Gel de Yazma!..

Alp Arbak Yazdı; 'Gel de Yazma!'

Gel de Yazma!..

Yazsan bir türlü yazmasan bir türlü! Yazsan “kime hizmet ediyor? Kimden talimat alıyor” diyorlar. Yazmasan “korktu da yazmadı” diyorlar!

Neyse biz yazmaya devam edelim, isteyen istediği yorumu yapar. Biz kendimizi bildikten sonra…

Sosyal medyaya bakıyorsunuz herkes Bodrum’un şantiyeye dönmesinden şikâyet ediyor. Belediye başkanları “Bodrum’da hiç alt yapı yok. Gelecek için biraz fedakârlık yapacağız” diyor.

Herkes kendine göre haklı. Ama…

Kimsenin Bodrum’da yapılan alt yapı çalışmalarına bir şey dediği yok. Sorun başkanların bir dediğinin bir dediğine tutmaması, plansızlıklar, acemilikler.

Şöyle Bodrum Yarımadası’nı Torba’dan tekrar Torba’ya gelecek şekilde sahil yollarından dolaşın, inanamazsınız! Neredeyse şantiyeye dönmemiş yol yok denecek kadar az. Üstelik buralarda fiziki çalışmalar pek yok. Ne bir işçi görebiliyorsunuz ne başka bir şey.

Çalışmalar kağnı hızıyla ilerliyor. 

Özellikle Bağla- Turgutreis arası inanılır gibi değil!

“Alt yapı çalışması yapıyoruz” diyorlar, yolu kazıyorlar, doğru dürüst çalışan yok. Vatandaş esnaf günde onlarca kez ellerinde hortum, toz toprak ve pislikten kurtulmaya çalışıyor.

Neden bu çalışmalar bu kadar ağır ilerler, neden doğru dürüst planlama yapılmaz akıl alır gibi değil. Sorsanız “korona” derler! Mazeret bol ya!

Ayrıca Ali Hoca Burnu’nda devam eden inşaat tam bir katliam! Yüzlerce kamyon, moloz, kum ne yol bıraktı, ne deniz, ne de huzur!

Çevrede yaşayan vatandaşlar üst üste 3 maske takıyor inanın, hem korona hem de toz topraktan korunmak için!

Evlerde pencere açılmıyor, bahçelere çıkılamıyor, yürüyüş yapılamıyor! Neden? 

İnşaat yapılıyor!

Bir belediye yetkilisi de gelip de “Yahu arkadaş anladık inşaat yapıyorsunuz da, biraz çevreye saygılı olun, pisliğinizi temizleyin” demiyor. Gelse de göstermelik bir şeyler söyleyip gidiyor.

Üstelik güya inşaat yasağı var ama çalışmalar aynen devam ediyor!

Bodrum Limanı ise zaten ortada. İşin kötüsü belediye başkanlığı makamında oturan Osman Gürün, “çalışmalar 15 Haziran’da bitecek” diyor, 15 Haziran’da insanlarla dalga geçer gibi açıklama yapıp, “elektriği suyu verdik, liman kısa süre içinde çok güzel olacak” diyor!

Bu aklımızla alay etmek değil de ne?

Bir de orada bazı denizcileri konuşturup; “çalışmalardan çok memnunuz, elektriğimizi suyumuzu aldık” dedirtmezler mi?

Kolaysa demesinler! Öyle bir korku imparatorluğu kurulmuş ki, sıkıysa aksi bir şey söyle. Söyle de yerini kaybet!

İnsanların ekmek teknesiyle, hayat standartlarıyla bu kadar kolay oynanmamalı. Tutarlı olunmalı, söz verildiyse tutulmalı.

Bodrum, “nasıl olsa, ne yaparsak yapalım bize oy veriyorlar” rahatlığında değil artık, benden söylemesi. İsterseniz biraz sokağa çıkıp, şakşakçılarınızın size sunduğu dünyadan uzaklaşıp, gerçeği görün. Ne demek istediğimi anlayacaksınız!