Kadınlar 5. Kez Meydandaydı

Bodrum’da kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’nin feshini protesto etmek için Cuma günü de belediye meydanında toplanıp basın açıklaması yaptı.

Kadınlar 5. Kez Meydandaydı

Kendilerini Bodrumlu Kadınlar olarak adlandıran grup, sözleşmenin feshini protesto etmek için Cuma günü 5’inci kez Bodrum Belediye Meydanı’na geldi. “İstanbul Sözleşmesi Bizim” yazılı bir pankart açan kadınları polis karşıladı. Polis kadınların kimliklerini almak isteyince tartışma yaşandı. 

Kimliklerini vermeyen kadınlar daha sonra basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını okuyan Peri Pamir ve Belgin Koç, şunları söyledi:

“Bir gece yarısı Cumhurbaşkanı kararıyla İstanbul Sözleşmesi’nin feshedildiği haberlerine uyandık. Mecliste onaylanarak anayasada tarif edilen usulüne uygun yürürlüğe girmiş bir sözleşme, tüm hukuki teamüllere, anayasaya aykırı bir şekilde tek bir imzayla, bu toplumun en az yarısını oluşturan, yaşamı üreten, dünyayı döndüren kadınların itirazına rağmen feshedildi. Tek adam rejiminin hukuksuzluk ve keyfiyet alanını giderek büyüten, temel hak ve özgürlüklerini yok sayan yaklaşımına büyük bir adım daha eklendi.

Her gün en az dört kadının katledildiği, kadınlara yönelik cinsel, fiziksel, psikolojik, ekonomik her tür şiddetin katlanarak arttığı, erkek faillerin bir kravatla, namus diyerek, “reddedildim”, “boşanmak istedi, ailemi dağıtmak istedi” diyerek cezasız kaldığı ya da indirim aldığı yargı pratikleriyle şiddetin adeta özendiriliyor. Böyle bir dönemde İstanbul Sözleşmesi’ni ve 6284 sayılı yasayı etkin uygulamak şöyle dursun, bu sözleşmeden çıkmanın yollarını arayan AKP+MHP iktidarı, kadınların iradesini ve taleplerini yok sayarak hukuksuzca, bir gece yarısı kararıyla sözleşmeden çekilmeyi tercih etti.

İstanbul Sözleşmesi kadınlara, LGBTİ+lara yönelik ayrımcılığı, şiddeti yaratan koşulların ortadan kaldırılarak şiddetin önlenmesi, kadınların her tür şiddetten korunması, şiddet oluştuğunda ise faillerin kovuşturulması, yargılanması ve cezalandırılması için titizlikle hazırlanmış bir sözleşmedir. Sözleşme aileyi sadece evlilik bağı ile tanımlamaz, daha geniş ele alır. O hane nasıl kurulmuş olursa olsun, şiddete uğrayanı korumak üzerine kuruludur. Sözleşmeyi feshetmek, açıkça daha fazla kadının, LGBTİ+nın erkekler tarafından cezasız kalacağının garantisiyle öldürülmesi anlamını taşır. Sözleşmenin feshi bu katliamların sorumluluğuna ortak olmaktır. Bu toplumun en az yarısını oluşturan kadınlar olarak her platformda sözleşmenin etkin uygulanması için sesimizi yükseltiyoruz. Aile değil kadınız. 

İstanbul Sözleşmesi cinsiyeti, cinsel yönelimi nedeniyle hiç kimsenin şiddete, ayrımcılığa uğrayamayacağını düzenler; devletlere bu konuda yükümlülükler yükler.  Toplumsal cinsiyet eşitliği, kadınların eşit haklara sahip olması, bedeni, emeği, kimliği üzerindeki tahakkümün yok edilmesi bu mücadelenin çok önemli bir parçasıdır. Kadınlar olarak hiç kimseye bağımlı/bağlı kılınmadan bağımsız, özgür ve eşit bireyler olarak varoluşu, şiddetsiz, korkusuz bir yaşam için mücadele etmeye devam edeceğiz.”