.

Esnafın dükkanının önü kazılıyor, aylarca kimse uğramıyor. Esnaf perişan.

Bodrum’un yeni Devlet Hastanesi çürüyor, bizi yeni ihaleye sevindirmeye çalışıyorlar.

Yalıkavak yolu yarım kaldı, ne olacağı ne zaman olacağı belli değil.

DSİ’nin döşediği su boruları balon gibi her gün patlıyor, karantina günlerinde taşıma suyla idare ediyoruz.

Millet yağmur duasına çıkıyor, biz yağmur yağmasın diye dua ediyoruz. Çünkü yağmur damlasa Bodrum’da sel oluyor.

“Bodrum’a gelebilirsiniz” diyorlar, Bodrum Limanı toz toprak içinde. Nedense liman bir türlü bitmiyor, bitemiyor. Gelen toz toprağa alışacak, geçtim koronayı.

Bir Yolcu Gemisi limanımız var. Yıllardır atıl. Hiçbir gemi uğramıyor. Neden acaba?

Gıda Çarşısı şöyle olacak, böyle olacak dediler, ne olacağı belli değil, esnaf tedirgin.

Ali Hoca Burnu her geçen gün yok oluyor, sahil yolu kapanacak deniyor, Bağla’dan Turgutreis’e yollar rezalet. Ama kimseden çıt çıkmıyor.

Bodrum’un bu kadar sorunu var, kimseden doğru dürüst ses çıkmıyor. Ama adamın birinin kaçak villası yıkılacak diye ortalık ayağa kalkıyor.

İyi o zaman gelsin Yılmaz Özdil, kurtarsın Bodrum’u! Bizden Bodrum’a hayır yok çünkü!