3 Bakandan Yangın Açıklaması

Muğla'daki afet bölgesini ziyaret eden 3 bakan, yangınlarla mücadeledeki son duruma ilişkin bilgiler paylaştı.

Yangınlarla ilgili son durumu paylaşan Bakan Pakdemirli, 125 farklı noktadaki yangınların kontrol altına alındığını anlatarak şöyle dedi:

"Son 5 günde 132 yangından 125'ini kontrol atına aldık, 7'si devam ediyor. Ayrıca 78 de kırsal yangına teşkilatımız müdahale etti. Termik santralle ilgili bir risk görünmüyor. Meteorolojik olarak yarın yine tüm zamanların en düşük nemi ile karşı karşıya kalacağız. Antalya'nın Manavgat ilçesindeki yangın devam ediyor. Manavgat'ta Gündoğmuş'un tahliye edilmesi söz konusu. Yangınlara 16 uçak, 9 İHA, 51 helikopter, 1 insansız helikopter, 850 arazöz, 150 iş makinesi ve 5 binin üzerinde personelle müdahalemiz devam ediyor. Son dönemde Azerbaycan, Rusya, İspanya, Hırvatistan'dan gelen yardım taleplerine tamam dedik. Cumhuriyet tarihinin en büyük fidan kampanyasını başlatmıştık, ilk yağmurlarla birlikte bundan daha büyük dikimlere başlayacağız. Bilgi kirliliğine ve provokasyonlara dikkat etmemiz lazım. Çeşitli ülkelerden uçaklar gelmeye devam ediyor" dedi.

Muğla'da son gelişmeleri aktaran İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da "Yangınlarda sabotaj var mı?" sorusuna da yanıt verdi. Yangınların kasıtlı olarak çıkartılıp çıkartılmadığı konusunda inceleme başlattıklarını ifade eden Soylu "300 ihbar geldi, hepsiyle tek tek ilgileniyoruz" şeklinde konuştu. Bakan Soylu, şunları dile getirdi:

“Birçok yangın yerleşim yerlerine girmeden durdurulmuştur. 8 yerleşim yeri tedbiren tamamen boşaltılmıştır, 5 yerleşim yeri de kısmen boşaltılmıştır. 70'in üzerinde konut kullanılamaz haldedir. Birçok hayvan kaybımız da oldu. Vatandaşımızın hasarları giderilene kadar, devletin bütün imkanları ortaya konana kadar vatandaşımızın yanındayız. Yangından zarar gören kimseyi yalnız bırakmayacağız. Bir tek can bizim için kıymetlidir, sokak hayvanları için de her yere yem bırakılıyor. Ana muhalefet partisi genel başkanından bir istirhamımız var biz 'Şehirler belediyelerin görev alanındadır' diye bir şey söylemedik. Kılıçdaroğlu'ndan bir istirhamım daha var. Eğer siz dönüp bizim ormanları rant için yaktığımızı söylerseniz bu yanlıştır. Şu anda sosyal medyanın yüzde 90'ı tezvirat ve yalandır. Sosyal medyada bu işi körüklemeye çalışıyorlar. Yüzlerce hesap tespit ettik. Sosyal medyada bir kamplaşma oluşturmaya çalışıyorlar, bu nefret dilinden uzak duralım" dedi.

"300'E YAKIN İHBAR GELDİ, TEK TEK İLGİLENİYORUZ"

Sabotaj iddialarıyla ilgili de açıklamada bulunan Bakan Soylu, "Şimdi bu konuda sayın Cumhurbaşkanımız da kamuoyuna bilgi verdiğinde özel bir ekip kurulduğunu söyledi. 300'e yakın ihbar geldi. Bu ihbarların hepsiyle tek tek ilgileniyoruz. Ayrıca istihbari çalışmalarımız da söz konusu. Terör örgütü PKK yaklaşık 3 yıldan beri ekonomik tesisler, ormanlar, vatandaşlarımızın araçları dahil olmak üzere hedef aldığı yerleri yakmak ve zarar vermek konusunda direkt Kandil'den talimat alıyor."

Soylu yol kesip kimlik soranların olduğu yönündeki paylaşımlara da değinerek, "Bir iki münferit olay olmuş olabilir. Vatandaşlarımızı köylülerimizi biz de gördük dün akşam. 'Ne yapıyorsunuz kardeşim burada?' dedik. 'Bakanım, biz araçlar geliyor, onlara yol tarif ediyoruz. Su vidanjörleri, tankerleri geliyor onları yönlendiriyoruz. Ayrıca acaba yangın çıkar bizden bir şey ister mi diye bekleşiyoruz'. Her şeyi bir nefret söylemine, karşılıklı bir kaos haline getirmek için bir çaba söz konusudur. Bir iki tane münferit olay olmuş olabilir. Orada da kolluk güçlerimize gerekli olanı söyledik" dedi.

Kültür Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da özelikle sosyal medyada yayılan söylentilerle ilgili konuşarak "Yanan orman arazilerinin herhangi bir sebeple, anayasa ve kanunlar gereğince yapılaşmaya veya başka amaçla tahsisi mümkün değildir" dedi.

Ersoy, yanan arazilerin tekrar ağaçlandırılmasının kanuni bir mecburiyet olduğunu vurgulayarak, söz konusu iddiaları ortaya atanların bu durumu çok iyi bildiklerini söyledi. Kültür ve Turizm Bakanı, "Bilmelerine rağmen bunun farklı amaçlarla; yıpratma amaçlı, motivasyon bozma amaçlı kullanılması özellikle çok yanlış adımlardır" ifadesini kullandı.