ÇEDES Projesine Bodrum’dan Tepki

Bodrum’da bir araya gelen STK temsilcileri, ÇEDES projesine tepki göstererek “Laik bilimsel eğitim için sınıfı öğretmene bırakın” çağrısı yaptı.

ÇEDES Projesine Bodrum’dan Tepki

Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında imzalanan “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum” projesi, son dönemin en çok konuşulan konularından biri. Kısaca “ÇEDES” olarak isimlendirilen projede, Millî Eğitim Bakanlığının okullardaki öğrencilere; “manevi danışman” olarak atadığı imam, vaiz, din hizmetleri uzmanı ve Kur’an kursu öğretmenlerinin “değerler eğitimi” vermesi hedefleniyor.

Projeye, Bodrum’daki STK’lar tepki gösterdi. Bodrum Belediye Meydanı’nda bir araya gelen STK temsilcileri adına basın açıklamasını Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Bodrum Şube Başkanı Meltem Ulusoy okudu. Ulusoy, şunları dile getirdi;

“Son yıllarda, Millî Eğitim Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı, dini vakıf ve dernekler arasında çok sayıda iş birliği protokolü imzalanmıştır. Bu ortak projeler üzerinden eğitimi dinselleşme süreci hızlandırılmış, doğrudan laik eğitimi ve laik yaşam tarzını hedef alan uygulamalar hayata geçirilmiştir. Anayasa ve yasalara aykırı olarak Devlet kurumları arasında imzalanan ÇEDES protokolü, Cumhuriyet değerlerinin ve laiklik ilkesinin  açık bir ihlali olup, Anayasa’nın 2., 14. ve 42. maddelerine, 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 2., 10., 12. ve 13. maddelerine açıkça aykırıdır. 

Anayasa’nın 42. Maddesine göre ‘Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. Öğrenim hakkının kapsamı kanunla tespit edilir ve düzenlenir. Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz.’

 İzmir ve Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile İzmir ve Eskişehir İl Müftülüğü arasında imzalanan ‘Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi İş Birliği Protokolü’ kapsamında; 842 ilkokul, ortaokul ve liseye "Manevi Danışmanlık" hizmeti adı altında imam, müezzin, vaiz, din hizmetleri uzmanı ve kuran kursu öğreticisi görevlendirilmiştir. 'Manevi danışmanlık', mevcut sorunları tespit etmek ve çözüm yollarını bilimsel yolla bulmak yerine, bireylerin eksikliklerini öne çıkaran, kişisel hatalar üzerinden değerlendirme yapan bir uygulamadır. 

Pedagojik formasyonu olmayan imam, müezzin, vaiz, din hizmetleri uzmanı, Kuran kursu öğreticisi ve Diyanet İşleri Başkanlığı personelinin eğitim-öğretim süreçlerine katılmaları çocukların psikolojik gelişimi için ciddi bir risk oluşturmaktadır. İlgili dersler Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde pedagojik formasyon eğitimi almış öğretmenler tarafından verilmesi gerekirken Anayasa’ya ve yasalara aykırı bir düzenlemeye gidilmesi ülkemizin geleceği adına kaygı vericidir.

Gelişim çağındaki çocukların ve gençlerin beklenti, talep ve sorunlarını, pedagojik yaklaşımla ve bilimsel verilere dayanarak ele almak bir zorunluluktur. Öğrencilerin, pedagojik ve bedensel gelişime yönelik uzmanlığı olmayan kişilere emanet edilmesi geri dönülemez sonuçlara yol açabilir.  Okullarda bu görevi üstlenen rehber öğretmenler varken, üstelik rehberlik ve psikolojik danışmanlık bölümünden mezun olan binlerce kişi atama beklerken böyle bir uygulamada gerçek amacın tüm orta/lise eğitim ve öğretimini imam hatipleştirmeye yöneliktir.

Milli Eğitim bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı işbirliğiyle hayata geçirilen ve birbirinden ayrı olması gereken eğitim alanı ile inanç alanlarının birbirine karıştırılmasına yönelik ÇEDES ve benzeri uygulamalardan derhal vazgeçmelidir. Eğitimin bütün kademelerinde eğitimin niteliğini yükseltmek, çocukların özgür ve sağlıklı bireyler olarak yetiştirilmesi için somut adımlar atılmalıdır. Sınıflar öğretmenlere bırakılmalıdır.

Bu konuda eğitim emekçileri başta olmak üzere, öğrencilerimizi, velilerimizi ve demokratik kamuoyunu, çocukların sağlıklı gelişiminin,  eğitim sisteminde eşit, özgür ve bilimsel düşüncenin ilerlemesinin önündeki tüm engellere karşı birlikte tavır almaya ve ortak mücadeleye, Milli Eğitim Bakanlığı’nı Anayasal ve yasal sorumluluklarını yerine getirmeye ve bu ağır yanlışlıklara son vermeye çağırıyoruz.”

Basın açıklamasına katılan STK’lar şu şekilde;

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Bodrum Şubesi
Muğla Barosu Bodrum Temsilciliği
Eğitim Sen Bodrum Temsilciliği
Bodrum Kent Konseyi
Bodrum Kadın Dayanışma Derneği
2017 Bodrum Yurttaş İnisiyatifi
Bodrum Kent Konseyi Kadın Meclisi
Bodrum Kent Konseyi Görsel Sanatlar Çalışma Grubu
Bodrum Kent Konseyi Gümüşlük ve Koyunbaba Çalışma Grubu
TÜLOV Türkiye Laik Bilimsel Eğitim Vakfı Bodrum Temsilciliği
Ege Kadın Buluşması Platformu
Gümüşlük Forumu
Atatürkçü Düşünce Derneği Bodrum Şubesi