“ANADOLU BEKTAŞİLİĞİ VE ALEVİLİK” KONFERANSI
Bodrum Anadolu Kültür Derneği (BAKDER)tarafından “Anadolu Bektaşiliği ve Alevilik”...
Bodrum Anadolu Kültür Derneği (BAKDER)tarafından “Anadolu Bektaşiliği ve Alevilik” konulu bir konferans düzenlendi.
Nurol Kültür Merkezi’ndeki konferansın açılış konuşmasını BAKDER Başkanı Hüseyin Yalçın yaparken,Hitit Üniversitesi Hacı Bektaş Veli Araştırma ve Uygulama Merkezi (HÜHAM) Müdürü Prof. Dr. Osman Eğri konferansta konuşması olarak yer aldı.
“Türkiye'de en az bilinen ama üzerinde en çok konuşulan şey Alevilik, Bektaşilik” diyen Prof.
Dr. Osman Eğri “Ve ne yazık ki hep siyasi söylemle konuşuluyor” dedi. İlahiyat Fakültesi'ni bitirdiğini ve 15 yıldır da gücü yettiği kadar Alevilik ve Bektaşilik konusunu araştırdığını kaydeden Prof. Dr. Eğri “El yazması bir eser bulacağım diye köy köy geziyorum. Her gelenek, her yol, devamlılığını yazılı kaynakları ile kitapları ile devam ettirir. Çocuğunuza, gencinize Aleviliği Bektaşiliği öğretmek için bir kitap tavsiye etmeniz gerekir. Ama yoktu kitaplarımız. 1826 yılında Yeniçeri Ocağı kapatıldığında Bektaşi Dergahı’da kapatıldığında Kırklar meydanına toplanmış, bütün eserler yakılmış. Daha sonra yine yakılmış, tekrar tahribata uğramış bu eserler. Hatta dedelerimiz korkularından bu kitapları bu kaynakları toprağa gömmüşler. Çünkü bir geleneği yok etmek istiyorsanız onun önce neyini yok edersiniz' Kitaplarını. İnsanları yakmanıza gerek yok. Kitaplarını yakın, zaten insanlar kendiliğinden ortadan kaybolur. Asimile olmak bu demektir. Kaynağını kaybeden bir toplum kendisini de kaybeder” dedi.
Alevi toplumunun kendi kültürünü, tarihi öğrenmek için çaba harcadığını ancak öğrenebileceği kaynak olmadığını savunan Prof. Dr. Osman Eğri “İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır anlayışına göre ilimle başlamak lazım. Yoksa hep böyle bir takım taleplerimiz olacak ama hiç bir zaman yolumuz net bir şekilde ortaya çıkamayacak” dedi.
Konferansa katılanlar arasında yer alan Türk Sanat Müziği Sanatçısı
Nigar Uluerer’de kendi derlediğini belirttiği dizeleri seslendirdi.
Prof. Dr. Osman Eğri konferansta konuşmacı olarak yerini aldığında, salondakiler arasından bir grubun protestosu ile karşılaştı. Protestoda Aleviler üzerinde bir asimilasyon politikası uygulandığını savunulurken, “Hiç bir alevi imam- hatip okulunda okumaz. İlahiyat kökenli ve bize ders vermeye çalışıyor. Bizim dernekte bu oyuna gelmiş bulunuyor” dendi.
Gruptakiler salonu terk ederek dışarıya çıktı.
Muğla İl Genel Meclisi Başkanı Zeki Köylü’de protestoya katıldığını belirterek “Bana göre Türkiye’de gerçekten alevi kesim üzerinde büyük bir asimilasyon politikası var. Çünkü biliyorlar ki Türkiye’ye şeriatın gelmesinin önündeki en büyük engel çok büyük bir nüfusu ile bugüne kadar asimile edilememesi ile Alevi toplumdur. Ben Alevi değilim ama burada gördüğüm bu arkadaşların çoğunu bu güne kadar Bodrum Yarımadası'nda Alevi kesimin önderleri olarak tanıdım. Önderliğine inandığım arkadaşların salonu terk etmesini gördükten sonra benim orada durmam gerekmiyordu. Arkadaşlarımızın bu haklı protestosuna bende katılmak istedim” dedi.
Nurol Kültür Merkezi’ndeki konferansın açılış konuşmasını BAKDER Başkanı Hüseyin Yalçın yaparken,Hitit Üniversitesi Hacı Bektaş Veli Araştırma ve Uygulama Merkezi (HÜHAM) Müdürü Prof. Dr. Osman Eğri konferansta konuşması olarak yer aldı.
“Türkiye'de en az bilinen ama üzerinde en çok konuşulan şey Alevilik, Bektaşilik” diyen Prof.
Dr. Osman Eğri “Ve ne yazık ki hep siyasi söylemle konuşuluyor” dedi. İlahiyat Fakültesi'ni bitirdiğini ve 15 yıldır da gücü yettiği kadar Alevilik ve Bektaşilik konusunu araştırdığını kaydeden Prof. Dr. Eğri “El yazması bir eser bulacağım diye köy köy geziyorum. Her gelenek, her yol, devamlılığını yazılı kaynakları ile kitapları ile devam ettirir. Çocuğunuza, gencinize Aleviliği Bektaşiliği öğretmek için bir kitap tavsiye etmeniz gerekir. Ama yoktu kitaplarımız. 1826 yılında Yeniçeri Ocağı kapatıldığında Bektaşi Dergahı’da kapatıldığında Kırklar meydanına toplanmış, bütün eserler yakılmış. Daha sonra yine yakılmış, tekrar tahribata uğramış bu eserler. Hatta dedelerimiz korkularından bu kitapları bu kaynakları toprağa gömmüşler. Çünkü bir geleneği yok etmek istiyorsanız onun önce neyini yok edersiniz' Kitaplarını. İnsanları yakmanıza gerek yok. Kitaplarını yakın, zaten insanlar kendiliğinden ortadan kaybolur. Asimile olmak bu demektir. Kaynağını kaybeden bir toplum kendisini de kaybeder” dedi.
Alevi toplumunun kendi kültürünü, tarihi öğrenmek için çaba harcadığını ancak öğrenebileceği kaynak olmadığını savunan Prof. Dr. Osman Eğri “İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır anlayışına göre ilimle başlamak lazım. Yoksa hep böyle bir takım taleplerimiz olacak ama hiç bir zaman yolumuz net bir şekilde ortaya çıkamayacak” dedi.
Konferansa katılanlar arasında yer alan Türk Sanat Müziği Sanatçısı
Nigar Uluerer’de kendi derlediğini belirttiği dizeleri seslendirdi.
Prof. Dr. Osman Eğri konferansta konuşmacı olarak yerini aldığında, salondakiler arasından bir grubun protestosu ile karşılaştı. Protestoda Aleviler üzerinde bir asimilasyon politikası uygulandığını savunulurken, “Hiç bir alevi imam- hatip okulunda okumaz. İlahiyat kökenli ve bize ders vermeye çalışıyor. Bizim dernekte bu oyuna gelmiş bulunuyor” dendi.
Gruptakiler salonu terk ederek dışarıya çıktı.
Muğla İl Genel Meclisi Başkanı Zeki Köylü’de protestoya katıldığını belirterek “Bana göre Türkiye’de gerçekten alevi kesim üzerinde büyük bir asimilasyon politikası var. Çünkü biliyorlar ki Türkiye’ye şeriatın gelmesinin önündeki en büyük engel çok büyük bir nüfusu ile bugüne kadar asimile edilememesi ile Alevi toplumdur. Ben Alevi değilim ama burada gördüğüm bu arkadaşların çoğunu bu güne kadar Bodrum Yarımadası'nda Alevi kesimin önderleri olarak tanıdım. Önderliğine inandığım arkadaşların salonu terk etmesini gördükten sonra benim orada durmam gerekmiyordu. Arkadaşlarımızın bu haklı protestosuna bende katılmak istedim” dedi.
