Gümüş’ten Mücadele Günü Açıklaması

26 Haziran Dünya Uyuşturucu Madde Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü kapsamında bir basın bildirisi yayınlayan Yanındayım Derneği Başkanı Buse Tekgül Gümüş, 2020 Narkolog Projesi Analiz Raporu üzerinden önemli notlar paylaştı.

Gümüş’ten Mücadele Günü Açıklaması

Uyuşturucu, pedofili ve cinsel suçlarla mücadele ederek ve bu konularda mağdur olanlara psikolojik, tıbbi, hukuki ve sosyal destek vermeyi amaçlayan “Yanındayım Derneği”, 26 Haziran Dünya Uyuşturucu Madde Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı. 

Dernek Başkanı Buse Tekgül Gümüş tarafından yapılan açıklamada 2020 Narkolog Projesi Analiz Raporu ile ilgili çarpıcı notlar paylaşıldı. Gümüş, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Yanındayım Derneği olarak, 26 Haziran Dünya Uyuşturucu Madde Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü kapsamında Bodrum'da gerçekleştirilen ilk seminere ev sahipliği yapmıştık. Bugün de 2020 yılı verileri ile hazırlanan EMCDDA ve Narkolog Raporundan öne çıkan birkaç veriyi sizlerle paylaşmak istiyoruz;

Narkolog projesi kapsamında narkoforma katılan 23.526 uyuşturucu kullacısının verdiği cevaplar doğrultusunda, bu kişilerin; %70.8 'i bağımlıdır.  

%87,2’si aile fertleriyle birlikte yaşamaktadır (Aile fertleri  göz yumuyor / farkında değil / birlikte kullanıyor.)  Uyuşturucu öncesi tütün kullanım oranı %83,4’tür. %80’i uyuşturucu madde kullanmaya ‘’esrar’’ ile başlamıştır. Öte yandan 2020 yılı verilerinde, "kullanılan ilk madde olarak" metamfetamin, bonzai ve captagonda da artış vardır.

Çalışmada öne çıkan çarpıcı bir sonuç olarak, uyuşturucu kullananların % 86'sı aile içinde şiddet görmediğini ve yaklaşık %48'i anne babası arasında hiç şiddet yaşanmadığını belirtmiştir. Bu sonuç, kişilerin uyuşturucuya başlama nedenleri üzerine yeni bir çalışma gerekliliğini de ortaya koyuyor.

Daha detaylı verilere ECMDDA sitesinden ve www.nakotik.pol.tr adresinden ulaşabilirsiniz. Konuyla ilgili bizler de birkaç cümle eklemek istiyoruz;

Narkotik savaşında 3 cephe vardır. Bunlar; kolluk güçlerinin gerçekleştirdiği arzla mücadele, bilinçlendirme  faaliyetlerini  içeren önleme/eğitim çalışmaları ve bağımlıların tedavi/rehabilitasyon süreçleridir. Biz burada önleme ve eğitim çalışmalarına ağırlık veriyoruz. Taleple mücadelenin de, en az arzla mücadele kadar önemli olduğunu biliyoruz. Pandemiden sonra da, özellikle liselerde yürüttüğümüz çalışmalara devam etmek istiyoruz. Çünkü Narkoforma katılanların %75.9'u, uyuşturucuyu ilk olarak arkadaş veya yakın çevresinden temin ettiğini belirtmiştir. Merak, özenme ve arkadaş ısrarı gibi nedenlerse, etkili eğitim ve önleme çalışmalarıyla yok edilebilir.

Türkiye'de, hem pazarın hem de farklı ülkelere transit olma konumunun dezavantajlarına rağmen, uyuşturucu kaynaklı ölümlerde azalma yaşanıyor. Bu bizim için sevindirici bir gelişme. (2017 yılında 941, 2018 yılında 657, 2019 yılında 342 kişi). Sahada yürütülen kapsamlı operasyonların, bu başarıda rolü çok büyük. Ülkemizde neredeyse her çeşit uyuşturucuda Avrupa genelindeki en yüksek miktarlar ele geçiriliyor. 2019 yılında 19 ton ile Dünyada en çok eroin ele geçiren 2. ülke olduk. Öte yandan bu kadar başarılı proje, uygulama ve operasyonlara rağmen, son zamanlarda ülke gündeminde sıkça karşımıza çıkan ve organize suç örgütü liderliği suçu ile aranan Sedat Peker'in, ülkemizdeki uyuşturucu trafiği iddialarına ilişkin bir soruşturma ve inceleme henüz kamuoyu ile paylaşılmış değil.

Ve son olarak, 26 Haziran'a bir not bırakalım istiyoruz:

Biz yerel bir dernek olarak, bir tek genci bile uyuşturucudan koruyabilmeyi büyük bir mutluluk sayıyoruz. Biz, köşebaşında 50 liraya hap satan torbacıdan, milyonluk sevkiyatları yönetenlere kadar; uyuşturucu maddelerin üretimini, satışını ve transferini yapanların, ve bunlara göz yumanların karşısında; kendi canı pahasına mücade eden narkotik ekiplerinin, değerli eğitimcilerimizin ve evlatları için çalışan anne babaların yanındayız. 26 Haziran, Dünya Uyuşturucu Madde Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü'dür.”