Gerenkuyu İçin Hukuk Mücadelesi

Limak Grubu tarafından, Bodrum’un Kızılağaç Mahallesi’nde yapılması planlanan otel projesine karşı bir araya gelen mahalle sakinleri ile avukatları, hukuk mücadelesi başlatacaklarını ifade etti.

Gerenkuyu İçin Hukuk Mücadelesi

Limak Grubu, Bodrum’da halkın ücretsiz şekilde denize girebildiği Gerenkuyu mevkisine bir otel yapmak istiyor. Muğla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından geçtiğimiz günlerde projeyle ilgili “ÇED gerekli değildir” kararı verildi.

Mahallelerinde denize ücretsiz bir şekilde girebildikleri yer olan Gerenkuyu’ya yapılacak projeye karşı çıkan mahalle sakinleri, ÇED raporunun olumlu çıkması durumunda iptali için dava açacaklarını bildirmişti. Mahalleli ve avukatlar Yalı Kafe’de bir araya gelerek projenin iptal edilmesi için verecekleri mücadelenin yol haritasını belirlediler. Mahalleli ve avukatları, hukuk mücadelesi başlatacaklarını açıkladı. 

Mahallelinin avukatlarından Remzi Kazmaz, yaptığı açıklamada “Bırakın adrese teslim projeleri, rant uğruna sermayeye peşkeş çekmeyin. Bodrum bir turizm kentidir. İnsanlar bu türlü projelere karşı. Yaşam alanlarımızın üzerinde bu türlü projeler kurmayın.” çağrısında bulundu. 

Kızılağaç Mahalle Muhtarı Mehmet Karaca da bahse konu projenin denizden kot yüksekliğinin 42 metre olduğunu ifade ederek şunları dile getirdi;

“Bu proje bu alana uygun değildir. Bizler turizm tesislerine karşı değiliz. Doğru yerlerde yasalara, şartlara ve koşullara uygun alt yapısı tamamlanmış tesisler tabi ki yapılabilir. Ancak Bu proje Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından turizm alanı olarak belirlenmiş olan ve 1 nolu özel parsel olarak tanımlanan,  denizden yola kadar 36 bin 220 metrekarelik alanda gerçekleştirilmek istenmektedir. Söz konusu 1 nolu özel parsel; 15 bin 570 metrekare yüzölçümündeki 312 ada 1 parsel,  bu parsel ile yol arasında kalan alan ve yine bu parsel ile kıyı arasındaki sahil şeridinde ilk 50 metrede yer alan, 2 adet Devletin Hüküm ve Tasarrufu Altındaki Alan (DHTA) toplamından oluşmaktadır. 312 ada 1 parsel 15 bin 570 metrekare olup bununda yarıdan fazlası da Günübirlik Turizm alanı içerisindedir. Devletin Hüküm ve Tasarrufu Altındaki yer toplamı ise 20 bin 650 metrekaredir. Anayasa, Türk Medeni Kanunu ve diğer kanunlar, Devletin Hüküm ve Tasarrufu Altındaki yerler Tabiat Varlıkları ve Doğal Sit alanları olup herkesin doğrudan kullanmasına ve yararlanmasına açık alanlar olduğundan özel mülkiyete elverişli olmayan yerleri tarif eder. Bu alan hiçbir şekilde şahsa ya da herhangi bir şirketin kullanım tekeline bırakılamaz. Bu alanın faunası, florası ve kullanım şekli ile ilgili kurumların ve bölge halkının görüşleri alınmadan, yok sayarak Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporuna gerek yoktur kararı verilmiştir. Bu kararı, bölgede yaşayan, koruyan ve faydalanan Kızılağaç, Çiftlik ve Bodrum halkı olarak kabul etmiyoruz. Gerenkuyu, tüm Bodrum halkındır ve halkın kalacaktır. Bu sebeple Yüce Türk Adaletine güveniyor ve her türlü Hukuki mücadelemizi başlatıyoruz.”

Çiftlik Muhtarı Hasan Kocaman da sonuna kadar mücadele vereceklerini ifade ederek “Gerenkuyu, denize girebildiğimiz tek alandır. Burası da elimizden giderse bizim gidebileceğimiz başka bir yer yok. O yüzden sonuna kadar mücadele edeceğiz.” dedi. 

“KIYILAR HERKESİN KULLANIMINA AÇIKTIR”

Mahallelinin gönüllü avukatlarından Müslüm Bozkurt ise kıyıların herkesin eşit ve serbest olarak kullanımına açık olacağına vurgu yaparak şunları dile getirdi;

“Kıyılar devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır. Kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Kıyı kenar çizgisine sahil şeridine yapılacak yapılar en fazla 50 metre yaklaşabilir. Yaklaşma mesafesi ve kıyı kenar çizgisi arasında kalan alanlar, ancak yaya yolu, gezinti, dinlenme seyir ve rekreaktif amaçla kullanılmak amacıyla düzenlenebilir der. Limak, yapmış olduğu proje de söz konusu yerin kayalık olduğu, oralara taraça şeklinde ahşap düzenlemeler yapılacağını turistlerin yani müşterilerin şezlonglarının konularak dinlenme alanı yapılacağı anlatılmıştır. Yani orada kıyı konumunda geçen kamu yararı gözetilmeden planlar, projeler yapılmıştır. Halkın kullanımına kapatılarak yalnız otele tahsis edilmiştir. Yaya yolu, gezinti yolu, rekreatif bir planlamadan, kamunun kullanabileceği bir oluşumdan bahsedilmediği gibi yapılabileceğine ilişkin emarede yoktur. Halkın değil kullanımını, yol olarak bile kullanmasını istememektedirler.

“BÖLGENİN DOĞAL SİT ALANI OLDUĞU BİLİNMEKTEDİR”

Yer yer yapılacağı belirtilen toprak dolgular ile yeşillendirme yapılacağı plan tanıtım dosyasına yazılmış ama habitat nasıl bozulacak ve tedavisine ilişkin bir yazıya rastlanılmamıştır. Söz konusu yerin devletin hüküm, koruma ve tasarrufu altında bir yer olduğu ve turizm amaçlı ihale ile Limak'a verildiği bilinmektedir. Her ne maksatla verilirse verilsin devletin hüküm ve tasarrufunda olan ve verilen yerlerde kamu yararı önceliklidir. Kıyı ve sahil şeritlerinde de kamu yararı önceliklidir. Kayalık ve taşlık olarak proje tanıtım dosyasında basitleştirerek, bahsedilen yerin birçok canlının yaşam ve üreme alanı olduğunu da ifade etmek gerekir. Habitatı, doğal dengenin nasıl olduğunu anımsatmak gerekir. Doğa Derneği’nin belirlediği 305 doğal yaşam alanı içinde Gökova kuzey kıyıları olarak belirlediği bu bölgede Karaada ile birlikte fok balıklarına da rastlandığı belirtilmektedir. Bölgenin doğal sit alanı olduğu bilinmektedir. Doğal sit: olağanüstü özelliklere sahip, yer altında, yer üstünde, su altında bulunması, korunması gereken alanları ifade eder. Tahsisli arazinin doğal sit alanı olduğunu kabul eden Limak, projelerinde buna ilişkin bunu korumaya veya geliştirmeye ilişkin bir açıklama da yapmamıştır.”

Muhabir; Hamdi Yörür