BODRUM'DA REHBER DALICI EĞİTİMİ
Türkiye Su Altı Sporları (TSSF) Federasyonu Başkanı İnkılap Obruk, Türkiye'de dalıcı...
Türkiye Su Altı Sporları (TSSF) Federasyonu Başkanı İnkılap Obruk, Türkiye'de dalıcı sayısının 4 yılda 2 kat arttığını belirterek, ''Bugün Türkiye'de 300 bin dalıcı var'' dedi
TSSF tarafından düzenlenen ''Rehber Dalıcı Eğitimi''nin ikincisi Bodrum'da başladı. Eğitimlere İstanbul, Muğla, İzmir, Kocaeli, Denizli, Van, Sivas, Antalya, Ankara ve Adana'dan 38 üst düzey dalıcı ve eğitmen katılıyor. Cankurtarma, sağlık, turizm, ilk yardım ve su altı sporları ile ilgili hukuksal derslerin verildiği eğitimler, 27 Haziran'da sona erecek ve eğitim sonunda katılımcılara ''rehber dalıcı brövesi'' verilecek.
TSSF Başkanı İnkılap Obruk, gazetecilere yaptığı açıklamada, eğitimde, yerli ve yabancı turistleri Türk karasularında dalış yaptıracak dalgıç ve eğitmenlere bilgiler verildiğini söyledi.
Dünyada dalış turizminin hızla büyüdüğüne işaret eden Obruk, ''Örneğin Kızıldeniz'e yılda bir milyon dalıcı gidiyor. Bu turizm açısından çok büyük bir potansiyel'' dedi.
Dalış turizminin güvenlik önlemleri ve dalışa yönelik uluslararası standartların sağlanmasıyla geliştiğini belirten Obruk, ''Dalıcı turist dalış yaptığı yerden hoşnut kalırsa o bölgeye defalarca geliyor. Türkiye'de üzerinde titizlikle durduğumuz her şeyden önce dalış güvenliği ve dalış hizmetinin verildiği tekneler. Dalış malzemelerinde titiz davranılması dalıcı turisti tekrar bu ülkeye getiriyor. Türkiye yılda yaklaşık 40-45 bin, bazı yıllarda ise 55-60 bin dalıcı turist ağırlıyor. Tabi bu Türk karasuları için çok az bir rakam. Ama giderek bu sayının arttığını görmek bizi mutlu ediyor'' diye konuştu.
Dalış sporunun 12 ay yapılabilen bir hobi ve spor olduğunu ifade eden Obruk, bu sporun Türkiye'de önceleri yaz sezonunun ortasında başladığını ifade ederek, şöyle konuştu:
''Dalış sporu son yıllarda Şubat - Mart aylarında başlıyor ve Ekim - Kasım aylarına kadar sarkıyor. Türk karasuları tropik denizler kadar zengin bir faunaya sahip değil. Türkiye'de öyle büyük bir hazine var ki dünyanın hiç bir karasuyunda bu hazine yok. Türk karasuları Anadolu topraklarının uzantısı olan hem İpek Yolu, hem de Kuzey Afrika'dan geçen deniz ticaret yollarının üzerinde bulunuyor. Bu nedenle çok fazla batık şehir, gemi ve antik esere sahip. Bu eserlere çok sayıda dalıcı ilgi duyuyor. Bunları ağırlamak için 300'den fazla dalış merkezimiz hizmet yapıyor. Türkiye'de dalıcı sayısı 4 yılda 2 kat arttı. Bugün Türkiye'de 300 bin dalıcı var.''
Yapay resiflerin deniz canlılarının yuvalanması için dışarıdan getirilerek denize konulan malzemeler olduğunu hatırlatan Obruk, bu kapsamda gemi, uçak gibi araçların denizi kirletmeyecek şekilde temizlenerek karasulara daldırıldığını kaydetti. Obruk, yapay resif sayısının artmasıyla birlikte gelen dalıcı turist sayısında da artış yaşandığına dikkati çekti.
Öte yandan eğitim kapsamında TSSF ile Muğla bölgesindeki dalış merkezleri arasında bir koordinasyon toplantısı gerçekleştirildi.
TSSF tarafından düzenlenen ''Rehber Dalıcı Eğitimi''nin ikincisi Bodrum'da başladı. Eğitimlere İstanbul, Muğla, İzmir, Kocaeli, Denizli, Van, Sivas, Antalya, Ankara ve Adana'dan 38 üst düzey dalıcı ve eğitmen katılıyor. Cankurtarma, sağlık, turizm, ilk yardım ve su altı sporları ile ilgili hukuksal derslerin verildiği eğitimler, 27 Haziran'da sona erecek ve eğitim sonunda katılımcılara ''rehber dalıcı brövesi'' verilecek.
TSSF Başkanı İnkılap Obruk, gazetecilere yaptığı açıklamada, eğitimde, yerli ve yabancı turistleri Türk karasularında dalış yaptıracak dalgıç ve eğitmenlere bilgiler verildiğini söyledi.
Dünyada dalış turizminin hızla büyüdüğüne işaret eden Obruk, ''Örneğin Kızıldeniz'e yılda bir milyon dalıcı gidiyor. Bu turizm açısından çok büyük bir potansiyel'' dedi.
Dalış turizminin güvenlik önlemleri ve dalışa yönelik uluslararası standartların sağlanmasıyla geliştiğini belirten Obruk, ''Dalıcı turist dalış yaptığı yerden hoşnut kalırsa o bölgeye defalarca geliyor. Türkiye'de üzerinde titizlikle durduğumuz her şeyden önce dalış güvenliği ve dalış hizmetinin verildiği tekneler. Dalış malzemelerinde titiz davranılması dalıcı turisti tekrar bu ülkeye getiriyor. Türkiye yılda yaklaşık 40-45 bin, bazı yıllarda ise 55-60 bin dalıcı turist ağırlıyor. Tabi bu Türk karasuları için çok az bir rakam. Ama giderek bu sayının arttığını görmek bizi mutlu ediyor'' diye konuştu.
Dalış sporunun 12 ay yapılabilen bir hobi ve spor olduğunu ifade eden Obruk, bu sporun Türkiye'de önceleri yaz sezonunun ortasında başladığını ifade ederek, şöyle konuştu:
''Dalış sporu son yıllarda Şubat - Mart aylarında başlıyor ve Ekim - Kasım aylarına kadar sarkıyor. Türk karasuları tropik denizler kadar zengin bir faunaya sahip değil. Türkiye'de öyle büyük bir hazine var ki dünyanın hiç bir karasuyunda bu hazine yok. Türk karasuları Anadolu topraklarının uzantısı olan hem İpek Yolu, hem de Kuzey Afrika'dan geçen deniz ticaret yollarının üzerinde bulunuyor. Bu nedenle çok fazla batık şehir, gemi ve antik esere sahip. Bu eserlere çok sayıda dalıcı ilgi duyuyor. Bunları ağırlamak için 300'den fazla dalış merkezimiz hizmet yapıyor. Türkiye'de dalıcı sayısı 4 yılda 2 kat arttı. Bugün Türkiye'de 300 bin dalıcı var.''
Yapay resiflerin deniz canlılarının yuvalanması için dışarıdan getirilerek denize konulan malzemeler olduğunu hatırlatan Obruk, bu kapsamda gemi, uçak gibi araçların denizi kirletmeyecek şekilde temizlenerek karasulara daldırıldığını kaydetti. Obruk, yapay resif sayısının artmasıyla birlikte gelen dalıcı turist sayısında da artış yaşandığına dikkati çekti.
Öte yandan eğitim kapsamında TSSF ile Muğla bölgesindeki dalış merkezleri arasında bir koordinasyon toplantısı gerçekleştirildi.
