Birileri Bodrum’u Karıştırmak İstiyor!

Geçtiğimiz günlerde AK Parti Bodrum İlçe Başkanlığını ziyaret eden Vatan Partisi Bodrum İlçe Başkanı Şeref Bozkurt; bizim kırmızı çizgimizdir!, diyerek aşağıdaki açıklamayı yaptı.

“Bodrum Belediyesinde Abdullah Öcalan’ın avukatlığını gönüllü olarak yapmış olan Turgay Kaya’nın İmardan sorumlu Belediye Başkan yardımcılığı yapması bizler açısından kabul edilebilir bir durum değildir” 

Bu açıklama yeni bir olay değil. Yakın zamanda Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek de katıldığı bir televizyon programında benzer şeyleri söylemişti.

Kuşkusuz adı geçen Belediye Başkan Yardımcısı, kendisini savunacak bilgi birikimine ve bu tür saldırıları göğüsleyecek cesaret ve güvene sahip biridir.

Ancak bilmeyenler için bir kez daha hatırlatmakta yarar var.

Turgay Kaya; Kadıköy Belediyesi dahil, 6 yıldır da Bodrum Belediye Başkan yardımcılığıyla birlikte 25 yıldır kamuda yöneticilik yapan biridir.

Mehmet Kocadon döneminde de Hukuk işlerinden sorumlu Başkan Yardımcısı olarak görev yapmıştır.

İstanbul Barosu yönetim kurulunda İnsan Hakları Komisyonunda ve İnsan Hakları Derneğinde görev aldığı dönemde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin talebi üzerine İstanbul Barosu tarafından Abdullah Öcalan’ın avukatlığına atanmış, ancak daha sonra Öcalan’ın kendi avukatları devreye girince bu görevden ayrılmıştır.

İşin hukuksal yanıyla ilgili bir sorun varsa zaten şimdiye kadar gereği yapılırdı.

Asıl bizim üzerinde durmamız gereken konu, niye özellikle Vatan Partisi sürekli bu konuyu gündemde tutmaya çalışıyor.

İlçe Başkanı Şeref Bozkurt da öğretmen olarak kamu görevinden emekli olmuş biridir.

Kamudaki işleyişi bilen biri olarak Şeref Hoca’nın bu tür ihbarlardan bir şey çıkmayacağını bilmemesi mümkün değil.

Gelelim bu konunun asıl tehlikeli boyutuna!

Turgay Kaya’yı hedef göstererek Bodrum gibi farklı etnik kökenden, farklı coğrafyalardan insanların barış ve huzur içerisinde yaşadığı bir kentte ayrışma, kin ve nefret tohumları ekilmeye çalışılıyor.

Öte yandan açıklamada dikkat ederseniz “Turgay Kaya’ya niye belediyede görev verildi ya da Başkan Yardımcısı yapıldı, denmiyor. İmardan sorumlu Başkan Yardımcılığı yapmasını kabul edemeyiz” diyorlar.

Bodrum Belediyesi’nin imar uygulamalarından ya da kaçak yapılarla mücadelesinden rahatsız olan, bu konuda Turgay Kaya’nın varlığını engel olarak gören inşaat rantiyecileri, emlak spekülatörleri mi devreye girdi?

Öte yandan askeri vesayetten en çok yararlanan paşaların Bodrum’da yaşadıklarını da düşünecek olursak, Vatan Partisi yönetiminde de aynı kişilerin yönetimde hakim olmaları ilginç bir rastlantı mıdır?

Yine ilginç olan bir durum; Turgay Kaya’nın on günlük Öcalan avukatlığından rahatsız olanlar, kendi liderleri Perinçek’in geçmişte Kandil’de Abdullah Öcalan’la yaptığı görüşmeleri unutmuş olamazlar.

Son seçimler öncesi Millet İttifakı içinde kendisine yer bulabilmek için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, AK Parti yöneticilerine en ağır sözleri, hakaretleri söyleyen Perinçek ve ekibi şimdilerde iktidara yanaşmış durumdalar.

Yaptığı bu hizmetlerin karşılığını da her akşam bir yandaş medya kuruluşunda nöbetçi konuk olarak almaya devam ediyor.

Genel siyaset içerisinde bu çok doğal gibi gelebilir.

Ancak yerel siyasette, özellikle de Bodrum’da bu tür yaklaşımlar, söylemler çok tehlikeli ve riskli manevralardır.

Toplumda karşılık bulamayan Vatan Partisi, şimdi de AK Parti İlçe yönetimini bu çirkin politikalarına alet etmek istiyorlar.

Ancak AK Parti İlçe Başkanı ve yöneticilerinin bu tür ayrımcı, öteleyici, nefret içeren söylem ve açıklamalara itibar edeceklerini sanmıyorum.

Bodrum Belediyesi’ndeki idari yapıdan rahatsız olabilirsiniz ancak, doğrudan bir kişiyi hedef alarak Bodrum halkını anlamsız ve tehlikeli polemiklerin içerisine çekmeye çalışmak doğru değildir.

Böyle bir siyasi hesap Bodrum’da tutmaz.

Bodrum halkı bu tür ırkçı, ayrımcı, kutuplaştırıcı tutum ve davranışlara izin vermez.

Üstelik de 5 yıl Bodrum Belediyesi’nde Hukuk İşlerinden sorumlu Başkan Yardımcılığı yaparken tek bir söz etmeyenlerin, Turgay Kaya’nın imardan sorumlu Başkan Yardımcısı olmasından sonra bu tür ihbarcılığa yönelmeleri de ayrıca düşündürücü.

Umarım AK Parti yönetimi, bu tür çirkin iftiralara itibar etmez, hizmete yönelik yapıcı muhalefetini sürdürür.

Görev yaptığı sürece tek bir bölücü, ayrımcı söz ve davranışına rastlamadığımız bir kamu görevlisine yapılan bu yakışıksız suçlamalara karşı, Bodrum sevdalısı her yurttaşın tavır ve tepki koyması gerekir diye düşünüyorum.