Bodrum’da İstanbul Sözleşmesi Tepkisi

İstanbul Sözleşmesi’nin feshi ile ilgili Bodrum’da Kadın Ağacı önünde basın açıklaması yapıldı.

Bodrum’da İstanbul Sözleşmesi Tepkisi

Bodrum Kent Konseyi Yürütme Kurulu, Bodrum Kent Konseyi Kadın Meclisi ve Bodrum Kadın Dayanışma Derneği tarafından yapılan basın açıklamasında “İstanbul Sözleşmesi Bizim Vazgeçmiyoruz” yazılı büyük bir pankart açıldı. Elif Aytaç, Figan Erozan ve Evrim İnan tarafından okunan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Kadınlar yüzyıllarca kendi yaşam biçimleri, kendi var oluşları, kendi değerlerini oluşturmak için her türlü bedeli ödeyerek mücadele ettiler. Bu mücadele bizlere yurttaş olma, ayrımcılığa maruz kalmama ve en son kazanımımız olan İstanbul Sözleşmesinde ise şiddetsiz bir hayat kurma ve yaşama hakkını kullanma anlamına gelen İstanbul Sözleşmesini var etti. Milyonlarca kadının erkek şiddetini ortadan kaldırılması ve sonlandırılması yükümlülüğü devletlerin de sorumluluğudur diyen sözleşme hayata geçti. Kadınlar kaderlerini erkeklerin ve siyasetçilerin insafına bırakmayı yüzyıllar önce terk etti. İstanbul sözleşmesi bizim, asla ve asla vazgeçmeyeceğiz. 

Ev içi şiddetin yanı sıra tüm şiddet biçimlerine karşı, şiddeti sonlandırma ve ortadan kaldırılmak temelinde politikası olan ve kadın erkek eşitliğinin koşulsuz şartsız sağlanması ile şiddetin ve ayrımcılığın önlenmesinin mümkün olduğunu ifade eden İstanbul Sözleşmesi salt imzacı devletlerin bir taraf olma süreci değildir. Bu aynı zamanda kadın hareketinin yüzyıllar boyunca erkek şiddetine ve ayrımcılığa karşı verdiği mücadele sonucunda kazanılmış haklardan biri anlamındadır. Bu nedenle İstanbul Sözleşmesi, imzacı devletlerin olası keyfiyet ve sahip oldukları siyasi normlarına dayanarak ayrımcılık ve şiddeti meşrulaştırma politikalarına izin vermeyen bağlayıcı bir sözleşme olması nedeniyle İstanbul sözleşmesi tarihi bir sözleşmedir.

Biz kadınlar yüzyıllardır en temel insan haklarının kadınlar için temel alınması için, eşitlik için ve ayrımcılığa uğramamak için mücadele ediyoruz. Bu nedenle kadınların yüzyıllardır mücadele sonucu elde ettiği kazanımlarından ne bir kişinin imzası ile ne de bir yönetim sistemi ile çekilemez. Bu yetkiyi biz kadınlar bugüne kadar kimseye vermedik, bundan sonra da kadınlar kazanımlarına ve haklarına dair kimseye bu hakkı tanımazlar. Kadınları ve mücadelelerini yok saymak demek, bu ülkenin toplumunun yarısını YOK saymak demektir. Yok sayılmaya karşı da cevabımız çok net. Vardık, varız ve hep var olacağız. Mücadele ettik, ediyoruz ve tek bir kadın şiddete maruz kalmayana dek, mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz.”