ÖZTÜRK’TEN SİTEM VE ELEŞTRİ
Cumhuriyet Halk Partisi Bodrum ilçe Başkanı ve Yönetim kurulunun, Merkez Yönetim...
Cumhuriyet Halk Partisi Bodrum ilçe Başkanı ve Yönetim kurulunun, Merkez Yönetim Kurulu tarafından görevden alınması nedeniyle yapılan basın açıklamasında Eski Başkan Duran Öztürk;
Bodrum’da CHP’yi temsil eden bizler, Şili’li ozan Luis Aragon’un dediği gibi, “Haksızlığa olan öfkemizin sesimizi çatallaştırmayacağı” görüşündeyiz. Hukuken çevirmemizin mümkün olduğu bu kararı yargıya taşımayacağız.” şeklinde konuştu.
Duran Öztürk’ün basın açıklaması şu şekilde;
Merkezimizden dün (22.10.2009) gelen faks emri ile ben ve yönetim kurulu üyelerimiz görevden alınmış bulunuyoruz. Görevden alınmış olmamız tüzüğümüzün 43. maddesine dayandırılmış. Söz konusu madde henüz azınlığa düşmemiş yönetim kurulumuza ilişkin yanlış bir yorumlama hatasıdır. Bodrum’da CHP’yi temsil eden bizler, Şili’li ozan Luis Aragon’un dediği gibi, “Haksızlığa olan öfkemizin sesimizi çatallaştırmayacağı” görüşündeyiz. Hukuken çevirmemizin mümkün olduğu bu kararı yargıya taşımayacağız. Çünkü siyaset yapıyoruz. Partimiz içersindeki sorunları adalete taşıyarak, kurumsal siyasi kimliğimize zarar verme hakkımız olmadığını düşünüyoruz. Alınan karar Bodrum’da ki parti içi siyasi dengelerin, Ankara’ya yani genel merkezimize taşınmasından ibarettir.
Aslında şu anda siz değerli basın mensupları ve partililerimizin karşısına böyle bir nedenle çıkmayı asla istemezdik. Bodrum Yarımadası ile ilgili örgüt olarak katkılarımız ve yaptıklarımız dostun, düşmanın saygınlığında. Bizler işbaşında olduğumuz süreç boyunca Kissebükü’ndeki yağmaya karşı çıktık, Bodrum’daki idam fermanı niteliğindeki imar planına karşı çıktık, baz istasyonlarına karşı net bir duruş ortaya koyduk, çete-mafya ilişkilerinin yarımadamıza hakim olmaması için çaba gösterdik, çifte standart uygulayan anıtlar kuruluna görevini kötüye kullanmalarından dolayı savcılığa suç duyurusunda bulunduk ve dava açtık, tüm belde örgütlerimizin aydınlanma yuvası olmasını sağladık, yerel yönetimlerdeki yanlış uygulamaları deşifre ettik, halkın yararına olan projelere destek olduk sonuç olarak bir ezberi bozduk… Her ne kadar bizler bu kararı hak etmesek dahi tüm partililerime tavsiyem; “Partimize küsmeyeceğiz, yılmayacağız, CHP’nin büyük iktidar yürüyüşünün parçası olacağız” şeklindedir.
CHP büyük bir partidir. En büyük eserimiz ise Cumhuriyet’tir. 29 Ekim coşkusuna hazırlanırken, gerçekleşen bu sürpriz hevesimizi kırmamalı. Daha çok önemseyeceğiz Cumhuriyeti ve onun partisini. Yüce önder Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyet kimin rejimidir sorusuna “Kimsesizlerin rejimidir” yanıtı vermişti. Bugünde görüyoruz ki; Cumhuriyet kimsesiz değilmiş. Bodrum CHP İlçe Örgütü asla kimsesiz kalmayacak. Atanacak olan geçici ilçe yönetimimizi de asla kimsesiz bırakmayacağız. Şu anki enerjimiz ve görev sorumluluğumuzu 2 ay sonra gerçekleşecek olan olağan ilçe kongremize değin, geçici yönetimin hizmetine sunacağız.
CHP umudun yegane adresidir. Küresel güçlere direnişin mevzisidir. Yoksulun hak alma mücadelesidir. Ulusal onurun adıdır. CHP ilkesizliğe karşı, halk iradesidir. Gericiliğin panzehiri CHP’dir. CHP’siz bir Türkiye düşünülemeyeceği gibi, CHP’siz bir Bodrum da akla yatkın değildir. Partimizin iradesi büyüktür. 2009 Aralık ayında yapılacak olan Olağan ilçe kongremizde parti kamuoyumuzun bu sıradan demokrasi kazasını çözeceğini düşünüyorum. Kimsenin bize gümüş tepside demokrasi sunmayacağını bildiğimiz gibi, bizlerde zaten dikensiz bir gül bahçesi düşlememiştik. Dolayısı ile ayağımıza batan bu dikenler, yüreğimizdeki CHP ve demokrasi ateşini asla soğutamayacaktır. Bu sevda her tür koltuk isteğinin önüne geçecektir.
HEDEFİMİZ GENEL SEÇİMLERE HAZIRLANMAK OLMALIDIR.
AKP hükümetinin yedi yıl boyunca uygulamış olduğu politikalar neticesinde; demokratikleşme, yolsuzluk, yokluk, işsizlik ve bağımsız dış politika yolunda hiçbir ilerleme olmamıştır. Ülkemiz genelinde olduğu gibi Bodrum'un yereli de AKP'nin yıkıcı politikalarından oldukça etkilenmektedir.
Böyle bir ortamda ülkemizin geleceği açısından büyük önem taşıyan bir genel seçime doğru gitmekteyiz. Biz parti üyeleri, yöneticileri, belediye başkanları, belediye meclis üyeleri, İl genel meclis üyeleri, CHP'nin belde ve ilçe örgütlerimiz olarak önümüzdeki tarihsel önem taşıyan döneme tüm birikim ve enerjimizi birlik içersinde aktarabilmeliyiz.
Görevlerimizi yaparken dürüst ilkeli, çalışkan ve eşitlikten yana duruşumuzla önümüzde ki yıl içerisinde yapılacak olan genel seçimde Bodrum Yarımadası'ndaki oylarımızı 40.000'lerin üzerine çıkarma hedefimiz oldukça gerçekçidir. Ayrıca örgütlerimizin Yarımada'mızdaki duruşu ve siyasi pozisyonu bunu fazlası ile hak etmektedir. CHP'nin Bodrum yerelindeki gücünün merkezi iktidar ile taçlandırılması bölgemiz açısından yeni ve aydınlık bir yol haritası oluşturacaktır. Yani CHP'nin merkezi olarak da iktidarı en çok da Bodrum için gereklidir.
En fazla iki yıl içersinde gerçekleşecek genel seçimlerde Muğla bölgesinden seçilecek altı parlamenterin yine en az bir, olabilirse iki tanesinin Bodrum menşeili olması için çaba harcamalıyız. Bunun alt yapısını şimdiden oluşturmalıyız. Partimizin içe dönük çalışmalarını örgütlenme, özeleştiri, yenilenme süreçlerini yaşarken, kamuoyuna ve hayata dair görevlerini aksatmamalıdır. Bodrum Yarımadası'nın rakipsiz tek gündem belirleyen ve gündeme müdahale eden partisi olma onurunu haklı olarak taşıyoruz. Ancak daha yapılacak çok işimizin olduğunu asla akıldan çıkarmamalıyız. Parti olarak Bodrum'un sorunlarını algılayıp, politika üretmeye ve gündemi belirlemeye devam etmeliyiz.
CHP Bodrum’a, Bodrum ise CHP’ye çok yakışıyor. En yakın siyasi rakibimize son seçimlerde 3 kat fark yapmamız bunun kanıtıdır. Geçici yönetime bıraktığımız mirasın devamcısı olacağız. Yeni atanacak olan ilçe yönetiminden şimdiden görev talep ediyoruz.
Bodrum’da CHP’yi temsil eden bizler, Şili’li ozan Luis Aragon’un dediği gibi, “Haksızlığa olan öfkemizin sesimizi çatallaştırmayacağı” görüşündeyiz. Hukuken çevirmemizin mümkün olduğu bu kararı yargıya taşımayacağız.” şeklinde konuştu.
Duran Öztürk’ün basın açıklaması şu şekilde;
Merkezimizden dün (22.10.2009) gelen faks emri ile ben ve yönetim kurulu üyelerimiz görevden alınmış bulunuyoruz. Görevden alınmış olmamız tüzüğümüzün 43. maddesine dayandırılmış. Söz konusu madde henüz azınlığa düşmemiş yönetim kurulumuza ilişkin yanlış bir yorumlama hatasıdır. Bodrum’da CHP’yi temsil eden bizler, Şili’li ozan Luis Aragon’un dediği gibi, “Haksızlığa olan öfkemizin sesimizi çatallaştırmayacağı” görüşündeyiz. Hukuken çevirmemizin mümkün olduğu bu kararı yargıya taşımayacağız. Çünkü siyaset yapıyoruz. Partimiz içersindeki sorunları adalete taşıyarak, kurumsal siyasi kimliğimize zarar verme hakkımız olmadığını düşünüyoruz. Alınan karar Bodrum’da ki parti içi siyasi dengelerin, Ankara’ya yani genel merkezimize taşınmasından ibarettir.
Aslında şu anda siz değerli basın mensupları ve partililerimizin karşısına böyle bir nedenle çıkmayı asla istemezdik. Bodrum Yarımadası ile ilgili örgüt olarak katkılarımız ve yaptıklarımız dostun, düşmanın saygınlığında. Bizler işbaşında olduğumuz süreç boyunca Kissebükü’ndeki yağmaya karşı çıktık, Bodrum’daki idam fermanı niteliğindeki imar planına karşı çıktık, baz istasyonlarına karşı net bir duruş ortaya koyduk, çete-mafya ilişkilerinin yarımadamıza hakim olmaması için çaba gösterdik, çifte standart uygulayan anıtlar kuruluna görevini kötüye kullanmalarından dolayı savcılığa suç duyurusunda bulunduk ve dava açtık, tüm belde örgütlerimizin aydınlanma yuvası olmasını sağladık, yerel yönetimlerdeki yanlış uygulamaları deşifre ettik, halkın yararına olan projelere destek olduk sonuç olarak bir ezberi bozduk… Her ne kadar bizler bu kararı hak etmesek dahi tüm partililerime tavsiyem; “Partimize küsmeyeceğiz, yılmayacağız, CHP’nin büyük iktidar yürüyüşünün parçası olacağız” şeklindedir.
CHP büyük bir partidir. En büyük eserimiz ise Cumhuriyet’tir. 29 Ekim coşkusuna hazırlanırken, gerçekleşen bu sürpriz hevesimizi kırmamalı. Daha çok önemseyeceğiz Cumhuriyeti ve onun partisini. Yüce önder Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyet kimin rejimidir sorusuna “Kimsesizlerin rejimidir” yanıtı vermişti. Bugünde görüyoruz ki; Cumhuriyet kimsesiz değilmiş. Bodrum CHP İlçe Örgütü asla kimsesiz kalmayacak. Atanacak olan geçici ilçe yönetimimizi de asla kimsesiz bırakmayacağız. Şu anki enerjimiz ve görev sorumluluğumuzu 2 ay sonra gerçekleşecek olan olağan ilçe kongremize değin, geçici yönetimin hizmetine sunacağız.
CHP umudun yegane adresidir. Küresel güçlere direnişin mevzisidir. Yoksulun hak alma mücadelesidir. Ulusal onurun adıdır. CHP ilkesizliğe karşı, halk iradesidir. Gericiliğin panzehiri CHP’dir. CHP’siz bir Türkiye düşünülemeyeceği gibi, CHP’siz bir Bodrum da akla yatkın değildir. Partimizin iradesi büyüktür. 2009 Aralık ayında yapılacak olan Olağan ilçe kongremizde parti kamuoyumuzun bu sıradan demokrasi kazasını çözeceğini düşünüyorum. Kimsenin bize gümüş tepside demokrasi sunmayacağını bildiğimiz gibi, bizlerde zaten dikensiz bir gül bahçesi düşlememiştik. Dolayısı ile ayağımıza batan bu dikenler, yüreğimizdeki CHP ve demokrasi ateşini asla soğutamayacaktır. Bu sevda her tür koltuk isteğinin önüne geçecektir.
HEDEFİMİZ GENEL SEÇİMLERE HAZIRLANMAK OLMALIDIR.
AKP hükümetinin yedi yıl boyunca uygulamış olduğu politikalar neticesinde; demokratikleşme, yolsuzluk, yokluk, işsizlik ve bağımsız dış politika yolunda hiçbir ilerleme olmamıştır. Ülkemiz genelinde olduğu gibi Bodrum'un yereli de AKP'nin yıkıcı politikalarından oldukça etkilenmektedir.
Böyle bir ortamda ülkemizin geleceği açısından büyük önem taşıyan bir genel seçime doğru gitmekteyiz. Biz parti üyeleri, yöneticileri, belediye başkanları, belediye meclis üyeleri, İl genel meclis üyeleri, CHP'nin belde ve ilçe örgütlerimiz olarak önümüzdeki tarihsel önem taşıyan döneme tüm birikim ve enerjimizi birlik içersinde aktarabilmeliyiz.
Görevlerimizi yaparken dürüst ilkeli, çalışkan ve eşitlikten yana duruşumuzla önümüzde ki yıl içerisinde yapılacak olan genel seçimde Bodrum Yarımadası'ndaki oylarımızı 40.000'lerin üzerine çıkarma hedefimiz oldukça gerçekçidir. Ayrıca örgütlerimizin Yarımada'mızdaki duruşu ve siyasi pozisyonu bunu fazlası ile hak etmektedir. CHP'nin Bodrum yerelindeki gücünün merkezi iktidar ile taçlandırılması bölgemiz açısından yeni ve aydınlık bir yol haritası oluşturacaktır. Yani CHP'nin merkezi olarak da iktidarı en çok da Bodrum için gereklidir.
En fazla iki yıl içersinde gerçekleşecek genel seçimlerde Muğla bölgesinden seçilecek altı parlamenterin yine en az bir, olabilirse iki tanesinin Bodrum menşeili olması için çaba harcamalıyız. Bunun alt yapısını şimdiden oluşturmalıyız. Partimizin içe dönük çalışmalarını örgütlenme, özeleştiri, yenilenme süreçlerini yaşarken, kamuoyuna ve hayata dair görevlerini aksatmamalıdır. Bodrum Yarımadası'nın rakipsiz tek gündem belirleyen ve gündeme müdahale eden partisi olma onurunu haklı olarak taşıyoruz. Ancak daha yapılacak çok işimizin olduğunu asla akıldan çıkarmamalıyız. Parti olarak Bodrum'un sorunlarını algılayıp, politika üretmeye ve gündemi belirlemeye devam etmeliyiz.
CHP Bodrum’a, Bodrum ise CHP’ye çok yakışıyor. En yakın siyasi rakibimize son seçimlerde 3 kat fark yapmamız bunun kanıtıdır. Geçici yönetime bıraktığımız mirasın devamcısı olacağız. Yeni atanacak olan ilçe yönetiminden şimdiden görev talep ediyoruz.
